Sayfalar

863 ) BİR İMPARATORİÇENİN HAZİN FİRARI !..

ESCAPE OF EMPEROR EUGéNİE FROM PARİS İN 1870 ile ilgili görsel sonucu    ESCAPE OF EMPEROR EUGéNİE FROM PARİS İN 1870 ile ilgili görsel sonucu

Tuilleries Sarayı'ndayız ; 4 Eylül 1870 günü.. Eugénie, Osmanlı tarihi ve İstanbul şehri için pek yabancı sayılamaz. Sultan Aziz'e misafir olmuş, yeni neslin dedeleri onu yakından görmüş, güzelliğine hayran kalmıştı..
Babadan İspanyol, anadan İskoçyalı, gerçekten şahane bir parça idi. Yirmi yedi yaşında başına imparatoriçelik tacını koymuş, bir sene, hemen hemen hiçbir hükümdar karısına nasip olmamış göz kamaştırıcı bir âlemde, ardı arkası kesilmeyen seyahatler, ziyaretler, sergiler, kabul resimleri ile pırıl pırıl üniformalı generaller, yaverler, mabeynciler ve malakof tuvaletli (*) nedimeler, sefireler arasında, elmaslara, altınlara gömülü haşmetli bir yaşam sürmüştü.
Kocası üzerinde nüfuzunu yürüterek politikaya da karışmış, birtakım siyasi entrikalarda suç ortaklığı etmişti ki bunların sonuncusu da -bazı söylentilere göre- 1870 Harbi'ni hazırlamak olmuştu..

ESCAPE OF EMPEROR EUGéNİE FROM PARİS İN 1870 ile ilgili görsel sonucu

Gelelim 4 Eylül 1870 gününe.. 
Son Fransa imparatoru Üçüncü Napoléon Sedan'da esir düşmüştür (üstte). Prusya ordusu Paris'e doğru ilerliyor ; senato dağıtılmış, mebuslar meclisinde imparatorluk idaresine son verilmiş ve bir geçici hükümet kurulmuştur. Halk, önüne geçilmez bir akın, âdeta yıkılmış bir baraj suyu gibi saray üzerine, her taraftan gürleye köpüre yürümektedir.
Tam firar zamanıdır !..

ESCAPE OF EMPEROR EUGéNİE FROM PARİS İN 1870 ile ilgili görsel sonucu

Sarayın arka kapısı aralanıyor, iki kadın hayaleti usulcacık dışarıya süzülüyor. Bunlardan biri imparatoriçe, öbürü de nedimesi Madam Lebreton'dur (üstte).
Kurtulabilecekler mi ? Belki.. Fakat Eugénie'yi tanıyan bir çocuk haykırmaya başlamıştır : "İşte imparatoriçe ! İmparatoriçeye bakın !.."
Bereket ki oracıkta -Avusturya Elçisi Prens Metternich ile İtalya Elçisi Şövalye Nigra'nın tek lütuf olarak önceden düşünüp gönderdikleri- bir "kira" arabası durmaktadır. Kadınlar hemen buna atlıyorlar ; araba hareket ediyor.
Nereye gidecekler ? Bir tren istasyonuna mı, bir dost evine mi ?..
İmparatoriçenin bu hususta hazırlanmış bir planı, hatta en küçük bir fikri yoktur. Yok olmayan yalnız bu değildir : Yanında bir meteliği ve yaşlı gözlerini silecek tek mendili de yok ! Onun içindir ki nedimesine soruyor : "Paran var mı ?" Var ! Fakat sadece 3 Frank ! Onu da arabacıya verecekler. Eugénie derin bir nefes alıyor !..
Halbuki daha demin, yatak odasına girdiği sırada dünyanın en seçme, en temiz mücevherleriyle dolu kadife çekmeceler imparatoriçenin önünde açık duruyor, çil altınlarla şişmiş atlas keseler dolaplardan taşıyordu. Bunlardan bir avuç dolusu almak zavallı kadının aklına gelmemişti. Para ? Ne kadar uzun zamandır yanında bulundurması lüzumsuz, kaba bir ağırlıktı !..  
Talihin oyununa bakınız ki, Fransa İmparatoriçesi, koca Paris'te sığınacak yer olarak bula bula, dişçisinin evini bulabiliyor. Bu Amerikalı dişçi, yarı çıplak, çamaşırsız ve on parasız sokağa fırlamış olan haşmetli imparatoriçeye, karısının kullanılmış elbiselerini giydiriyor ; onu bir hasta kadın şekline sokup bir menzil arabasına yatırıyor ; dişçi sanki doktoru, Madam Lebreton hastabakıcısı rolünü oynayarak handan hana, otura kalka, dura konaklaya, savaş ve öfke halindeki Fransa'yı geçiyorlar, Manş kıyısını bulup nihayet bir İngiliz dostun yatı ile Britanya Adaları'na ayak basıyorlar..
"Carmen" yazarı büyük romancı Mérimée'den rivayet, Eugénie'ye, çocukluğunda bir çingene falcı imparatoriçe olacağını elinin çizgilerine bakarak haber vermişti. Fakat görülüyor ki, "...ama bir gün gelecek, 3 Franga muhtaç kalacak ve bir başkasının kullanılmış çamaşır ve elbiselerini de giyeceksin !" demeyi unutmuştu !..
Falcıların -hatta politikacıların- iyisi işin başlangıcını değil, sonunu görenlerdir !

ESCAPE OF EMPEROR EUGéNİE FROM PARİS İN 1870 ile ilgili görsel sonucu

REFİK HALİD KARAY'IN "TAN" GAZETESİNDE YAYIMLANAN, 23 MAYIS 1943 TARİHLİ YAZISINDAN DERLENMİŞTİR. BU YAZI, İNKILAP YAYINEVİ'NİN 2016'DA BASTIĞI "MEMLEKET YAZILARI -14- / CİHANGİR DALKAVUĞU TARİH" ADLI KİTAPTA YER ALMAKTADIR..  

ESCAPE OF EMPEROR EUGéNİE FROM PARİS İN 1870 ile ilgili görsel sonucu

(*) MALAKOF TUVALET : Kırım Savaşı’nı izleyen döneme korse kullanımının damga vurduğu görülür. Adını bu savaştaki ünlü tabyadan alan “Malakof tuvaleti” moda olur; beli çok sıkı saran, altına giyilen balinalı fistan sayesinde eteği kabarık duran bu tuvaletin İstanbullu Müslüman hanımlar arasındaki adı “sepetli fistan”dır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder