Sayfalar

908) CEVHER HER DAİM IŞILDAR !..

ali fuat cebesoy ile ilgili görsel sonucu   İlgili resim

1902 Haziran ayının sonlarında bir gün Mustafa Kemal ile Ali Fuat (Cebesoy) Kuzguncuk'a gelir. İlkin Babanakkaş Yokuşu başındaki İsmail Fazıl Paşa'nın (Cebesoy'un babası) evine uğrarlar, onu orada bulamayınca Boğaz'a vururlar. Dönüşte İsmail Fazıl Paşa (üstte sağda) onları bu evde bekliyordur. Elini öpen Mustafa Kemal'e şöyle bir serzenişte bulunur :
"Oğlum burası senin evin sayılır, niçin daha sık gelmiyorsun ?.."
Akşam yemeğinden sonra Mustafa Kemal gitmeye kalkışınca da itiraz eder : "Dünyada bırakmam, yarın Fuat'la birlikte dönersiniz. Hem sizi çok değerli bir erkanıharp mirlivasıyla (tuğgeneral) tanıştıracağım. Kendisine senden birkaç kez söz açmıştım. İlgi gösterdi ve, 'Bu çocuğu ben de görmek isterim' dedi. Yarın bize öğle yemeğine gelecek.."

ali fuat cebesoy'un babanakkaş'taki köşkü ile ilgili görsel sonucu

Mustafa Kemal geceyi, kendisi için dertop edilen, birinci katta, Boğaz'ı ve Galata'yı gören odada geçirmekten başka çare bulamaz (üstte). Ertesi gün kuşlukta da Osman Nizam Paşa ile tanışır. Konuk Paşa biraz ters yaratılışlıdır. Meşrutiyet'in ilk yıllarında Berlin'de büyükelçilik, Birinci Dünya Savaşı'nda da Said Halim Paşa'nın başbakanlığı altında Nafia (Bayındırlık) Nazırlığı yapacaktır. Ama şimdi şu anda bunları aklından geçiremediği için şöyle der :
"İstibdat yönetimi bir gün elbet yıkılacaktır. Fakat, onun yerine Batılı anlamda bir yönetim gelip memleketi her bakımdan acaba kalkındıracak mıdır ? Ben buna inanmıyorum.."
Yirmi bir yaşındaki Mustafa Kemal'in bu düşüncelere karşılığı şöyle olur :
"Paşa Hazretleri, Batılı anlamdaki yönetimler de zamanla gelişmişlerdir. Bugün uyur gibi görünen ulusumuzun çok yeteneği ve cevheri vardır. Ama bir devrim olduğunda bugün işbaşında olanlar, yerlerini korumaya kalkarlarsa, o vakit buyurduğunuzu kabul etmek gerekir. Yeni kuşaklar içerisinde, her bakımdan güvenilmeye değer insanlar çıkacaktır.."

ali fuat cebesoy ile ilgili görsel sonucu

1904 Aralık ayında Mustafa Kemal, Ali Fuat ile birlikte Harp Akademisi'ni bitirip kurmay yüzbaşı olarak diploma aldığı vakit de Kuzguncuk'taki köşkte yine birkaç gün geçirmiştir. Yemeklerde İsmail Fazıl Paşa da onlarladır. Bir iki kadeh çakıştırmaya da ses çıkarmaz. Mustafa Kemal, bir süre sonra, 5 Şubat 1905'de genç Ali Fuat ile Şam'da Beşinci Ordu'ya atandığı vakit de burada bir gece konaklar. 
Onun Mütareke yıllarında da Kuzguncuk'ta kalmışlığı vardır. Ev sahibi, zekâsına hayran olduğu Mustafa Kemal'i bu kez de Hürriyet ve İtilaf Fırkası'nın ileri gelenlerinden Mehmet Ali Bey'le konuşturmak istemektedir.
Mehmet Ali Bey (Bunları Ali Fuat Cebesoy anlatıyor) Mustafa Kemal ile tanışmıyordur, ama onun üzerine çok iyi şeyler dinlemiştir. Onun zeki ve yetenekli bir komutan olduğuna inanıyor, hele Zat-ı Şahane ile -veliahtlığı sırasında- Almanya'ya yolculuk etmiş olmasına büyük değer göstermektedir. Üstüne üstlük, Mustafa Kemal ile tanışmayı bir onur sayacağını da söylemiştir. Hazret'in İsmail Fazıl Paşa ailesiyle bir bağlantısı da olmuştur. Mehmet Ali Bey, üç gündür Ali Fuat'ın kardeşi Mehmet Ali'nin kayınpederidir. 
Yemekte söz yine memleketin yürekler acısı durumundan açılır. Mustafa Kemal ile Ali Fuat, hükümete ulusal direnme yanlısı genç ve canlı kişilerin getirilmesini savunurlar. Kayınpeder de Tevfik Paşa yönetimindeki kabineye karşıdır. Genç subayların düşüncelerini gerçekleştirmek için elinden geleni yapacağına, Hürriyet ve İtilaf'taki kodamanların akıllarını çeleceğine söz verir. Zaten nasıl olsa seçimi kendi fırkaları kazanacaktır. Ama daha önce de yönetimi ele geçirme olasılığı vardır. Damat Ferit Paşa, daha şimdiden havadarlarıyla fiskos çalçeneye geçmiştir. Mehmet Ali Paşa bile kabinede yer alabilecektir.. 
Gelin görün ki, 13 Ocak 1919'da hükümet çekilmiş ama onu kurmakla yine Tevfik Paşa görevlendirilmiştir. Gerçi iki ay sonra hükümeti Damat Ferit ele geçirecektir, ama bu onun ipliğini pazara çıkarmaktan başka işe yaramayacaktır. Artık Mustafa Kemal'e Anadolu'da çalışmaktan başka seçenek kalmamaktadır ; kendisini Anadolu'daki bir göreve atandıramazsa, orada en güvendiği bir komutanın yanında ateşini tutuşturacaktır. Ali Fuat, o vakitler, merkezi Konya Ereğlisi'nde olan kolordunun komutanıdır. Kükrer :
"Paşam, ben ve kolordum, her zaman buyruğundadır !.."
Babası İsmail Fazıl Paşa da oğlundan geri kalmaz. O da yaşlılığına bakmadan elinden geleni yapacağına ant içer :
"Mustafa Kemal Paşa, beni çağırdığı anda gelmez ve buyruğuna girmezsem namerdim.."  

sergüzeşt-i nono bey ve elmas boğaziçi ile ilgili görsel sonucu

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder