Sayfalar

886 ) BİLGİSAYARIN MUCİDİ OSMANLI TORUNU !...

İlgili resim    john vincent atanasoff ile ilgili görsel sonucu

Yazının başlığına bakıp da, "Yok artık, daha neler !" demeyin.. Evet, Bilgisayarın mucidi olan John Vincent Atanasoff, Edirne ile komşu bir vilayet olan ve Tunca vadisi boyunca uzanan Yanbolu'nun (Yambol) Boyacık kasabasında (altta sağda) 1876'da doğan bir Osmanlı vatandaşının, Ivan Atanasoff'un oğludur...
Eski bir camisi ve bedesteni olan bu şirin Osmanlı kentinde Hristiyan bir ailede dünyaya gelir Ivan Atanasoff. Ancak, Bulgaristan'ın bağımsızlığından yana olan anne ve babasını Nisan Ayaklanması sırasında yitirince ona amcası sahip çıkar. Ivan iki yaşındayken, 1898 yılında, Bulgaristan Osmanlı'dan bağımsızlığını kazanır. Aynı yıl, Ivan, amcasıyla birlikte ABD'ye göçer ve orada Iva Lucena Purdy isimli bir matematik öğretmeni ile evlenir.. İşte John Vincent Atanasoff, 1903 yılında, Hamilton'da (New York), bu evlilikten dünyaya gelir (altta solda).. 
İyi bir eğitim gören John, 1925 yılında, Florida Üniversitesi'nden elektrik mühendisi olarak mezun olur ; 1930 yılında da teorik fizik alanında Wisconsin Üniversitesi'nden doktorasını alır. 

ivan atanasoff ile ilgili görsel sonucu   ivan atanasoff ile ilgili görsel sonucu

O yıllarda belleğinde program saklayabilen bilgisayarlar henüz ortada yoktur. Ancak toplama/çıkarma işlemleri yapabilen mekanik hesaplama makineleri vardır. ABD'de böyle makinelerden ilk kez 1880 nüfus sayımında faydalanılmıştır. Bu sayımda elde edilen verilerin işlenmesi için yedi yıla ihtiyaç duyulmuştur. ABD İstatistik Dairesi'nde çalışan Herman Hollerith (altta sağda), ilerleyen yıllarda bu süreyi kısaltmak üzere çalışmalara girişir. 1890 yılındaki ABD nüfus sayımında onun geliştirdiği ve delikli kartlara işlenmiş rakamları okuyarak sayan ve/veya toplama yapan makineler kullanılır. Bu cihazların temel fonksiyonu, yaptığı işlemlerin sonuçlarını önce sayaçlar üzerinde göstermesi, daha sonraları da kağıtlara basarak ya da bir sonraki hesaplama için ayrı bir delikli karta aktararak yansıtmasıdır. Bu makinelere çizelgeleyici (tabulator) (altta) ya da "delikli kart makineleri" adı verilir.. Toplu verileri basit amaçlar için seri halde işleyen bu yeni makineler sayesinde, 1890 nüfus sayımında, veri işlemenin süresi yedi yıldan iki buçuk yıla iner. Sayımın maliyetinden de 5.000.000 dolar tasarruf sağlanır..

İlgili resim  herman hollerith ile ilgili görsel sonucu

II. Dünya Savaşı'nın hemen öncesinde artık amaç, belleğinde program saklayabilen cihazlar geliştirmektir. Nitekim, Iowa Eyalet Üniversitesi'nde fizik profesörü olan John V. Atanasoff ile Clifford E. Berry adlı bir öğrencisi, belleğinde bir dizi komuttan oluşan bir program saklayabilen bir elektronik bilgisayar yapmaya girişirler. 1939 yılında John Atanasoff, kafasındaki modelin küçük bir prototipini ortaya koyar. Daha sonra bu modeli kullanarak "Atanasoff-Berry Computer (ABC)" adını verdiği sistemi geliştirmeye koyulur. ABC, günümüzdeki bilgisayarlar gibi bir mikro işlemciye sahip değildir, ama dijital hesaplamalar için kullanılacak elektronik bir aygıt şeklinde tasarlanmıştır (altta). 

İlgili resim  atanasoff berry ile ilgili görsel sonucu

İlk bilgisayar sistemini geliştirme çalışmaları 7 Aralık 1941 Pearl Harbor baskını ile sekteye uğrar.. Ama yine de bir gerçek var ki, ABC'nin prototipi günümüz bilgisayarlarının geliştirilmesine öncülük eder. Zira, savaş, bilim insanlarının tamamının çalışmalarını aksatmaz. Aksine, ABD Savunma Bakanlığı, özellikle top ateşleme ve balistik çizelgelerin hesaplanmasında daha kolay çözümlere ihtiyaç duymaktadır..
Hükümetler ayrıntılı hesapların ve çok bilinmeyenli denklemlerin bu şekilde kolay yoldan çözülebileceğine inanıp kesenin ağzını açınca, bazı üniversitelerdeki araştırmacılar bu alanda ilerlemeler katetmek üzere kolları sıvarlar. İngiltere, ABD, Almanya ve Fransa'da hükümetlerin desteğiyle bu tip makineler geliştirilmeye başlanır..

 john mauchly ile ilgili görsel sonucu

Pennsylvania Üniversitesi'nden John Mauchly (üstte) bu tip bilim insanlarından biridir. Mauchly, 1942 yılında  "Yüksek Hızlı Vakum Tüplerinin Hesaplamalarda Kullanımı"na ilişkin bilimsel notlarını kaleme almıştır. İlk elektronik bilgisayarın temellerini oluşturan bu notlar 1946 yılında, ENIAC adı verilen ve neredeyse bir ev büyüklüğünde, 30 tonluk bir bilgisayar sisteminin geliştirilmesine önayak olur...
Mauchly'nin bu bilgisayarı nasıl geliştirdiği yaklaşık çeyrek asır sonra günışığına çıkar. Tarihi detaylar önemlidir, çünkü John Mauchly, 1941 yılı Haziran'ında Iowa Eyalet Üniversitesi'ne giderek John Atanasoff'u ziyaret etmiştir. Bu ziyaretlerde Atanasoff'un evinde kalan Mauchly, üç-dört gün boyunca  onun ofisine gidip ABC'nin işleyişini gözlemlemiştir. Atanasoff ve Berry ile günlerce ABC'nin çalışma prensipleri hakkında sohbet etmiş, sistemin operasyon şekli ve tasarımını içeren elyazmalarını okumuştur. Bu ziyaretlerden birkaç yıl sonra Mauchly, Atanasoff'un ABC ile ilgili elyazmalarıyla temelde aynı fikirleri içeren bir makale de kaleme almıştır. Bütün bunların sonucunda, 1942-1946 yılları arasında tarihin ilk bilgisayarının mucitlerinden biri olarak ortaya çıkmıştır..

İlgili resim

1973 yılında ABD'nin Minneapolis kentinde Earl R. Larson isimli bir bölge yargıcı, Honeywell şirketinin Sperry Rand aleyhine 1967 yılında açtığı bir patent anlaşmazlığı davasında, ENIAC'ın patentini geçersiz ve hükümsüz kabul eden bir karar verir. 77 sanığın dinlendiği, 30 bin delilin sunulduğu bu dava ABD federal mahkemelerinin o tarihe kadarki en maliyetli davalarından biri olur. Mahkeme, Mauchly ile Eckert'in ilk otomatik elektronik dijital bilgisayarın mucidi olmadığı yönünde bir hükme varır. Mahkemeye göre, ENIAC,  Atanasoff-Berry Computer'in (ABC) temel fikirleri üzerine geliştirilmiştir. Mahkemenin bu yöndeki kararı ile, Atanasoff'un ilk bilgisayarın mucidi olduğu dolaylı yoldan ilan edilmiş olur (altta)..

honeywell vs sperry rand, 1973 ile ilgili görsel sonucu

1995 yılında hayatını kaybeden John Atanasoff o tarihten sonra dünyanın ilk bilgisayarının geliştiricisi olarak anılır. Dedeleri Osmanlı vatandaşı olan, ama babası Bulgaristan'ın bağımsızlığı uğruna hayatını yitirmiş olan Atanasoff'un anısı, bugün Sofya'da adını dikili bir heykelle yaşatılmaktadır..

atanasoff monument in sophia ile ilgili görsel sonucu

AKDOĞAN ÖZKAN'IN "BİLİŞİM TARİHİMİZ" ADLI KİTABINDAN DERLENMİŞ BİR YAZIDIR...     

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder