Sayfalar

825 ) ALTI OK'UN ÖYKÜSÜ...

"Demokrasinin iki çeşidi vardır. Biri, zor ve gerçek olanı. Öbürü, kolayı, oyun olanı.. Topraksızı topraklandırmadan, işçiyi sağlama almadan, halkı esaslı bir şekilde eğitmeden olmaz.. Birincisi, köklü değişim ister. Zordur ama, gerçek demokrasidir. İkincisi, sandık demokrasisidir. Okuma yazma bilsin bilmesin, toprağı, işi olsun olmasın, demagojiyle serseme çevrilen halk, elindeki kağıdı sandığa atar. Böylece, kendi kendini yönetmiş sayılır. Bu, oyundur, kolaydır.. Amerika bu demokrasiyi yayıyor. Biz de demokrasinin kolayını seçtik.. Çok şeyler göreceğiz daha.." 

Bu sözler, "Altı ok" amblemini 1933 yılında grafik olarak çizen, eğitimbilimci, köy enstitülerinin mimarı, uygulayıcısı İsmail Hakkı Tonguç'a ait.. Ve, bu sözleri köy enstitüleri, karşıdevrimciler tarafından kapatıldığında söyledi..

Sene 1933.. Cumhuriyet on yaşına basmıştı.. CHP'nin o güne kadar herhangi bir amblemi yoktu. Atatürk, Onuncu Yıl kutlamaları kapsamında, vatandaşların yakasına takacağı bir amblem tasarlanmasını istedi. Bu tarihi görev, Gazi Terbiye Enstitüsü'ne verildi. Enstitü yönetimi de resim-iş bölümünü kuran İsmail Hakkı Tonguç'u görevlendirdi.. Almanya'da grafik eğitimi alan İ. H. Tonguç da, kolları sıvadı.  
Acaba ne çizecekti ?.. Atatürk beğenecek miydi ?.. 
Atladı trene, İstanbul'a geldi. İner inmez Topkapı Sarayı'na koştu. Amblemde yer alacak olan eserleri tek tek seçti. Özel izinle paketledi, Ankara'ya getirdi. Oturdu masasına.. O eserlerden esinlenerek, CHP'nin ilkelerini ve amblemini oluşturan "altı ok"u çizdi..
Evet, CHP'nin altı oku, Topkapı Sarayı'nda sergilenen Osmanlı oklarıdır..



Kıyaslama yapabilmeniz için, Topkapı Sarayı'nın silah bölümünden bir fotoğraf veriyorum (üstte). İsmail Hakkı Tonguç'un hangi okları esas aldığı net olarak bilinmiyor ancak, benim gözlemlerime göre, CHP ambleminde yer alan oklardan biri, İkinci Bayezid'e ait..



"Kiriş endam", "tarz-ı has", "şem endam"... Osmanlı okları gövde biçimlerine göre, yani endamına göre isim alırdı. Okun gövdesi, insanla özdeşleştirilirdi. Baş, boğaz, göğüs, göbek, baldır, ayak bölümlerine ayrılırdı. Gez'in bulunduğu dip noktaya, "baş" denirdi. Okun ucuna ise "ayak" denirdi. Baldıra kadar aynı kalınlıkta gelip, ayağa doğru incelen oklar, "kiriş endam" oklarıydı. İsmail Hakkı Tonguç'un amblemde kullandığı ok tipi, "kiriş endam"dı.. (Üstte)
Osmanlı oklarında üç tip "gez" vardı. Kemik, fildişi veya boynuzdan yapılan gezlere "başpare" denirdi. Bakkam ağacından yapılan gezlere, "bakkam gez" denirdi. Okun başına yuva açılır, tutkalla yapıştırılırdı. Bir de "adi gez" vardı. Okların arkası yontularak, kirişin, yani gergin ipin takılacağı yere çentik açılırdı. 
Bu tip gez, fazla sayıda yapıldığı için daha az özen gösterilen tirkeş oklarında, yani savaş oklarında kullanılırdı...
İşte bu nedenle, CHP oklarındaki oklardan biri çentiklidir. En uzun ok, savaş okudur..
İsmail Hakkı Tonguç ilerlemeyi, sürati, hedefe ulaşmayı simgeledikleri için, geçmişten geleceğe gittikleri için "ok"ları tercih etmişti.. Okların aynı kaynaktan çıkıp, yelpaze gibi açılan uçları, Cumhuriyet'in kapsayıcılığını, güneş ışınları gibi yayılma şeklini sembolize ediyordu.

Atatürk gördü.. Tebrik etti.. "Tam isabet" dedi..
Böylece amblem kesinleşti.. 



(YILMAZ ÖZDİL'in "Adam" adlı kitabından derlenmiştir..) 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder