Sayfalar

937 ) OSMANLI TOPRAKLARINDA YAHUDİLER...

suskunluğun yükü ile ilgili görsel sonucu

Osmanlı tarihi boyunca, bazı önemli istisnai olaylar hariç, Osmanlı-Yahudi ilişkilerinin "eğilim"i, Avrupa'daki Yahudi tecrübesiyle kıyaslandığında, görece olarak barışçıldı. Böylesi istisnai hadiselerden birisi, 17. yüzyılda , hatırı sayılır sayıda Yahudi'nin, tabiplik, iltizam, tefecilik, saray tedarikçiliği, Osmanlı ile Avrupalılar arasında aracılık gibi geleneksel işlerdeki hâkimiyetlerini yitirmeye başlamasıydı. İmparatorlukta büyük bir Yahudi katliamı olmamışsa da, 1600'de Ester Kyra ile bazı zengin Yahudilerin cinayete kurban gitmesi ve 1660'daki büyük yangından sonra Yahudilerin İstanbul'un zengin semtlerinden varoşlarına sürülmesi gibi hadiselerle, Yahudilerin emniyetsizlik hissi artmıştı. 16. yüzyılda devlet ile Yahudi cemaatleri arasında aracı bir rol oynayan Moses Hamon, Dona Gracia Mendes, Josef Nasi, Salomon Nathan Eskenazi ve Ester Kyra gibi nüfuz sahibi hayırseverler, 17. yüzyılda etkilerini kaybetmişti. Bir biçimde 16. yüzyılın "Altın Çağ"ından sonraki dönem, Osmanlı Yahudileri için giderek artan bir ekonomik, siyasal ve dinsel istikrarsızlık yüzyılına dönüşmüştü..
Bu ve benzeri zorluklar Osmanlı Yahudilerini kurtarıcı mesihçi bir bir çağrıya duyarlı hale getirdi. Daha iyi bir hayat vaat eden Sabatay'ın daveti, acı çeken bu ruhlar için tam zamanında yetişmişti..

sabetay sevi evi izmir ile ilgili görsel sonucu    Ä°lgili resim

Sabatay Sevi, yeni yeni palazlanmaya başlayan bir Osmanlı kenti olan İzmir'de, hali vakti yerinde sayılabilecek bir Yahudi ailesinin oğlu olarak, 1626'da Ağustos ortalarında bir tarihte doğdu. Kendisine, Yahudilerin dinlendiği, manevi tekâmülle uğraştığı ve Mesihçi çağı beklediği haftanın yedinci gün Şabat'da doğan bir çok Yahudi çocuk gibi, "Sabatay" adı verildi. Sabatay'ın doğduğu kent, 17. yüzyıl ortalarında küçük bir liman kentinden  büyük bir ticaret merkezine dönüşmüştü. Bu durum, Osmanlı'nın değişen iç dinamikleri ile uluslararası etkenlerin bir sonucuydu. 17. yüzyılın dönümünde Anadolu'daki Celali isyanlarını ve akabindeki isyanları bastırmaya çalışan devlet terörü nedeniyle, Müslümanlar, Yahudiler ve Hristiyanlar kente göç etmişti. Bu arada, İzmir giderek büyüyen İngiliz, Fransız ve Hollanda ticareti için bir cazibe merkezi oldu. 1620'lerde İpek Yolu İzmir'e kadar uzanınca, kentin gelişimi daha da hızlandı. 17. yüzyıl ortalarında çeşitli Avrupalı seyyahlar kenti zengin ve müreffeh bir ticaret merkezi ve Levant'taki en büyük ve en güzel limanı olarak betimliyorlardı..

izmir'in eski tarihinde yahudiler ile ilgili görsel sonucu  izmir'in eski tarihinde yahudiler ile ilgili görsel sonucu

Yahudiler İzmir'e, yalnızca Anadolu'daki karmaşa nedeniyle değil, Selanik, Halep ve Safed'deki geleneksel tekstil endüstrisinin gerilemesi neticesi ortaya çıkan zor şartlar nedeniyle de göç etti. 1490'larda İstanbul, İzmir ve Halep'te İngiliz Levant Şirketi'nin (English Levant Company) kuruluşundan sonra, İngiliz tüccarlar dünya pazarlarında büyük oranda düşük fiyatlarla yün satabiliyordu ve bu da, nihayette, hayatı çoğunlukla tekstil endüstrisine dayalı Yahudi cemaatleri için bir darbeydi.. Yahudiler İzmir'e daha çok Manisa, Tire, Bergama, Safed, Selanik, İstanbul, Ankara, Ege ve Akdeniz Adaları, İtalya ve Hollanda'dan göç etmişti. O yıllarda imparatorluğa yeni bir Aşkenazi göç dalgası da yaşandı. Bu göçmenler, kötüleşen şartlar ya da Türkler ile Lehler arasındaki savaşın neticesi, Doğu Avrupa'dan mülteci ya da tutuklu olarak geldi. Hahamların da aralarında bulunduğu binlerce Yahudi, imparatorluğun köle pazarlarında satıldı. Bazıları fidye ile serbest kalarak evlerine dönmüşse de çoğu imparatorlukta kalmayı tercih etti. 1650'lerde, İzmir'in Yahudi halkı yedi bine yükseldi ve kentteki on beş bin Rum ve 60 bin Müslüman ile birlikte yaşamaya başladı..
Sevi ailesi de kentin yeni göçmenlerindendi. Muhtemelen Aşkenazi ya da Romaniyot kökenli baba Mordecai, Yunanistan'dan gelmişti ve İzmir'deki  Hollanda ve İngiliz şirketlerinin mümessili olarak çalışıyordu. Kendi işlerinde çalışan kardeşleri Elijah ve Joseph'in aksine, Sabatay metafizik konulara büyük bir alaka besliyordu.. Geleneksel Yahudi Talmud-Tora eğitiminden sonra, önce Isaac de Alba ve daha sonra da Joseph Escapa gibi kentin âlimlerinden dersler aldı. Geleneksel eğitime yatkın olması hasebiyle, daha 18 yaşındayken haham olarak atandı. Bu dönem, İzmir Yahudi cemaati Kemeraltı pazarı ve Sevi'lerin evinin bulunduğu mahalle civarlarına kendi mahallelerini, sinagoglarını, okullarını ve dükkânlarını kurarak yayılmaya devam ediyordu..  
İzmir'de Yahudi cemaati büyüdükçe cemaat içi çekişmeler de hız kazandı. İmparatorluk çapına yayılan merkezi bir Yahudi otoritenin yokluğunda, her bir cemaat yeni ortaya çıkmakta olan Yahudi topluluğuna kendi dini ve toplumsal geleneğini dayatmaya çalışıyordu. Örneğin, nüfuz sahibi bir cemaat lideri olan Selanikli Haham Joshua Ashkenazi (ö. 1647), perhiz kuralları, hayvanların kesimine dair kurallar, Tapınağın yıkımının hatırlanarak yas tutulması olan "Tisha be-Av" gibi belirli Yahudi geleneklerinin uygulanması açısından, 1630'lardan sonra bütün bir Yahudi topluluğuna önderlik eden, kentin ilk hahambaşısı Selanikli Haham Joseph Escapa'yla (ö. 1662) ihtilaf halindeydi. Böyle ihtilaflar İzmir cemaatinde ciddi bir bölünmeye yol açmıştı ; ancak Osmanlı kentlerindeki bütün hahambaşıların hiyerarşik olarak üstünde yer alan İstanbullu Hahambaşı Fresco'nun müdahalesiyle cemaat içi bölünme 1665'deki Sabatay hadisesine kadar sona erdi..

izmir'in eski tarihinde yahudiler ile ilgili görsel sonucu

Osmanlı İmparatorluğu'nun inanç eksenli kutuplaşmasını ve "Sünnileşmesi"ni inceleyen Tijana Krstic ile Derin Terzioğlu, 16. yüzyıldan itibaren, özellikle ihtidaya dair kıssaların ve dini öğretiler içeren İslami kılavuz kitapların üretiminin ve yayılmasının Osmanlı emperyal Sünni kimliğinin oluşumu için merkezi olduğunu iddia eder. "Ortodoks" Kadızadeliler hareketi, bu gelişmelerin akabinde ortaya çıktı ve başka şeyler yanında, Sabataycı hareketin gidişatını da biçimlendirerek 17. yüzyılın ikinci yarısında devlet ideolojisinin bir parçası oldu..

   suskunluÄŸun yükü ile ilgili görsel sonucu  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder