Sayfalar

912 ) BLAK AİLESİ !..

İlgili resim

Fransa Kralı 16. Louis ve Kraliçe Marie Antoinette 21 Ocak 1793'de Paris'in Concorde Meydanı'nda giyotinle idam edilmişlerdi. Kralı savunan avukatlardan biri mahkeme sonrası can güvenliğini ve ülkesinin içinde bulunduğu ekonomik bozukluğu göz önüne alarak Osmanlı topraklarına kaçmış, İzmir'deki Fransız ticaret kolonisine katılmıştı..
İşte bu Marsilyalı avukatın 1792'de Paris'te doğan oğlu Alexandre Blacque de İzmir'deki Fransız tüccarların güvenin kazanmış ve onların temsilciliklerini yapan bir avukat olmuştu. Alexandre 1821'de Mora ayaklanmasının ticareti baltalaması ile gazeteciliğe yönelmiş, İzmir'de yayımlanan "La Spectateur Oriental" (Doğulu Gözlemci) gazetesine yazılar yazmaya başlamıştı..
Batılı devletler ve onların vatandaşlarının çıkardığı gazeteler Mora'daki ayaklanmaları destekliyordu. Fakat bir süre sonra Alexandre Blacque "La Spectateur Oriental" gazetesinde Osmanlı yanlısı yazılar kaleme almaya başlamıştı. Fransa'nın devlet politikasının yanlış olduğunu, bu durumdan en çok Rusya'nın yararlanacağını tespit etmişti..
1827'de Navarin'de limanda demirli Osmanlı Donanması İngiliz, Fransız ve Rus donanmaları tarafından hileyle yakılmış, 57 gemisi batırılmış ve 6 bin denizcisi katledilmişti ; bu felaket Osmanlı'nın denizdeki gücünü de bitirmişti.. Alexandre Blacque makalelerinde Avrupa devletlerini ve Fransa'nın politikasını şiddetle eleştirmesi nedeniyle Babıali'ye şikayet edilmişti..
İngiltere'nin İstanbul Büyükelçisi Stratford Canning, gazetenin kendi resmi politikalarına aykırı duruşuna Babıali nezdinde protesto etmiş, yayınların durdurulmasını buyurmuştu. Canning (altta) o dönem o kadar etkiliydi ki, randevu almadan padişahla görüşebiliyordu. Diplomatlar kendisine "Taçsız Sultan", halk ise "İngiliz Sultan" adını vermişti. İşte Alexandre Blacque bu derece etkili bir İngiliz diplomatına karşı dimdik ayakta duruyordu..  "La Spectateur Oriental" yöneticileri geri adım atmak bir yana, İngiltere elçisini bu dayanıksız girişimi ve buyurgan yaklaşımından dolayı kınamış, Türklerin haklı davalarını savunmaya devam edeceklerini açıklamışlardı..

stratford canning ile ilgili görsel sonucu

Babıali, 5 Ağustos 1828'de, İzmir Mütesellimi Ömer Lütfi Efendi'ye verdiği bir talimatla, Avrupalı devletlerin şikayetlerini incelemesini emretmişti. Ömer Lütfi Efendi de A. Blacque'nin açıklamalarını dinlemiş, birçok tüccardan da gazete hakkında olumlu sözler işitince, Osmanlı'ya yaptığı büyük hizmetleri hükümetinin takdir edeceğini bildirmişti. Babıali'ye, gazetenin yayımlanmasında ülke için zarar değil, fayda gördüğünü belirten bir yazı göndermişti..
Böylece Alexandre Blacque Osmanlı politikasında aktif rol oynamaya başlamış, serbest piyasanın ve Tanzimat'ın fikir babaları arasında yer almıştı. "Blak Bey" veya "Bulak Bey" olarak anılmaya başlanmıştı. Blak Bey'in sağlığı bozuktu, sağlığını bahane ederek, belki de diplomatik bir görevle Paris'e giderken uğradığı Malta'da 21 Mayıs 1836'da aniden rahatsızlanmış ve ölmüştü. Bazı çevreler ölümünden, gazetede şiddetle çattığı ve çıkarlarını zedelediği Rusları sorumlu tutmuşlardı..
Geride kalan gözü yaşlı eşine Babıali tarafından toplu para verilirken, iki oğluna maaş bağlanmıştı. Blak Bey'in büyük oğlu Edward Blak, Babıali'nin parasal yardımıyla Paris'te Sainte Barbe kolejinde öğrenim görmüştü. Sultan II. Mahmud'un 1 Temmuz 1839'da ölümü üzerine, 17 yaşındaki oğlu Abdülmecid tahta geçmişti. Alexandre Blacque'nin dostu, Paris Büyükelçisi ve Tanzimat'ın mimarlarından Mustafa Reşit Paşa Edward ile sürekli ilgilenmiş, II. Mahmud'un ölümünden sonra da eğitimini sürdürmesini sağlamıştı. 1842'de 19 yaşındaki Edward İstanbul'a dönmüştü. Türkçe, Fransızca, İngilizce ve İtalyanca konuşması ona dışişlerinde görev almanın ilk adımı olan Tercüme Kalemi'nin yolunu açmış, İstanbul Limanı yönetiminde 1000 kuruş aylıkla göreve başlamıştı. Edward Blak artık Devlet-i Aliyye kapısında hizmet görecekti..   
1853 yılında Osmanlı'nın Paris elçiliği birinci katibi olan Edward Blak, Kırım Savaşı sırasında Osmanlı Devleti için, müttefiki Fransa ve İngiltere'den alınacak ilk dış borç işini başarıyla sonuçlandırınca, Babıali diplomatları arasındaki ünü de iyice artmıştı..
Edward Blak Bey, Toronto ve Napoli'den sonra, 11 Nisan 1867'de Washington Elçiliği görevini üstlenmişti. Bu sırada bitmiş olan Amerikan İç Savaşı artığı ikinci el silahların satılığa çıkarıldığını İstanbul'a bildirmiş, harekete geçen Babıali ilk parti olarak 114 bin adet Enfield tüfeği satın almıştı. Kısa bir süre sonra da 125 bin adet Amerikan Springfield tüfeği İstanbul'a teslim edilmişti..

enfield ve springfield tüfeği-1867 ile ilgili görsel sonucu   u.s. grant-1867 ile ilgili görsel sonucu


Osmanlı'ya silah satış izni ABD Başkanı U.S. Grant (üstte) tarafından verilmişti. 1870 yılının Mart ayında Osmanlı Devleti şükran ifadesi olarak bir Uşak halısını Washington'a göndermişti. Bu halı Başkanın görev süresince Beyaz Saray'ın en büyük salonunu süslemişti..
Edward Blak Bey aynı zamanda Baltimore, New Orleans, San Francisco, Chicago ve Philadelphia'da fahri konsolosluk zinciri oluşturmuştu. Washington'da ikameti sırasında rakının "Türk Viskisi" adı altında tanınmasını ve satışını sağlamıştı..
Blak Bey,her iki devlet tarafından sevilen bir elçi olmuştu. 
"ABD'nin en meşhur tarihi fotoğrafı" diye tanımlanan ve Amerikan basınında kopyaları birçok kez yayımlanan 1869'da çekilmiş bir fotoğrafta Edward Blak Bey de yer almıştı..
Edward Blak Bey, 1873 yılının Ağustos ayında, yedi yıllık bir sürenin ardından, Washington'dan geri çağrılmış, Matbuat Dairesi Müdürlüğü'ne atanmıştı. 1876'da Şura-yı Devlet üyesi ve başkentin 6. Belediye Dairesi'nin reisi olmuştu. Bugünkü Beyoğlu Belediye binası (altta) Edward Blak Bey'in (altta) ilk reisliği döneminde, 1879-1883 yılları arasında inşa edilmişti..  

alexandre blacque ile ilgili görsel sonucu   İlgili resim

Edward Blak Bey, 1893'deki emekliliğinin ardından, 1895'de Büyükada'da hayata veda etti.. Onun oğulları Almanya'da eğitim gördüler. Edmonde Blacque, Osmanlı ordusunda subaylık yaptı ve "Blak Paşa" olarak tanındı. Richard Blacque ise 1908'de Berlin Elçilik Katibi olmuş, adı Osmanlı Devleti resmi yazışmalarında "Reşat Blak Bey" olarak geçmişti..

edward blacque mezarı ile ilgili görsel sonucu

UZMAN DR. METİN ÖZER'İN, "KNK" DERGİSİNİN "KIŞ/2018" SAYISINDA YAYIMLANAN YAZISINDAN DERLENMİŞTİR..   

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder