Sayfalar

289 ) TÜRKÇE EZAN NASIL KONDU, NASIL KALKTI ?..

     Türkiye'nin camilerinde ezanın Arapça yerine Türkçe okunması, 1932 yılında başlamıştır. Bu, Atatürk'ün talimatıyla yapılan bir çalışmanın sonucudur.
 Meşrutiyet dönemindeki bazı aydınlar da aynı şeyi düşünmüş ve istemişlerdi. Bununla,  ibadete çağrı niteliğindeki ezanın anlamının daha iyi algılanacağı görüşündeydiler. Ayrıca, Türk dilinin kullanma alanını genişletmenin, milliyetçiliğin de gereği olduğuna inanıyorlardı. Ziya Gökalp bu görüşü şiirle de ifade etmiştir :
            "Bir ülke ki, camiinde Türkçe ezan okunur
  Köylü anlar manasını namazdaki duanın
  Bir ülke ki, mektebinde Türkçe Kur'an okunur
  Küçük büyük herkes bilir buyruğunu Hüda'nın
  Ey Türkoğlu, işte orasıdır senin vatanın.."
   
Atatürk'ün 1932'de yaptırttığı çalışma, önce, Türkçe ezanın din açısından caiz olduğu sonucunu verdi. Sonra bir komisyon kuruldu. Komisyon, ezanın Türkçe çevirisini yapacak ve bunu ahenk içinde seslendirecekti.  Ezan, camilerde bu örneğe göre okunacaktı. Komisyonda Hafız Burhan, Hafız Sadettin Kaynak, Hafız Nuri gibi dönemin ünlü hafızları vardı. Önce ezanın birkaç çevirisi yapıldı. Hangisinin ahenginin daha uygun olduğuna bakıldı. Sonuçta ezanın Türkçe metni şöyle belirlendi :
"Tanrı uludur,
  Şüphesiz bilirim, bildiririm :
  Tanrı'dan başka yoktur tapacak,
  Şüphesiz bilirim , bildiririm
  Tanrı'nın elçisidir Muhammed
  Haydin namaza, haydin felaha
  Namaz uykudan hayırlıdır.."

   Bu metnin okunuşu ve söylenişi tekrar tekrar denendikten sonra, Diyanet İşleri Başkanlığı'nca kabul edildi. Başkanlık tüm camilere bir genelge yayınladı : "Ezan artık Arapça değil, Türkçe okunacak" talimatını verdi. Arapça okuyanların bunun cezasını göreceği bildirildi. Genelgenin tarihi 18 Temmuz 1932 idi..

   O günden sonra Türkiye, Ziya Gökalp'in şiirindeki gibi, camilerinde Türkçe ezan okunan bir ülke haline geldi..



   Buna yer yer tepkiler de ortaya çıktı. Atatürk devrimlerine zaten tümüyle karşı olan gruplar, bunu rejime karşı muhalefet etmenin gerekçelerinden biri haline getirdiler. Ülkede yer yer Arapça ezan okuma girişimleri kendini gösterdi. Bunu yapanlar ceza gördü..

   Cezalar, mahkemelerde Ceza Kanunu'nun 526'ncı maddesine göre veriliyordu. Gerçi maddede "Arapça ezan okumak" diye bir suç yoktu. Somut olarak sayılan suçlar, maddenin 2'nci fıkrasındaydı. "Şapka Kanunu"na veya "Türk harflerinin kullanılmasına dair kanun"a muhalefet etme suçlarından ibaretti.
   Maddeye göre, o suçların failleri üç aya kadar hapis veya 10 liradan 200 liraya kadar hafif para cezasına çarptırılıyorlardı. Fakat maddenin ilk fıkrasında bir "genel ifade" vardı. Arapça ezan okuyanlar, bu ifadeye göre cezalandırılıyorlardı.
"Yetkili makamlar tarafından adaletle ilgili işlemler dolayısıyla veya kamu düzeni veya genel sağlığın korunması düşüncesiyle KANUN VE NİZAMLARA AYKIRI OLMAYARAK VERİLEN BİR EMRE İTAAT ETMEYEN VEYA BU YOLDA ALINMIŞ BİR ÖNLEME UYMAYAN KİMSE  (... ) bir aya kadar hapis veya 50 liraya kadar hafif para cezasıyla cezalandırılır.."
   Bu hafif para cezasına rağmen, çoğunlukla gene de caydırıcı oluyordu. Çünkü karakola, jandarmaya götürülüp haklarında soruşturma açılmasını istemeyenler çoktu..
 1941'e kadar 8-9 yıl böyle devam ettikten sonra, para cezasına çarptırılanlardan biri, ya da avukatı, "Bu ceza kanunsuzdur" gerekçesiyle Yargıtay'a başvurdu. Yargıtay da durumu inceledikten sonra başvuruyu haklı bulup, mahkeme kararını bozdu !..
  Yargıtay'ın bu bozma kararı ilginçti. Ayrıca tek parti dönemindeki adalet sisteminin ( en azından bazı konularda ) hükumetten ne kadar bağımsız olduğunu göstermesi açısından da ilginçti...
   Ceza kararını veren mahkeme, Yargıtay'ın kararına uydu. Bunun duyulması üzerine diğer mahkemeler de Arapça ezan okuyanlara ceza vermemeye başladılar. Arapça ezan okuma fiilleri de giderek arttı.
   1941 yılında bu duruma bir çare arayan hükumet, yaptığı kısmi bir Ceza Kanunu değişikliğinin içine, bu konuyu da aldı. 526'ncı madde içindeki somut suç tanımlarının arasına "Arapça ezan okuma"yı da koydu. 1941 Meclisi'nde bu madde aynen kabul edildi. Şimdi bu yasağın artık yasal bir dayanağı da olmuştu..

 
 
   1950 yılındaki yasağı kaldırma girişiminin hedefine varması da ; TCK 526'ncı maddeye, 1941 yılındaki kanun değişikliğiyle eklenen "...VEYA ARAPÇA EZAN VE KAMET OKUYANLAR.." ibaresinin maddeden yeniden çıkarılmasıyla mümkün olacaktı..
   Adnan Menderes hükumeti, bunun için kısacık bir kanun tasarısı hazırladı. Bunu en kısa zamanda Meclis'ten geçirmek istiyordu, çünkü ramazan yaklaşmıştı !..
   Tasarıyı yaşlı-genç tüm bakanlar benimsemişti. Fakat bir de Cumhurbaşkanı Celal Bayar'ın önceden onayının alınması gerekiyordu.
   Celal Bayar, artık Demokrat Parti'nin resmen genel başkanı değildi, ama fiili liderliği devam ediyordu. Ayrıca, cumhurbaşkanı olarak, Bakanlar Kurulu'na her istediğinde başkanlık etme yetkisi vardı. Bayar, bu gibi konularda dikkatli davranıyordu. Bir kere, Atatürk'ün son başbakanıydı.. O'na bağlılığını her fırsatta belirtiyordu. O'nun koyduğu kuralları bozacak politikalar izlenmesini istemiyordu. İkincisi : DP'yi kurarken Cumhurbaşkanı İnönü ile aralarında sözlü bir anlaşma olmuştu ; CHP de DP de, "Atatürk İnkilapları"nın zedelenmemesine dikkat edeceklerdi..
   Bu bakımdan, başta Başbakan Adnan Menderes olmak üzere, tasarının bir an önce yasalaşmasını isteyen Bakanlar Kurulu üyeleri biraz endişeliydiler. Bu girişimi, onun durdurabileceğini düşünüyorlardı.
   Bayar, tasarının konuşulacağı gün Bakanlar Kurulu'na geldi. Başkanlık koltuğuna oturdu. Başbakanın konuyla ilgili sunuşunu dinledi..
   Sonra ne yaptığı, "Cumhuriyet" başyazarı Nadir Nadi'nin "Perde Aralığından" adlı kitabında var. O toplantıda bulunan Sağlık ve Sosyal Bakanı Nihat Reşat Belger'in anlattıklarına dayanarak...
"Bayar'ın başkanlığında toplanan hükumet, Arapça ezan yasağının kaldırılmasını konuşmaktadır. Bu, DP iktidarının ilk icraatlarından biri olacaktır ve genç-yaşlı bütün Kabine üyeleri Menderes'i desteklemektedir. Yalnız, Bayar, dalgın ve düşüncelidir..  Bir aralık, ' Yahu arkadaşlar, kararımızla Atatürk'ün ruhu azap duymaz mı ? ' sorusunu ortaya atarak yüreğini burkan tereddüdü açığa vuruyor.
   Bakanların duygularını yansıttığına güvenen Nihat Reşat oturduğu yerden söze karışıyor : 'Büyük zaferimiz üzerine Atatürk'ün ruhu o kadarcık kusuru bize bağışlar efendim !..' 
   Ve derhal yatışan Bayar, toplantıya hakim olan neşeli havaya katılıyor.."

 Nihat Reşat Belger, Ata ile..

   Tasarı Bakanlar Kurulu'ndan böylece geçtikten sonra hemen Meclis'e sevk edildi. Önce DP grubunda alkışlar arasında onaylandı. Adalet Komisyonu'nda da hızla görüşülüp kabul edildikten sonra Meclis Genel Kurulu'nun 16 Haziran günkü gündemine girdi..
   Her şey iki gün içinde olup bitmişti !..
   Şimdi de CHP'yi bir sıkıntı sarmıştı !..
   "Arapça ezan isteyenler dindardır, Türkçe ezanda direnenler dinsizdir" kampanyası karşısında parti şaşkın durumdaydı. Zaten "dinsizlik" suçlamasından da, "komünistlik" suçlamasından da, iktidardayken bile çok çekmişti CHP ve CHP'liler... Bu suçlamaların verdiği kompleksler altında, dindarlıklarını ve komünizm karşıtı olduklarını kanıtlama gayreti içine düşmüşlerdi..
   Bunun ilk sonucu, Köy Enstitüleri gibi büyük bir atılımın, hem de kendi eserleri olmasına rağmen, ödün olarak verilmesiydi. Komünist olmadıklarını böylece kanıtladıkları (!) halde, sonuç bekledikleri gibi olmamış ve seçimi yine de kaybetmişlerdi.. 14 Mayıs 1950 seçimleri sonrası, "üzerimizdeki dinsizlik damgasını silemedik. Seçimi de o yüzden kaybettik.." görüşü CHP içinde baskındı..
   O günlerin CHP Grup Başkanvekili olan Faik Barutçu şöyle anlatıyor :
"İnönü'nün telkinleri para etmemişti. Neredeyse, çoğunluk, Türkçe ezan okumanın hata olduğunu itirafa kadar gidecek, Demokratların teklifini büyük bir istekle kabule karar verecekti. Bunun bir milli dil ve bilinç meselesi olduğunu, milli devlet politikasının mümkün olan her yerde Türkçe konuşmayı emrettiğini, bu yüzden Türkçe namaza davet yapılmasını tercih ettiğimizi kabul ettirinceye kadar akla karayı seçtik.."

   Ama partinin artık bu konuda yapabileceği fazla bir şey yoktu

  17 Haziran 1950 günkü gazetelerin manşetleri artık şu şekildeydi :

   

( Altan Öymen'in "Değişim Yılları" kitabından alıntılar yapılmıştır.. ) 




 
                          

Hiç yorum yok:

Hürriyet

KAYNAK OLARAK KULLANDIĞIM KİTAPLAR..
-------------------------------------------------------
1.DEVLET-İ ALİYYE.I...HALİL İNALCIK 2.OSMANLILAR..HALİL İNALCIK
3.İMP.'UN EN UZUN YÜZYILI..İLBER ORTAYLI
4.SON İMP. OSMANLI..İLBER ORTAYLI
5.TARİHİN IŞIĞINDA..İLBER ORTAYLI
6.OSM. TOPLUMUNDA AİLE..İLBER ORTAYLI
7.OSM.'YI YENİDEN KEŞFETMEK..İ.ORTAYLI
8.BATILILAŞMA YOLUNDA..İLBER ORTAYLI
9.OSMANLI TARİHİ..A.DE LAMARTINE
10.OSMANLI..CAROLİNE FİNKEL
11.OSM.İMP.TARİHİ..NICOLEA JORGA
12,BÜYÜK TÜRK..NICOLEA JORGA
13.YENİLMEZ TÜRK...NICOLEA JORGA
14.TÜRKİYE TARİHİ..ED.SİNA AKŞİN
15.OSM.DÜNYASI VE İNSANLARI..GÜLGÜN ÜÇEL
16.OSMANLI ORDUSU..GÜLGÜN ÜÇEL-AYBET
17,BU MÜLKÜN SULTANLARI..NECDET SAKAOĞLU 18.YENİÇERİLER..REŞAT EKREM KOÇU
19.SON PADİŞAH..YILMAZ ÇETİNER
20.SORULARLA OSM. ..ERHAN AFYONCU
21. SOKOLLU ...RADOVAN SAMARCIC
22. OSM.İMP.TARİHİ...A.CEVDET PAŞA
23. OSM.GERÇEĞİ..ERDOĞAN AYDIN
24. FATİH VE FETİH..ERDOĞAN AYDIN
25.KADINLAR SALTANATI..A.REFİK ALTINAY
26.DOĞU'YA BAKIŞ..GERALD MACLEAN
27.AT SIRTINDA ANADOLU..FREDERIC BURNABY
28.ABDÜLMECİD..HIFZI TOPUZ
29.ŞAH SULTAN ..İSKENDER PALA
30.FLORANSA BÜYÜCÜSÜ..S.RUSHDIE
31.TARİHİMİZLE YÜZLEŞMEK..EMRE KONGAR
32.PARİS'TE BİR OSM.SEFİRİ..ŞEVKET RADO
33.TARİHİN SAKLANAN YÜZÜ..ÇETİN ALTAN
34.OSM.İMP.'DA SON 300 YIL..ALAIN PALMER
35.KONSTANTİNİYYE..PHİLİP MANSELL
36.TÜRKİYE'NİN SİYASİ İNTİHARI..CENGİZ ÖZAKINCI
37.BU VATAN BÖYLE KURTULDU..EROL MÜTERCİMLER
38.16.YÜZYILDA İSTANBUL..METİN AND
39. ERKEN MODERN OSMANLILAR.. VIRGINIA H. AKSAN-DANIEL GOFFMAN
40."POPÜLER TARİH" VE "NTV TARİH " DERGİLERİ
41.İKİNCİ ADAM..Ş.SÜREYYA AYDEMİR
42.HAYAT..AYŞE KULİN
43.DEVRİM VE DEMOKRASİ..NUMAN ESİN
44.BİR NUMARALI TANIK..KURTUL ALTUĞ
45.İHTİLALİN MANTIĞI..Ş.S.AYDEMİR
46.KUTSAL İSYAN...HASAN İZZETTİN DİNAMO
47.KUTSAL BARIŞ...HASAN İZZETTİN DİNAMO
48.ÇÖL KRALİÇESİ...JANET WALLACH
49.YÖNETMENLER,FİLMLER,ÜLKELER..A.DORSAY
50.AY HIRSIZI...SUNAY AKIN
51.ONLAR HEP ORADAYDI...SUNAY AKIN
52.KULE CANBAZI...SUNAY AKIN
53.LÜZUMSUZ BİLGİLER ANSİKLOPEDİSİ..TAMER KORUGAN
54.PRENS..NİCCOLO MACHİAVELLİ
55.İSTANBUL'DA BİR ZÜRAFA..SUNAY AKIN
56.KIZ KULESİNDEKİ KIZILDERİLİ..S.AKIN
57.AH BEYOĞLU,VAH BEYOĞLU..SALAH BİRSEL
58.İSTANBUL-PARİS..SALAH BİRSEL
59.YAVUZ'UN KÜPESİ..ERHAN AFYONCU
60.OSMANLI PADİŞAHLARININ HAYAT HİKAYELERİ...YILMAZ ÖZTUNA
61.BİZİM DİPLOMATLAR..BİLAL N.ŞİMŞİR
62.KİM VAR İMİŞ BİZ BURADA YOĞ İKEN..CEMAL KAFADAR
63.RÜZGARIN GÖLGESİ..CARLOS RUIZ ZAFON
64.MELEĞİN OYUNU..CARLOS RUIZ ZAFON
65.ORTA DOĞU..TAYYAR ARI
66.ABD-ORTA DOĞU-TÜRKİYE..HALUK GERGER
67.ORTA DOĞU.. BERNARD LEWIS
68.ON BİR CUMHURBAŞKANI ON BİR ÖYKÜ.. CÜNEYT ARCAYÜREK
69.ÖFKELİ YILLAR...ALTAN ÖYMEN
70.ATATÜRK'TEN SONRA BUGÜNLERE NASIL GELDİK ?..CÜNEYT ARCAYÜREK
71.ÇANKAYA...CÜNEYT ARCAYÜREK
72.DEMOKRASİNİN İLK YILLARI..C.ARCAYÜREK
73.YENİ İKTİDAR,YENİ DÖNEM..C.ARCAYÜREK
74.BİR İKTİDAR,BİR İHTİLAL..C.ARCAYÜREK
75.NEREDEYSE BİR BALİNA..STEVE JONES
76.MOSSAD GİZLİ TARİHİ...GORDON THOMAS
77.BARIŞA SON VEREN BARIŞ...DAVID FROMKIN
78.SULARIN GETİRDİĞİ PADİŞAH..CAHİT ÜLKÜ
79.TANK SESİYLE UYANMAK..HASAN CEMAL
80.BİR MANİNİZ YOKSA.. ...AYFER TUNÇ
81.ALATURKAFRANKA..ERCAN ÇİTLİOĞLU
82.SUÇUMUZ MÜKEMMEL OLMAK..S.DUMAN
83.DARBE...STEPHEN KINZER
84.ÖZAL HİKAYESİ..HASAN CEMAL
85.TURGUT NEREDEN KOŞUYOR ? ..E.ÇÖLAŞAN
86.YEDİ TEPE ANADOLU...ALİ CANİP OLGUNLU
87."K", "DERBEDER BİR KAHİN"...CANSU YILMAZÇELİK
88.LATİFE HANIM...İPEK ÇALIŞLAR
89."K",YIKIK BİR SARAYDIR DÜNYA..PERİHAN ÖZCAN
90.BEYAZ PERDEDE KIRMIZI FİLMLER.. ATİLLA DORSAY
91.TEK ADAM..Ş.SÜREYYA AYDEMİR
92.DAHİLER VE AŞKLARI...ÖZCAN ERDOĞAN
93.HAYATIM KİTAP..YAŞAR AKSOY
94.BOĞAZİÇİ ŞINGIR MINGIR..SALAH BİRSEL
95.BİR EKONOMİK TETİKÇİNİN İTİRAFLARI...JOHN PERKİNS
96.CUMHURİYET TARİHİ YALANLARI 1. VE 2. CİLT...SİNAN MEYDAN
97. KOMPLO TEORİLERİ..EROL MÜTERCİMLER
98.ÖNCE KADINLAR VE ÇOCUKLAR..SUNAY AKIN
99.BİR ÇİFT AYAKKABI..SUNAY AKIN
100. BENİM CUMHURİYET'İM..EMİNE UŞAKLIGİL
101.DARAĞACINDA ÜÇ FİDAN..NİHAT BEHRAM
102.NEREYE..CAN DÜNDAR
103.İSTANBUL'DAN SAYFALAR..İLBER ORTAYLI
104.BİZİM İZMİRİMİZ..MELİH GÜRSOY
105.GİZLENEN TARİH..BRİAN HAUGHTON
106.BERGAMA DÜŞLERİMİN ŞEHRİ,İZMİR SEVDAM..SELAHATTİN TURAL
107.GÖLGEDEKİLER..CAN DÜNDAR
108.KIRMIZI BİSİKLET..CAN DÜNDAR
109.YAKAMDAKİ YÜZLER..CAN DÜNDAR
110.GEÇMİŞ AYRINTIDA SAKLIDIR..CEMİL KOÇAK