Sayfalar

946 ) ÖLÜ BEDENİN İŞLENMESİ : MUMYALAMA !..

eski mısırlılarda mumyalama ile ilgili görsel sonucu

Bir beden mezara konmadan önce yapılması gereken çok şey vardı çünkü Mısırlılar çürümeden korkuyordu. Bu sadece bir titizlik meselesi değildi. İnançlarına göre eğer beden bozulmadan kalamazsa ruh acıya katlanamazdı. Hanedanlık öncesi zamanlarda, bedenler doğrudan çölün kavuran kumu içine konulurdu ve doğal olarak mumyalanırdı. Şimdi ise firavunlar göz kamaştırıcılıklarının bedelini ödüyordu. Kuru çöl topraklarından çıkarılıp bir piramit veya anıt mezara yerleştirilen bedenler başka herhangi bir yerde de olacağı gibi parçalandı. Firavunlar muhteşem anıtlarından vazgeçmek konusunda isteksizdi ve böylece mumyalama sanatı ortaya çıktı...
Mısır'ın mumyalama işi nitelikli bir teknikle yapılan ve uygulayıcıların nesiller boyu hanedanlıkları aracılığıyla sırlarını aktaran mistik bir ritüeldir Yazılı Mısır anlatımlarının yokluğunda, firavunların birkaç yüzyıldır azaldığı zamanlarda, Mısır'ı ziyaret eden Herodot ve Diodorus Siculus gibi eski yabancı tarihçilerin ifadesine dayanmak zorunda kalıyoruz. Buna rağmen söyledikleri kimyasal analizle doğrulanıyor gibi görünüyor. Belki de dehşetle karışık bir hayranlıkla gördüklerini detaylarıyla açıkladılar. Herodot'un notu : "Bu onların yöntemi."

Ä°lgili resim

"Mumyalamanın mükemmel olması için her şeyden önce, burun deliklerinden bir demir kanca kullanarak beyni çekerler (altta sağda). Ellerinden gelen her şeyi çıkardıklarında, kalıntıları ilaç aşılaması yoluyla yıkarlar. Sonra, keskin bir obsidyen taş kullanarak böğür boyunca keserler. Böylece karnındaki her şeyi çıkarırlar. Daha sonra karın temizlenir, palmiye şarabı ile durulanır ve arkasından tekrardan bu sefer tütsülenerek değil tozlu baharatlar ile durulanır ve dikilir. Ve bunu yapınca vücudu yetmiş günlüğüne, daha fazla değil, natron (bir dehidrasyon tuzu) ile yüklemiş olurlar ve mumya meydana getirilir. Yetmiş gün geçtikten sonra da bedeni yıkar ve reçine ile kaplanmış en iyi keten sargı bandajlarıyla baştan aşağıya sararlar.."

eski mısırlılarda mumyalama ile ilgili görsel sonucu   eski mısırlılarda mumyalama ile ilgili görsel sonucu

Diodorus Siculus, bedenin işlenmesinde alternatif bir yöntem anlatmaktadır :
"Biri elini vücudun yarasından göğsüne doğru sokar ve böbrekler ile kalp dışındaki her şeyi çıkarır. Bir başka adam bağırsakları temizler, palm şarabı ve tütsü ile yıkar. Sonunda, bütün cesedi yıkadıktan sonra, otuz gün boyunca ilk önce sedir yağı ve diğer şeyleri sonra da mür, tarçın ve baharatları vücut üzerine özenle uygularlar.."

eski mısırlılarda mumyalama ile ilgili görsel sonucu

Mısır'daki mumyalama işleminin azametli olduğu günlerde, beyni çeken uzun kanca demirden değil bronzdan yapılmış olurdu ; bunun dışında mumyalama işlemleriyle ilgili diğer açıklamalar oldukça ikna ediciydi. Organlar çıkarılır ; akciğerler, karaciğer, mide ve bağırsaklar "kanoptik kavanoz" (üstte) olarak adlandırılan özel kaplara yerleştirilirdi. Bunların dekoratif tıpaları vardı ve genelde Horus'un dört oğlu biçimini alıyorlardı : Bir insan, bir şahin, bir çakal ve bir Habeş maymunu.. Bandajlanmadan önce, vücudun "doldurulmuş" olması gerekir, karın boşluğu bez veya talaş ile doldurulurdu..
Keten bandajlar kat kat uygulanırdı. Her birinin arasına iyi şanslar totemi konulurdu. Hepsi 368 metrekareye kadar birçok katmandan oluşurdu. Bağlama işlemi genellikle on beş gün sürerdi. Bittiğinde, biten mumya basit bir örtüyle sarılırdı. İtina ile boyanmış bir ölüm maskesi, daha sonra mumyaya bir insan yüzü vermek için mumyanın kafasına takılırdı. Büyük Firavun'un ölüm maskesi, altın ve değerli taşlardan yapılmıştı muhtemelen. Mumya kabaca insan şeklindeki bir ahşap tabutun içine yerleştirilir, içte ve dışta dekoratif motifler ve sihirli takılarla süslenirdi. Yine bilhassa zengin bir yönetici, Rus bebekleri gibi birbiri içine yerleştirilmiş tabutlar içine gömülebilirdi (altta)..

eski mısırlılarda mumyalama ile ilgili görsel sonucu

Ancak bütün bu hazırlıklar oldukça titiz bir ayrıntıyla yapıldığında cenaze töreni hakkında plan yapmak mümkün olurdu. Mısır devletinin Firavun ölüm kültünü yalnızca ritüel hayatının ana dayanağı değil, ekonomisinin motoru haline getirdiği göz önüne alındığında, bu hayal edilebileceği gibi büyük bir fırsattı. Rahipler ve üst düzey görevliler, aile üyeleri ve diğer yas tutanların katıldığı cenaze töreni Thebes'ten yola çıkacaktı. Firavunun mumyalanmış cesedi muhteşem bir cenaze töreniyle bir dizi hizmetçi tarafından taşınarak tahta bir kızak üzerinde nehre doğru götürüldü. Orada başka bir kızağa bindirilmeden önce geçişi yapmak için bir tekneye nakledildi. Beden son dinlenme yerinin eşiğine geldiğinde törensel danslar yapılır, dualar söylenir veya büyüler yapılırdı. Tüm bunlar daha sonra yeniden uyanma hazırlıkları için özellikle bedenin farklı bölümlerine yöneltilirdi. Bu aşama "Ağız Açma" ile sonuçlanırdı : Ağza dokunularak ruhun öbür dünyada konuşup nefes alabilmesi için büyüler yapılırdı.. Bu formalite bittikten sonra ceset taş lahit içine yerleştirilir ve yeniden doğuşunu beklemek için mezara sevk edilirdi. Mezarda çoğu kez bol miktarda eşya olurdu. Bunların arasında yeniden doğmadan ruhunu sürdürmek için gereken yiyecek ve içecek olurdu ; Tutankhamun'un mezarında pişmiş et ve ekmekle birlikte, 100'den fazla meyve sepeti ve 40 kavanoz şarap vardı. Belirli operasyonlar için donatılmış şabitler, model refakatçiler vardı ; bunlar, tarım emekçileri ve öküzleriyle köylüler ve kadın hizmetkârlardı..

ölümün tarihi ile ilgili görsel sonucu

MİCHAEL KERRİGAN'IN "ÖLÜMÜN TARİHİ" ADLI KİTABINDAN DERLENMİŞ BİR YAZIDIR.. 
       

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder