Sayfalar

972 ) YÜZ YILLIK YALANIN MUCİDİ !..



Tarih : 15 Temmuz 1865.
Gerald Henry Fitzmaurice İrlanda'nın Dublin-Howth kasabasında doğdu. Ailesi Katolik'ti, anne tarafı zengindi..
Hiç evlenmedi. Fransız Koleji'nde okudu. Kraliyet Üniversitesi'ni bitirdi. Latince, Fransızca, İtalyanca ve Yunanca öğrendi. Dile yetenekliydi. Tercüman (dragoman) olmak için "Dışişleri Bakanlığı Doğu Akdeniz Konsolosluk Servisi"ne başvurdu. Yıl, 1888 idi..
O yıl, dört kişi sınavı kazandı ; dördüncü olan oydu.. Fakat, onu bir sınav daha bekliyordu ; İstanbul Ortaköy'deki dil okulunda da başarılı olması gerekiyordu.
Sıklıkla gittiği Türk kahvelerinde dilini ilerletti. 1890'da İngiltere'nin İstanbul büyükelçiliğindeki tercüme bürosunda göreve başladı..
Çalışkandı.. Becerikliydi.. Kıdemli diplomatların gölgesinde çakışmak, Osmanlı bürokrasisi içinde koşuşturmak ona göre değildi. Memur değil, sahada aktif olmak istiyordu. 
O dönemde gündemde Ermeni meselesi vardı ve bu konuyla ilgilenmek istedi. Van'a "konsolos yardımcısı"göreviyle 1891'de ataması yapıldı. Bir yıl sonra "Kürdistan Konsolos Vekili" olarak Erzurum'a gönderildi. Raporlarında bir noktaya dikkat çekti : "Bir yıldan uzun zamandır Kürt zulmünden çekmeyen bir Ermeni köyü bulmak mümkün değildir.."
Sonra, Trabzon'da görev yaptı. 
Bu arada İngiltere ; Ermeni meselesi konusunda II. Abdülhamid'e baskı yapması için Sir Philip Currie'yi İstanbul Büyükelçisi olarak gönderdi. Fitzmaurice kısa süre Currie ile İstanbul'da çalışsa da sıkıldı ; 1895 yılında İzmir'e konsolos yardımcısı olarak atandı..
Ermeni olayları büyüyordu ; sıklıkla terör olayları oluyordu. Muhafazakâr Başbakan Lord Salisbury'nin, "İslam, yeryüzündeki tüm dinler içinde en zalim sapkınlıklara ve yozlaşmaya müsaittir" sözü, İngilizler ile Osmanlı ilişkilerinin geldiği yeri olumsuz gösteriyordu !..
O günlerde, Ermenilerin iddialarını destekleyen "Mavi Kitap"ı çıkardılar. "Times" kitabı kapak yaptı. Kitapta yer alan İngiliz belgeleri, gözlerin Fitzmaurice'e çevrilmesine neden oldu. "Times" bunu saklamadı ; Fitzmaurice'in çalışmalarını açıkça övdü..
Fitzmaurice, Osmanlı yönetimi tarafından istenmeyen adam oldu. Ama İstanbul'a gelmesini engelleyemedi ! Aksine.. Nerede sorun varsa İngilizler Fitzmaurice'i oraya gönderdi. Örneğin 1902'de Arabistan'a gitti. İki yıl sekiz ay deve sırtında dolaştı.. 



Kısa süre İngiltere'de çalıştıktan sonra, 1906'da İstanbul'a baş tercüman olarak döndü (Altta, 1906'da bir Bektaşi ile). Gertrude Bell ile bu görevde iken, 1907'de İstanbul'da tanıştı. Fitzmaurice, Bell'i Sadrazam Ferit Paşa gibi isimlerle bir araya getirdi. 
Bell, babasına yazdığı mektupta şöyle diyecekti : "Bütün günümü Fitzmaurice ile geçirdim ; Türkiye hakkında çok insandan daha fazla şey biliyor.."
Nasıl bilmesin ? Örneğin, o dönem İstanbul'da kolera yaygındı ve Osmanlı yönetimi "ticari ilişkileri etkiler" diye bunu saklıyordu ! Fitzmaurice, Türk köylüsü kıyafetiyle mezarlık yakınında ev kiraladı ; kolera salgınından ölenlerin nasıl gizlice defnedildiğini rapor etti..



1916-1922 yılları arasında başbakanlık yapacak George Lloyd da, Fitzmaurice'in İstanbul'daki yakın dostlarından biriydi. Mektuplarını ; "yavru" ya da "tilkiciğim" diye başlayıp, "her zaman senin olan G.H.Fitzmaurice" diye bitirecek kadar yakındılar !.. 
George Lloyd, Bell'e yazdığı mektuplarda Saray nezdindeki tüm başarılarının mimarı olarak Fitzmaurice'i gösterdi..
Fitzmaurice'in başarılarından biri de, raporlarında "Saray'ın kölesidir" dediği Türk gazetelerdi ve onlara rüşvetle istediğini yazdırıyordu. Ve bu yazdırdığı yalanlardan birini günümüz Türkiye'sinde dinciler hâlâ yazıp söylemektedir :
"İttihatçılar Yahudidir !.."
Fitzmaurice, 1908 Temmuz Devrimi'ni hiç beklemiyordu. Yıllar içinde kurduğu tüm ilişkilerin yıkılmasından endişe duyuyordu. Gizli yazışmalarında devrimci İttihatçıların yıkılmasını kararlılıkla savundu. Yetmedi. İttihatçıların mason ve Yahudi dönmesi olduğu bilgilerini basına sızdırdı.. Büyükelçi Sir Gerard Lowther'in adıyla anılan ve İttihatçı devrimi, "Yahudi komplosu" olarak gösteren raporun asıl mimarı Fitzmaurice idi.. 



Ve... 31 Mart Olayı.. 13 Nisan 1909'da İstanbul'da gerici ayaklanma çıktı.. 
Ayaklanma bastırıldıktan sonra İngilizler arasında tartışma çıktı. Bazı diplomatlar, "abartılı fantezilerde" bulunan Fitzmaurice'i, İngiliz çıkarlarını tehlikeye attığı için eleştirdi. "Times" ve "Daily Mail" gibi yayın organları da bu eleştirilere katıldı.. Fakat.. Bu eleştirilere karşın Fitzmaurice, İstanbul'da bildiğini okumaya devam etti !.. 
İttihatçıların bastırması sonucu 1911'de İstanbul'dan gitmek zorunda kaldı. Ama Osmanlı'dan kopmadı ; Trablusgarp'a konsolos vekili olarak atandı. Buradan tekrar İstanbul'a geldi.. Ve ne tesadüf ki.. Kendilerine "Kurtarıcı Subaylar" diyen gerici askerler, Trablusgarp yenilgisini bahane edip, darbe yaparak İttihatçıları iktidardan düşürdü ! Fitzmaurice mektubunda şöyle diyecekti : "Yaşanan olaylar oldukça hoşuma gidiyor !.." 
Onu asıl sevindiren ; has adamı "İngilizci" Kamil Paşa'nın tekrar sadrazam olmasıydı.. Sevinci kursağında kaldı ; İttihatçılar iktidarı 1913'te tekrar ele geçirince Fitzmaurice, 1914'de Londra'ya gitmek zorunda kaldı..
I. Dünya Savaşı boyunca, Dışişleri Bakanlığı'nda istihbarat görevlisi olarak Sykes-Picot Antlaşması gibi projelerle, Osmanlı'nın parçalanması çalışmalarına yardım etti..
Fitzmaurice, yakın dostu Başbakan George LLoyd'un ani ölümünden sonra,  1921'de mesleği bıraktı ve 1939'da da öldü...



SONER YALÇIN'IN, 22 MAYIS 2016 TARİHLİ "SÖZCÜ" GAZETESİNDE ÇIKAN YAZISINDAN ALINTIDIR...   

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder