Sayfalar

961 ) ATATÜRK'ÜN "B" PLANI VE YAHYA KAPTAN !...


atatürk 1919 istanbul ile ilgili görsel sonucu

Mustafa Kemal Paşa'nın 19 Mayıs 1919'da Samsun'a ayak bastığı gün ; Ulusal Kurtuluş Savaşı'nın başlangıç tarihidir. Ancak Mustafa Kemal Paşa'nın Anadolu'ya gizlice geçebilmek için aylar önceden hazırladığı ve son aşamasına getirdiği bir başka planı vardı..
Paşa, Samsun yolu ile Anadolu'ya ayak basma olanağını bulamamış olsaydı, Anadolu'ya gizlice Kocaeli üzerinden geçecekti. Ve Kurtuluş Savaşı'nın ilk adımı Samsun'da değil Kocaeli'de atılmış olacaktı. Kurtuluş Savaşı'nın başlangıcı ve Anadolu coğrafyası üzerindeki yayılışı ise çok daha farklı bir biçimde yazılacaktı. Onun Samsun'da başlattığı ve İzmir'de noktaladığı kurtuluş yolumuzun haritası da yurdumuzun değişik yörelerinden geçerek İzmir'e ulaşacaktı. 
Atatürk'ün başyaveri Cevat Abbas Gürer'in gün ışığına çıkan hatıraları ; Kurtuluş Savaşı ile ilgili -bugüne dek yayınlanmış- hiçbir kitapta bulunmayan çok ilginç ve farklı bilgiler içeriyor. Ve karanlıkta kalmış bir döneme ışık tutuyor, aydınlatıyor. Bu anılarda Mustafa Kemal Paşa'nın Anadolu'ya geçebilmek için padişahın vereceği vazifeye muhtaç olmadığını da çok açık bir biçimde görüyoruz..

atatürk 1919 istanbul ile ilgili görsel sonucu

Her hareketini bir plan ve program doğrultusunda yapan Atatürk'ün elbette ki Anadolu'ya geçmek için yedek bir planı vardı. Ve bu plan son anda iptal edilen ve Cevat Abbas Bey'in açıklamış olduğu "Kocaeli üzerinden gizli geçiş planı" idi..
Mustafa Kemal Paşa Samsun'a çıkmadan aylar önce Anadolu'ya gizlice geçebilmek için planlar yapmış ve Kocaeli üzerinden Anadolu'ya emniyetle geçebilme olanaklarını araştırmıştı. Cevat Abbas Bey'e, Kocaeli bölgesinde küçük silahlı müfrezeler oluşturulmasını emretmişti.
Cevat Abbas, Paşa'dan aldığı emirle harekete geçerek Kocaeli bölgesinde görevlendirilmek üzere, bir Kuva-yı Milliye örgütü kurmuştu. Yahya Kaptan liderliğindeki bu milis kuvvetler kısa bir zamanda faaliyetlerine başlamıştı. Yahya Kaptan ve arkadaşlarının görevi, Kocaeli yarımadasında asayişi temin etmek, Türk köylerine tecavüzlerde bulunan Ermeni ve Rum çetelerinin cinayet ve soygunlarına engel olmaktı. Ayrıca Yahya Kaptan'ın bilmediği çok önemli bir görevi daha vardı ; Mustafa Kemal Paşa'nın Anadolu'da güvenli bir bölgeye ulaşıncaya kadarki seyahati sırasında, gereken güvenliğini sağlama ve koruma görevi için düşünülen Kuva-yı Milliye Müfrezesi, Yahya Kaptan'ın milis kuvvetleriydi. Yahya Kaptan, kendisine verilen emir gereği her an göreve hazır durumdaydı ve Mustafa Kemal Paşa'nın emrini bekliyordu...

atatürk ve yahya kaptan ile ilgili görsel sonucu

Peki, Mustafa Kemal Paşa ve yaverinin kendilerine koruma olarak seçecek kadar güvendikleri Yahya Kaptan kimdi ? Bu konuda tarihçi Ziya Şakir (Soko) Bey'in yazdıklarına göre ; "Yahya Kaptan, Köprülü'lüdür. Ve kendini bildiği günden itibaren de hayatını silaha bağlamış, bütün Türk düşmanlarına karşı mücadeleden mücadeleye atılmış, Bulgar ve Sırp çetelerine kan ağlatmış, kendi muhitinde ; ağlayan çocukları, 'Yahya geliyor !' denildiği zaman susturacak kadar nam almıştır. Birinci Dünya Savaşı'nda Teşkilat-ı Mahsusa'nın Osmancık Taburu ile Irak'a gitmiş, bu taburun çöküş ve dönüşüne kadar İngilizlerle savaşmış, İstanbul'a dönüşünden ve mütarekeden sonra da -İstanbul'un aldığı vaziyet içinde yaşamayı gözüne kestiremeyerek- Edirnekapı haricinde bir köye çekilmişti. İşte Mütareke devrine kadar, Yahya Kaptan'ın mücadele hayatının özeti.." 

atatürk ve yahya kaptan ile ilgili görsel sonucu


Anadolu'ya Kocaeli yoluyla gizlice geçebilmek üzere bütün hazırlıkların tamamlandığı ve Kocaeli ormanlarındaki ağaçların yapraklanmasının beklendiği bir sırada, o ana kadar hiç hesapta olmayan bir gelişme olmuştu. Cevat Abbas Gürer'in akrabası olan, Harbiye Nâzırı Mareşal Şakir Paşa kullanılarak, Padişah Vahdettin'in onayı alınmış ve Mustafa Kemal Paşa'ya Üçüncü Ordu Müfettişliği görevi verilmişti. Bu görev Samsun yoluyla Anadolu'ya çıkabilme olanağı sağladığı için, aylar öncesinden gizlice hazırlanan "Kocaeli üzerinden Anadolu'ya gizlice geçme planı"na da gerek kalmamıştı.. 
Fakat Mustafa Kemal Paşa'nın Yahya Kaptan ile daha işi bitmemişti...

"İzmit merkezi vasıtası ile Kuşçalı telgrafhanesinde
Yahya Efendi'ye  
Bulunduğunuz havalide kuvvetli bir teşkilat yapınız. Adapazarı Kaymakamı Tahir Bey vasıtasıyla bizimle tesis ve temini irtibat eyleyiniz. Şimdilik hazır bulununuz..
Anadolu ve Rumeli
Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Reisi
Mustafa Kemal"

Fakat bir süre sonra Yahya Kaptan'ın başarıları, İstanbul'da Kara Vasıf'ın kurduğu Karakol Cemiyeti'nin bazı mensupları tarafından kıskançlıkla karşılandı. Mustafa Kemal Paşa'nın askeri rütbesi bulunmayan Yahya Kaptan'a doğrudan emir vermesi, İstanbul'daki bazı kişilerin hiç hoşuna gitmedi. Yahya Kaptan kendisine en yakın destek ve ilgiyi göstermesi gereken İstanbul'daki milli teşkilatla, bir kıdem ve kıskançlık meselesi nedeniyle bir türlü ilişki kuramıyordu. Ve onlardan gereken destek ve yardımı alamıyordu. Onun tek destekçisi, kilometrelerce uzakta bulunan ve taparcasına inandığı Mustafa Kemal Paşa'ydı ve kendisi yalnızca ondan emir alıyor ve onu dinliyordu. 
Yahya Kaptan bir süre sonra işgalcilerin ve onlarla işbirliği yapan İstanbul'daki hükümetin yok edebilmek için büyük çabalar sarf ettiği bir hedef haline gelmişti. Ve sonunda Yahya Kaptan 7 Ocak 1920 tarihinde işbirlikçi İstanbul hükümetinin adamları tarafından tuzağa düşürülerek şehit edildi. Ve bu alçakça cinayet bütün Tavşancıl ve civar köylerden gelen halkın gözleri önünde meydana geldi. 
Cevat Abbas Bey, Yahya Kaptan'ın şehit edildiği günlerde mebus olarak İstanbul'da bulunuyordu. Olay meydana gelmeden önce Yahya Kaptan'ın yok edilmek istendiğini Mustafa Kemal Paşa'ya telgrafla bildirdi ve önlem alınmasını istedi. Ancak ne yazık ki işbirlikçiler ellerini çabuk tuttular ve Yahya Kaptan'ı şehit ettiler..




Mustafa Kemal Paşa bu olayın peşini bırakmadı. Bu cinayete neden olan sorumlulardan tek tek hesap sordu. İstanbul'daki milli teşkilat Yahya Kaptan'ı korumak yerine onun öldürülmesine seyirci kalmış ve olaya engel olmamıştı. Olayın hesabını veren İstanbul'daki sorumlular Yahya Kaptan'ın başına buyruk olduğu ve hiç kimseyi dinlemediğinden şikayet etmişler ve bu nedenle öldürülmüş olabileceğini iddia etmişlerdi.
Mustafa Kemal Paşa ise gerçeği biliyordu ve yıllar sonra "Nutuk"ta bu konuyu şu cümlelerle açıklamış ve olayı aydınlatmıştı :
"Merhumun hiç kimseyi dinlememesinin tenkiline, katline sebep olarak gösterilmesi asla doğru olamaz. Şehid-i merhum, beni dinliyordu. Benden emir alıyordu. Verdiğim emre göre hareket ediyordu. Başka bir makam ve eşhasa merbut olduğunu, onlardan emir alması lüzumunu kendisine emretmemiştim.."  

atatürk ve yahya kaptan ile ilgili görsel sonucu    atatürk ve yahya kaptan ile ilgili görsel sonucu

Mustafa Kemal Paşa böyle diyerek Yahya Kaptan'ın doğrudan doğruya kendisine bağlı olarak görev yaptığını açıklamış, ona ve şerefli hatırasına sahip çıkmıştı. Büyük Önder, sadece karanlıkta kalmış bir tarihi aydınlatmakla kalmamış ; ayrıca gerçeği belgeleriyle ortaya koyarak ve tertemiz bir yurtsever bir insana sürülmek istenen bir lekeyi de silerek vicdani bir sorumluluğu da yerine getirmişti..
Yahya Kaptan ve arkadaşları, 1919 yılının daha ilk aylarında silahlanmış ve örgütlenmişti. Kocaeli bölgesinde faaliyetlere başlayan bu "İlk Kuva-yı Milliye Örgütü" Yunan Ordusu'nun İzmir'i işgalinden çok daha önce kurulmuştur ; Milli Mücadele'nin önderi olan Mustafa Kemal Paşa'nın doğrudan verdiği emirle kurulmuş olmasının anlamı ve önemi çok büyüktür..

atatürk'ün yaveri cevat abbas gürer ile ilgili görsel sonucu

  
   

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder