Sayfalar

931 ) CELLAT HER GÜN ÖLÜR !..

estadio nacional de chile 1973-victor jara ile ilgili görsel sonucu

11 Eylül 1973, Santiago Ulusal Stadyumu (Estadio Nacional de Chile) sanki mahşer yeri gibi. Zindanlarda yer olmadığı için insanları stadyuma toplamışlar. O ne cehennemdir öyle ? Başını kaldırsan güneş, öne eğsen General Pinochet'nin askerleri. Dipçiklerin biri iniyor biri kalkıyor, sille tokat, tekme, yumruk, hakaretin ise haddi hesabı yok. Şili'de yer yerinden oynuyor sanki. İnsanlar toplanıyor iklim iklim ve bindiriliyorlar askerî kamyonlara sıram sıram. İnsanlar taşıyor kamyonlar hınca hınç. Et yığınları misali istif edilmiş insanlar, insanlar, insanlar.. Kan, ter, idrar kokusuna karışmış kamyonlar, kamyonlar, kamyonlar.. Şili'nin sokakları artık okaliptüs değil düpedüz insan eti kokuyor. Arokaryalar, palmiyeler yapraklarını sündürmüş, kolibriler uçmuyor. İnsanı, hayvanı, nebatı korku içinde beklemede Şili'de...

estadio nacional de chile 1973 ile ilgili görsel sonucu

Santiago Ulusal Stadyumu'nun yemyeşil çimleri asker postallarının altında can çekişiyor. Ve o çimleri, koşan sporcuların teri değil adeta kan ve gözyaşı ıslatıyor. Stadyumda tribünlerdeki taraftar tezahüratları değil zulüm gören insanların çığlıkları, ağlayan çocukların feryatları, yaşlı insanların iniltileri çınlatıyor. Kocaman dişli lastikleri ile sahaya giren yeşil renkli askerî kamyonlardan tek sıra halinde indirilen insanlar, dipçik darbeleri ile hizaya sokulmaya çalışılıyor. İtilip kakılmaya itirazı olanlar ise yediği tekmelerle çimlere yapışıyor ve diklenmeye yeltenenlere ibret oluyor. Kısacası ortalık tam anlamıyla mahşer yeri gibi. Kale arkasında kurulan yeşil çuhalı masaların önünde kuyruğa sokulmuş kadınlar, erkekler, yaşlılar, gençler.. Suratsız bir asker bağıra çağıra kaydediyor yeni gelenleri. Ardı arkası kesilmiyor kamyonların.. Sanırsın ki tüm Santiago burada toplanacak !..

estadio nacional de chile 1973 ile ilgili görsel sonucu


Stadyuma en son giren kamyonun tutsakları ağır ağır iniyorlar. O da inenler arasında. Elinde gitarı, çakmak çakmak gözleri ve dudağının kenarına asılı kalmış o bitmeyen gülümsemesi ile basıyor çimlere. Onu elinde gitarı ile görenlerde yaşama dair bir umut canlanıyor sanki, onca acının içinde gülümseyerek bakıyorlar. O ise sımsıkı sarıkmış gitarına, her şeyden haberdar ama bir o kadar da güvenli ve kaygısız. Biliyor ki onlar hep kaybetti ve kazanan hep insanlık oldu..
Bir anda görevli askerin cayırtısı ile irkiliyor herkes :
"-Heeey ! Sen, Victor ! Ne o, şenliğe mi geldin sanıyorsun, gitar filan öyle ! Merak etme, şenlik birazdan başlayacak. Alın şunun elindeki zımbırtıyı.."
Emri alan daha küçük rütbeli asker, Victor'un elinden sövercesine alıyor gitarını. Ortalık, kopacak fırtınanın sessizliğinde, tedirgin ve korku dolu. Çok geçmeden domuz derisi postalları, elindeki meşinden saç örgüsü, kısa kamçısı ile saha komutanı (altta) görünüyor. Kararlı adımlarla yaklaşırken, sağ eliyle tuttuğu kamçı ile açık tuttuğu sol avucuna şak şak diye vurması, gelme amacının ayak sesleri gibi sanki. Ortalık o kadar sessiz ki kamçının sesi adeta tribünlerde patlıyor. Tam karşısında duruyor Victor'un ve tüm stadyumun duyacağı bir sesle yanındaki askere bağırıyor : "Kırın şunun parmaklarını !"



Emri alan iki asker Victor'u feci halde dövüyor ve her iki elinin tüm parmaklarını dipçik darbeleriyle paramparça ediyorlar. Stadyumda bağıran, çağıran, çığlık çığlığa.. Victor'un parmakları değil, faşizme direnmeye çalışan tutsakların umududur, gururudur, direnme gücüdür sanki.. İşkence bittiğinde sırıtarak seyreden komutan tekrar sesleniyor : "Getirin şunun gitarını !"
Komutan, askerin telaşla getirdiği gitarı alıyor ve kan içinde yığılmış olan Victor'un önüne fırlatıyor : "Şili Komünist Partisi'nin kahraman şarkıcısı, öyle mi ? Çalsana ne duruyorsun ?.."

Ä°lgili resim

Dermanı kesilmiş dirseklerini destekleyerek başını kaldıran Victor mırıldanmaya başlıyor :

"Fırtına yırtıyor sessizliği
Ufuktan bir güneş doğuyor
Gecekondulardan geliyor halk
Tüm Şili şarkılar söylüyor

Venseremos venseremos
Kıralım zincirlerimizi
Venseremos venseremos
Zulme ve yoksulluğa paydos."

Victor'un sesine birer ikişer katılan tutsaklar, tüm stadyumu ayağa kaldırıyorlar sesleriyle :

"Venseremos venseremos
Kıralım zincirlerimizi
Biz kazanacağız !"

estadio nacional de chile 1973-victor jara ile ilgili görsel sonucu

Sonra ne mi oldu ? Victor'un delik deşik olmuş cesedi Santiago Mezarlığı yakınlarında bulundu (üstte). Karısı Joan, her türlü engele rağmen Santiago Mezarlığı'nda onurlu bir tören hazırladı ve ardından ülkeyi terk etti. Şimdi o stadyumun adı "Estadio Victor Jara" yani "Victor Jara Stadyumu"..
Stadyumda emri veren ve uygulayan tüm askerler hâlâ cezaevinde. Şairin dediği gibi, "Cellat her gün ölüyor." Genç sanatçının mezarı ise her yıl yüz binlerce ziyaretçiyi ağırlıyor. Rüzgar, Victor Jara Stadyumu'nun yemyeşil çimleri üzerinde gezerken hâlâ onun şarkılarını söylüyor..

yasaklı sanatın öyküsü ile ilgili görsel sonucu   

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder