Sayfalar

741 ) HİTLER BASINI NASIL ELE GEÇİRDİ ?!..

   

Hitler 30 Ocak 1933'de Şansölye (Başbakan) olarak atandı. O tarihte Almanya'da Hitler'in başbakanlığa atanmasını demokrasinin doğal bir sonucu gibi görenler olabilir. Hele demokrasiyi sadece seçim kazanmak olarak düşünenler için Hitler'in iktidara gelmesi demokrasinin doğal sonucu gibi sayılabilir. Ama göz göre göre şiddeti bir siyaset vasıtası olarak kullanan, demokrasinin bütün ilkelerine karşı olduğu bilinen birinin bir adamın başbakan yapılmasının da ağır bir maliyeti olacaktır ve bu maliyeti Alman halkı en acı biçimde ödeyecektir..

    

Hitler'in başında olduğu koalisyon hükümetinde sadece üç Nazi bakan vardır. Ancak o bununla yetinecek değildir. Cumhurbaşkanını zorlayarak onu 6 Kasım 1932 genel seçimlerinin üzerinden dört ay bile geçmeden, 5 Mart'ta yeniden seçime gitmeye ikna ediyor. Seçimlere büyük bir propaganda kampanyasıyla giriyor. Ancak hükümetin olanakları da artık elindedir. Nazi Partisi % 43.91 oyla seçimleri kazanıyor. O günlerde Almanya'daki sağcı gazetelerin toplam tirajı 30 milyona ulaşmıştır. İşte Hitler böyle karmaşık bir dönemde iktidara geliyor ve kendisinden önceki on başbakanın toplam süresi kadar, yani 12 yıl iktidarda kalıyor. İktidara gelmek için kullandığı propaganda yöntemlerini, daha da fazlasıyla iktidardayken kullanıyor. İzlediği insanlık dışı, saldırgan, acımasız politikalarının "doğruluğu"nu 67 milyon Alman vatandaşı coşkuyla karşılıyor ve Hitler'i adeta gökten inmiş ilahi bir şahsiyet gibi kabul ediyor. Onlara göre Hitler sevilecek değil, tapılacak bir adamdır !..
Hükümet cumhurbaşkanına bir kararname imzalatır. Buna göre hükümet bütün grevleri, toplantı ve gösterileri yasaklama hakkına sahip olacaktır. Gazetelerin kapatılması da kolaylaştırılmıştır..
    

Hitler'in iktidara geçmesinin üzerinden henüz bir ay geçmiştir. Berlin'deki parlamento binası 24 yaşındaki Marinus van der Lubbe (üstte) adlı bir Hollandalı komünist tarafından kundaklanır. İşte şimdi Hitler istediği propaganda fırsatını ele geçirmiştir. Ertesi gün yayınlanacak olan "Völkischer Beobachter" gazetesinin manşetini ve haberlerini bizzat kendisi düzenler. "Der Angriff" de aynı çizgide yayın yapar : "Yabancı bir komünist, Reichstag'ı Alman ve Rus komünistleri hesabına yakmıştır. Daha ne bekliyoruz ?"
Bu bir işaret fişeğidir. Aynı gün geniş bir tutuklama kampanyası başlar. Komünist eğilimli memurlar tutuklanır. Sol çizgideki gazeteler yasaklanır. Seçimler Nazilerin estirdiği terör ortamında yapılır. Sokaklarda sosyal demokrat ve komünist partilerin tek bir flaması görünmez. İşte bu ortamda Nazi Partisi oyların % 43.9'unu elde eder. Artık önlerinde hiçbir engel kalmamıştır..



Hitler'in ilk yaptığı işlerden biri, Propaganda Bakanlığı kurmaktır. 13 Mart 1933 tarihinde kurulacak olan bu bakanlığın başına, beklendiği gibi Goebbels getirilecektir. Hitler İngilizlerin I.Dünya Savaşı'nda yaptıkları propaganda çalışmalarının çok etkili olduğunu görmüştür. Şimdi kendisi de propaganda yoluyla amacına ulaşmayı hedeflemektedir..



23 Mart 1933'de Hitler'in teklifiyle meclis bir yetki yasası çıkarır. Buna göre Hitler'in başkanlığındaki hükümet dört yıl için bütün yasama yetkilerini üstlenecektir. Erkler ayrılığı fiilen sona erdirilmektedir. Sosyal Demokrat Parti bu yasaya karşıdır. Komünist Parti o tarihte yasaklanmış bulunmaktadır. Sosyal demokratların oy vermesini önleyecek usul yöntemleri bulunur. Oylama sonucu : 441 Evet, 84 Hayır.. İşte Almanya'da diktatörlüğün başlangıcı bu tarihtir..
Hitler'in yoğun biçimde kullandığı propagandaları kendisi açısından başarıya ulaştırabilmesi için önemli bir koşul var : Ülkede muhalefet olmayacak !.. Kimse onun söylediklerinin aksini söyleyemeyecek, izlediği politikaları eleştiremeyecek. Onun için başta meclisteki partiler olmak üzere bütün muhalif çevreler çok kısa zamanda "yasa dışı" ilan edilir..



Sosyal Demokrat Parti yasaklanır. Mallarına el konulur. SA grupları sendika merkezlerini işgal ederler. Bütün sendikalar yasaklanır, liderleri tutuklanır. Yetki yasasında Hitler'e destek olan Merkez Partisi Başkanı Alfred Hugenberg, Hitler tarafından istifaya zorlanır. Diğer bütün partiler de kapatılır. Artık Almanya'da tek bir parti kalmıştır : Nazi Partisi !..
Goebbels 29 Mayıs'ta gazetelerin genel yayın müdürlerini toplar. Onlardan istediği çok açıktır : Basın ilkelerde tam bir birlik içinde olacaktır. Ancak ayrıntılarda farklı görüşler olabilir. "Gazeteler hükümetin dilediği gibi çalacağı bir piyano gibi olmalıdır.."
Ama birkaç yıl sonra bu "piyano"da Almanya'nın cenaze marşı çalınacaktır..

(ONUR ÖYMEN'İN "BİR PROPAGANDA SİLAHI OLARAK BASIN" ADLI KİTABINDAN ALINMIŞTIR..)



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder