Sayfalar

914 ) DEVRİM RUHU !...


 Ä°lgili resim

1943 yapımıydı. 12 kişilik, 18 metre boyunda, hani bizim Üsküdar-Beşiktaş motorlarından hallice beyaz renkli bir tekneydi.. 1956 yılı 10 Ekim'inde devrim için toplanan paralardan 50.000 Meksika Pezo'suna bir silah kaçakçısından alınmıştı (üstte)..Kaçakçı, büyükannesini çok sevdiği için tekneye "Granma" adını vermişti. Ne genç devrimci, ne kardeşi, ne uzun sakallı yakışıklı Arjantinli hekim, ne de gemiye doluşan diğer 79 silahlı yurtsever, denizcilikten anlıyordu. Ama "Granma" umuttu, "Granma" hayallerin ateşleyicisiydi, "Granma" gelecek idi..
Binbir zorlukla 25 Kasım 1956 günü Meksika'nın Veracruz limanından denize açıldılar. Dalgalarla ağırlaşmış gemiyle beş gün planladıkları yolculuk, yedi güne çıkmış, sonunda 2 Aralık 1956'da gemi onları karaya ulaştırmıştı. Karadaki üçüncü günlerinde saldırıya uğramışlar, büyük kayıp verip 12 kişi kalmışlar ama iki yıllık zorlu mücadele sonunda zafere ulaşmışlardı..

  

Onlar Küba'nın kahramanları Fidel ve Raul Castro ile Che Guevara idi. Onları taşıyan, devrimin öncüsü gemiyi unutmamışlar, büyük bir törenle bugün hâlâ durduğu Havana'daki devrim müzesinin önünde büyük bir cam alan içerisinde sergilemeye başlamışlardı (altta sağda).. Çünkü "Granma" bu büyük devrimin "Bandırma Vapuru" idi ve onlar devrimlerinin, bu devrime taşıyan ve zoru başarmanın simgesi olan gemilerinin değerini biliyorlardı. 

    

Oysa ondan yıllar önce, 1878 yılında İskoçya'nın Paisley bölgesindeki MacIntyre şirketi tarafından "21" numarayla üretilen ve Lloyd's sigorta firmasının kayıtlarına 279 grostonluk yük gemisi olarak geçen bir gemi vardı.. Fransızların İspanyollara karşı kazandıkları bir savaşın ve Eyfel Kulesi'ne en güzel bakan meydanın adını taşıyan.. "Trocadero"..
Yelken ve buhar donanımlı gemi 49 metre uzunluğunda, 6 metre genişliğinde idi. 1883 yılında bir Yunan armatöre satılmış, Pire limanına kaydedilen geminin adı Yunanca "dalga" anlamına gelen "Kymi" olarak değiştirilmişti. Daha sonra bu gemi İstanbul limanına gelecek, Rama Derasimo adlı firma tarafından satın alınarak ismi önce "Panderma" olacak, 1910 yılında deniz yollarının atası Osmanlı Seyrüsefain İdaresi Kurulu tarafından "Bandırma"ya çevrilecekti..
1915'de ise Bandırma'nın kötü talihindeki ilk saldırı yer alıyordu. Silivri açıklarında bir İngiliz denizaltısının saldırısında batma tehlikesi geçiriyor ama tamir edilip yüzdürülüyordu. 



Bandırma'nın (üstte) hayatımıza girişi elbette ki Mustafa Kemal Atatürk ve Milli Mücadele için anıt gemi oluşuyla başlayacaktı. 15 Mayıs 1919'da Bandırma Vapuru kaptanı İsmail Hakkı Durusu'yu çağıran Atatürk, ertesi gün Samsun'a hareket için hazırlıkları yapmasını istedi. Bir İngiliz zırhlısı, 16 Mayıs'ta başlayan yolculuk boyunca Bandırma'yı uzun süre takip etmişti. İki kez batma tehlikesi geçirmiş, son anda kurtarılmış eski ve yorgun bir gemiyle Karadeniz'e açılmak gerçek bir gözü peklik gerektiriyordu. O gözü peklik ve mücadele ruhuyla AtatürkSamsun'a ulaştırdıktan sonra da uzun yıllar posta hizmetine devam etti. 1922'de arızalanınca tamir için uğraşıldı ve sonra Haliç Feneri'ndeki gemi sökümcüsü İlhami Söker'e satıldı..
Vapurun kaptanı İsmail Hakkı bey, 1940 yılında yokluk içerisinde öldü. Adı, denizcilik işletmeciliğine ait bir vapurda yaşıyor. Bandırma Vapuru ise maalesef jilet oldu ! Bugün Samsun'da müze olarak gemi ise aslına uygun ölçülerle 2001 yılında yapıldı (altta)..

trocadero ship-1878-macintyre ile ilgili görsel sonucu

Birbirinden çok uzak iki ülke.. Atatürk ve Fidel Castro gibi iki devrimci lider.. Her iki ülkenin kaderini değiştiren iki gemi.. 
Bir tarafta ; geminin ulaştığı Oriente bölgesinin adının "Granma" olarak değişmesi, Granma'ya saygıyla partinin gazetesinin adının da Granma yapılması.. Rus Devrimi'nin ateşini simgeleyen, tüm dünyanın sinema sayesinde tanıdığı "Potemkin Zırhlısı", aynı devrimi başlattığı için 1957 yılından beri müze olarak hizmet veren "Avrora Kruvazörü".. İngiltere'deki ünlü viski markası olarak bildiğimiz "Cutty Sark" teknesi, New York'taki "Intrepid Uçak Gemisi" (Fotoğrafları altta)...
Öte yanda ; büyük bir Anadolu devriminin ilk adımını atmak için Atatürk ve 18 yiğit arkadaşını taşıyan ama jilet olmaktan kurtulamayan ; Yavuz, Hamidiye, Nusrat gibi gemilerle aynı kaderi paylaşan "Bandırma"..
Boş ecdat övünmeleri, hamasi tarih hayal kurmaları arasında, televizyon dizilerinden tarih öğrenmeye çalışanlara, 19 Mayıs ruhu için, üzerinde düşünülecek bir konu...

 Potemkin

  Avrora 

  Cutty Sark

 Intrepid


METİN UCA'NIN "BÜYÜKANNE, MÜZE, BANDIRMA, JİLET VE ÖTESİ" ADLI YAZISINDAN DERLENMİŞTİR..    



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder