Sayfalar

984 ) KİMSEYİ BÖYLE PERİŞAN ETME ALLAHIM YETER !..

     

Tarih 15 Nisan 1971..
Beş terörist (Ömer Ayna, Nahit Tören, Zerruh Vakıfahmetoğlu, Avni Gökoğlu ve İbrahim Öztaş) Doktor Rahmi Duman'ın Bakırköy İncirli Caddesi'ndeki köşküne gitti. Doktorun köşkünün arkasında hastanesi de vardı ve çok varlıklı bir insandı. Kapıyı açan çalışanı etkisiz hale getiren teröristler, içeri girdiler.. 
Rahmi Duman'ın köşküne giren terörist grup Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu (THKO)'nun militanlarıydı. Amaçları, örgütün gereksinimi olan parayı Rahmi Duman'dan almaktı. Örgüt elemanlarından birinin eve sık sık girip çıkan kız arkadaşı evde çok para olduğunu söylemişti. Bu bilgi üzerine teröristler bir plan yapmışlardı.. 
Ancak doktor evde değildi. Teröristlerin planları bozuldu. Rahmi Bey'in Avusturya Lisesi'nde okuyan on beş yaşındaki oğlu Hakan Duman'ı yanlarında götüren teröristler evden ayrılırken kendilerine üç gün içinde 250 bin lira ödenmesini istediler, aksi taktirde Hakan'ı öldüreceklerini söylediler..
Ve HakanOkmeydanı'nda bir eve götürdüler. Çocuğa çok iyi davranıyorlardı. Canı sıkılmasın diye ona Che Guevara'nın "Gerilla Günlüğü" ile Ostrovski'nin "Ve Çeliğe Su Verildi" adlı kitaplarını verdiler... Militanlar o kadar rahat ve güven içinde hareket ediyorlardı ki, Hakan'ı yazlık sinemaya bile götürdüler ! Teröristler polisle dalga geçiyorlardı. Ancak polisin onları yakalayabilmesi için elinde en ufak bir ipucu bile yoktu..
Kaçıranlar Rahmi Duman'ın evinin polis tarafından dinleneceğini bildikleri için telefonla aramayınca, çaresizlik içindeki  doktor, iki gün "Hürriyet" ve "Milliyet" gazetelerinde teröristlere seslendi :
"İstediğiniz parayı vermeye hazırım, yeter ki evladımın kılına zarar vermeden onu bırakın. Bir baba olarak bunu sizden istiyorum."

Bu gazete yayını sonrasında, teröristler sessizce Rahmi Duman'ın kliniğinde çalışan ve aile dostu olan Dr. Vecihi Demiral ile bağlantı kurmuşlar, parayı kendisinin getirmesini istemişlerdi. Polise kesinlikle haber vermemesini aksi halde Hakan'ı öldüreceklerini yinelemişlerdi..
Biz, Hakan kaçırıldığından beri Rahmi Duman'ın köşkü önünde, üzerinde "Milliyet" yazan gazetenin minibüsünde gece gündüz bekliyorduk.. Son gelişmelerden tabii ki haberimiz yoktu..

Günlerden 18 Nisan 1971 Pazar.. 
Akşamüstü hava kararmaya başladığı saatlerde, bizim minibüsün yanına bir genç çocuk geldi ve el sallayıp köşkün bahçesine girdi. Hakan gelmişti !..

     

Rahmi Duman, doktorluğunun yanında çok iyi de bir şair. Kayseri'nin Efkere Köyü'nde, 1908'deki savaşta şehit düşen bir babanın oğlu olarak dünyaya geliyor.. Ailesi çok yoksul olduğu için yetimler yurduna veriliyor. Çok zeki bir çocuk olan Rahmi Duman, ilkokulu üç yılda bitiriyor. Ardından İstanbul'a gönderilip yetim çocuklar yurduna yerleştiriliyor. İstanbul Erkek Lisesi'ni 1927 yılında bitiriyor, aynı yıl tıp fakültesine giriyor ve 1933 yılında mezun oluyor.
Nörolog olan Rahmi Duman bir süre Bakırköy Akıl Hastanesi'nde çalıştıktan sonra kendi kliniğini açıyor. Gençliğinden beri şiir yazan Duman, bu şiirlerin bazılarını o dönemin çok ünlü ses sanatçısı ve bestekârı Doktor Alâaddin Yavaşça'ya veriyor, o da bu güzel güfteleri besteleyerek dillerden düşmeyen şarkılar yapıyor..



Oğlu Hakan'ın kaçırıldığı günlerde büyük acılar çeken Rahmi Bey, duygularını şu dörtlükle dile getiriyor
  
"Kimseyi böyle perişan etme Allahım yeter
Uyku tutmaz bir ümit yok gelmiyor hiçbir haber
Ağlamaktan gözlerim etrafı artık görmüyor
Hazreti Yakub'a dönderdi hükmi kader.."

Rahmi Duman bu dörtlüğü Alâaddin Yavaşça'ya veriyor, o da besteliyor. Rahmi Duman çok sevilen bu şarkıyı ilk kez dinlediğinde o kötü günler geride kalmasına rağmen hüngür hüngür ağlayarak Dr. Alâaddin Yavaşça'ya (altta) şöyle diyor :
"Yahu... Sen de en az benim kadar o acıyı hissetmişsin."

https://www.youtube.com/watch?v=V70aKu2c2W4

alâaddin yavaşça ve hakan duman ile ilgili görsel sonucu

Yıllar sonra Alâaddin Yavaşça'nın bir sağlık ocağında karşılaştığı iki genç doktordan biri kendisini görünce hemen ayağa kalkar ve yanına gelip "Hocam elinizi öpebilir miyim, ben 'Kimseyi Böyle Perişan Etme Allahım Yeter' şarkısının kahramanıyım" der !..
Bu genç doktor, Rahmi Duman'ın on beş yaşında teröristler tarafından kaçırılıp sonra serbest bırakılan oğlu Hakan Duman'dır (altta).. Babası bu dizeleri, onun kaçırıldığı günlerde çektiği büyük acılarla yazmıştı..

doktor hakan duman ile ilgili görsel sonucu

TUFAN TÜRENÇ'İN, "BABIÂLİ'NİN ÖTEKİ YÜZÜ" ADLI KİTABINDAN DERLENMİŞTİR.. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder