Sayfalar

843 ) ELMA : GÜNAHIN BENZERSİZ TADI !

    

"Elma" ya da bilimsel adıyla "Malus Domestica" kadar mitlere esin kaynağı olmuş başka meyve var mıdır ? 
Adem'in boğazında kalan elma, onu kışkırtıp cennetten kovulmasına sebep olduğundan "Adem elması" adını almamış mıdır ? Üstelik bu "yasak meyve" oyunculuğunu devam ettirmiş, üç Yunan tanrıçası Hera, Athena ve Aphrodite'in ortasına "en güzele" mesajı ile düşüp düğünü berbat etmiş ; bununla da kalmamış, Truva Savaşına yol açmıştır. Newton'ın başına düşüp yerçekimini bulmasına yol açtığı da söylenir. Daha "hınzır" başka meyve düşünebilir misiniz ?!..

   

Türk halk kültüründe elma, masallarda, bilmecelerde, mâni ve tekerlemelerde, türkülerde, bereket ve zürriyetin simgesi olarak karşımıza çıkar. Düğünlerde, düğün bayrağının tepesine elma saplanır. Böylece soyun devamı dileği Tanrı'ya ulaştırılır. Yine damadın gelinin önüne veya bazı yörelerde kafasına elma atması aynı anlama gelir. Türk mitolojisinde ayrıca "kızıl elma" figürü vardır. Oğuz Türkleri için, fethedilmesi gereken illeri ve geleceğe dair düşleri, henüz gerçekleşmemiş planları belirtir..

 

Rengi olan "al"dan sebep "alma" ismi ile yola çıktığı Kazakistan'dan Amerika'ya gelene dek sabırla uzun yollar katetmiştir elma. Kalender ve kendine yeten tabiatıyla her coğrafyaya uyum sağlamıştır. Bugünkü tatlı ve kocaman örneklerinden çok farklı olan ilk yabani elmayı 1929 yılında Kazakistan'da "elmanın atası" Alma Ata civarındaki ormanlarda ilk kez saptayan Rus botanikçi Nikolay Vavilov'dur (yukarıda). Stalin'in hapishanelerinden birinde ölüp gitmesine rağmen, elmanın anavatanına dair kesin fikri o oluşturmuştur..
Macerasever elmanın rotası İpek Yolu gezginleriyle birlikte önce Avrupa yönünde olmuştur. Bu gezginler bilyeden golf topuna kadar uzanan çeşitli boyutlarda elmaları yanlarına almış ve geçtikleri yerlerde çekirdeklerini toprağa atarak yayılmasını sağlamış olmalılar. Bunların çoğu yenecek meyveler değildi, daha çok elma şarabı yapmak ya da hayvan yemi için uygun görülen, görece ekşi veya buruk çeşitlerdi. 
Elmayı ilk evcilleştirenler ağaçları aşılayarak değişik elma özelliklerinden en arzu edilenleri birleştirebileceklerini keşfeden Çinliler olmuştur. Eski Yunanlılar ile Romalıların en kaliteli elma örneklerini seçip yetiştirmesini sağlayan bilgi de buydu. Plinius'a göre Romalılar 23 farklı elma türü yetiştirmişlerdi. Bunların bazılarını da yanlarında İngiltere'ye götürdüler. 



Avrupa'dan Amerika'ya ilk göç edenler yanlarında aşılı elma ağaçları götürmüşlerdi ancak bu ağaçların hiçbiri iklim koşullarına dayanamadı. İlk yerleşimciler, Atlas Okyanusu'nu geçerken yedikleri elmalardan sakladıkları tohumları da dikmişti ve bu fidanlar sonunda serpildi. İlk örnekler atalarının özelliklerini taşıtacak şekilde yabani ve ekşiydi. Daha sonra, onlar da aşılama yöntemiyle daha lezzetli elmalar yetiştirmeyi başardılar. 
Elmanın Amerika'nın yeni yerleşim bölgelerinde hızla yayılmasında masalsı, garip bir gezgin olan John Chapman'ın, namı diğer Johnny Appleseed'in oynadığı rol önemlidir. Gittiği her yere taşıdığı elma çekirdeklerini ekerek değerli kıldığı arazileri satan ve hayatını böyle kazanan bu tuhaf adam, aslında ilk emlak geliştirme uzmanı olarak da kabul edilir..



Üzerinde yaşadığımız topraklarda, Bizans ve Osmanlı dönemlerinde elma, mutfaklarda kendisine şerbetlerde, kompostolarda, murabbalarda (elma peltesi) ve elma dolması gibi yemeklerde yer bulmuştur. 
Bugün ülkemizde yılda 3 milyon tona yakın elma üretilmektedir. Ama maalesef Osmanlı dönemindeki müthiş çeşitlilik yok olmuştur. Gelin elması, sandık elması, bey elması, ciğit elması, karanfil elması, kodil elması, limon elması, mahsusa elması, misket elması, narin elması, karagöbek elması, sarı elma, söğüt elması, taraklı elması, göbek elması, yaz elması, arpa elması, köpük elması, demir elması, yaban elması, tilki kuyruğu elması, tavşanbağı elması gibi elma çeşitlerine artık marketlerde, pazarlarda değil, sadece saray kayıtlarında rastlayabiliyoruz..



PETEK ÇIRPILI'nın #tarih dergi Şubat-2017 sayısında yer alan yazısından alıntıdır..  
   

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder