Sayfalar

939 ) CEMAL PAŞA'DAN OĞLUNA SON MEKTUP !..

cemal paşa ailesi ile ilgili görsel sonucu

Cemal Paşa'nın siyaset bağlamında neredeyse hiç konuşulmadığı bir evde büyüdüm. Babam siyasetten hazzetmezdi. Cemal Paşa'nın düşünce dünyasıyla ilk tanışıklığım ilkokul yıllarında olmuştu..
Evin bir köşesinde Nuh nebiden kalma, körüklü bir el çantası vardı, deriden. Ailenin eski fotoğrafları saklanırdı içinde. Çocukken bu eski püskü çantayı karıştırmayı çok severdim. Fotoğraflara tekrar tekrar bakarken her seferinde yeni bir şeyler keşfederdim.
Yine böyle bir gün, yırtık pırtık bir albümün arasından bir kâğıt parçası çıkmıştı. Eski yazıyla yazıldıktan sonra Latin alfabesine çevrilmiş olmalıydı. Mektup, 12 Mayıs 1920 tarihliydi. Afganistan'daki Cemal Paşa'dan, Macaristan'da ziraat tahsil eden en büyük oğlu yirmi yaşındaki Ahmet'e, yani babama bir mektuptu bu..

cemal paşa ailesi ile ilgili görsel sonucu

"Sevgili oğlum Ahmed ;
Ben uzunca bir seyahate çıkıyorum. İhtimal ki sizi uzun müddet göremeyeceğim. Ve yine ihtimal ki benden uzun müddet haber alamayacaksınız. İşte sana bu mektubumla bazı nasihatler vereceğim. O nasihatleri can kulağıyla dinle, onların haricine çıkma.
Oğlum,
Sen benim en büyük evladımsın. Benden sonra ailemizin erkeği sensin. Sana ismimden başka miras kalacak hiçbir şeyim yoktur. Hiç beş paralık bir servete malik değilim. Ben ölürsem, annenin birkaç parça elması bütün aileyi ancak üç sene kadar iaşe edebilecek bir şey tutar. Ondan sonra ananı, halanı, büyükanneni himaye edecek, onları kimseye muhtaç olmayarak besleyecek olan ancak senin çalışkanlığındır. Dünyada kendi sa'yinden (emeğinden) başka hiç kimseye güvenme. Hiç kimseden on para bile isteme. Ne kazanırsan onları annen ve kardeşlerin için sakla. Sen gayet fakirane bir hayat geçir. Her şeye tahammül et. Fakat anneni aç bırakma, namerde muhtaç etme.Eğer ben ölürsem, annen memlekete dönecek. Sen tahsilini ikmal ettikten sonra annenin yanına gidersin. Ve onunla beraber kendine bir iş bulursun. Yapacağın tahsil ziraat olduğu için toprak işinden başka hiçbir şeye ehemmiyet verme. Bu meslek seni de, ailemizi de pekâlâ geçindirebilir. Azamet satma. Daima mahviyetkâr (alçakgönüllü) ol. Hiç kimsenin kalbini incitme. Kardeşlerinle, bahusus Mehmet'le güzel geçin. Kardeşlerini her zaman himaye et. Onları kimseye çiğnetme. Vatan muhabbeti, Türklük muhabbeti senin en büyük ziynetin olsun. Vatanını, Türklüğü her şeyden ziyade sev. O ikisi için hiçbir fedakârlıktan çekinme. Ben öldükten sonra benim şimdiye kadar takip ettiğim yolu aynen sen takip et. Ölmez sağ kalır ve yine size kavuşursam, seni istediğim gibi çalışkan, mert ve namuslu bir genç görürsem, çektiğim ve bundan sonra çekeceğim bin türlü meşakkatleri kâmilen (bütünüyle) unutacağım. İşte yavrum, saba söyleyeceklerim bunlardan ibarettir. Seni cenabı hakkın birliğine emanet ederim evladım. Baban Ahmet Cemal, 12 Mayıs 1920."

cemal paşa ve büyük oğlu ahmet ile ilgili görsel sonucu

Dedemin babama yazdığı bu mektup beni duygulandırmıştı. 1950'li yılların ilk yarısı olmalı. İlkokuldayım. Babam Ankara'da, bir kamu kuruluşu olan Şeker Şirketi'nde memur, Almanca tercüman. Akşam eve gelince gösterdim mektubu. Okurken duygulandı, gözleri doldu. O mektuptan sonra bir daha babasından haber alamadığını, onu görmediğini anlattı.
Dedem, bu mektubu 1920'de Macaristan'a Afganistan'ın başkenti Kabil'den yazmış, iki yıl sonra Gürcistan'ın başkenti Tiflis'te suikasta kurban gitmişti.
Afganistan'a modern bir ordu kurmak için gitmiş olan Cemal Paşa, Moskova'nın da desteğini alarak Hint Yarımadasındaki Müslümanları Britanya İmparatorluğu'na karşı ayaklandırmanın peşindeydi.. Bu konuda, Cemal Paşa'nın 21 Mayıs 1921'de Afgan Savunma Bakanı Nadirhan'la Kabil'de yaptığı bir görüşmenin zaptında şu satırlar vardır
Nadir Han :
Sınır kabilelerinin şu anda İngilizlere harp açtığını, isyan halinde olduklarını ve düşmanlarına ciddi kayıplar verdirdiklerini bilmiyorsunuz. Bu isyandan bir sonuç alınmak isteniyorsa, isyancıları para, silah ve mühimmat ile desteklemeye devam etmek gerekir. Unutmamanız lazım ki, bu ülkenin imkânları son derece sınırlıdır. Rus hükümetinin kabilelerin bu isyanına önem verdiklerini biliyoruz. Yardım konusunda Rusya bize iki yıldır söz vermiştir. Bunların gerçekleştiğini görmedik. Siz buraya geldikten sonra da bize Rus yardımından bahsettiniz ama yardım gelmedi. Kabileler İngilizlerle barışa zorlanabilir.

Cemal Paşa :
Sınır kabilelerinin isyanının Afganistan için politik önemini biliyorum. Rusya da bu hareketi dikkatle izliyor. Yardımın dağıtımı konusunda Rus hükümeti ile aramızda görüş farkı zaten vardı. Son haberlere göre, çok kısa zaman içinde buraya gelecek olan Yoldaş Rozenberg'e gerekli talimat verilecek ve belki de yeni sefir gelmeden yardımı dağıtabilmem için talimat alacağım..

cemal paşa ve büyük oğlu ahmet ile ilgili görsel sonucu

Yıllar ve yıllar sonra ben de Kabil'e gidecektim, Cemal Paşa'nın izlerini bulabilmek amacıyla..

hayat işte böyle geçip gidiyor ile ilgili görsel sonucu
   

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder