Sayfalar

969 ) OSMANLI İSTİHBARAT ÖRGÜTÜ NASIL KURULDU ?!..

   

Fransa Ulusal Kütüphanesi'nin (Bibliothéque Nationale de France) değerli ve nadir eserlerin bulunduğu bölümünde, Osmanlı istihbarat örgütünün nasıl kurulduğunu anlatan bir kitap var.
Kitabın basım tarihi, 1891. Yazarı, Spiridon Mavrogenis, namı diğer Mavroyani Paşa (üstte solda) ; saray doktoru ve Sultan II. Abdülhamid'in özel hekimi idi..
Bir hekimin istihbaratla-casuslukla ne ilgisi olabilirdi ? Osmanlı tarihi konusunda nitelikli eserleri bulunan Prof. Taner Timur'a göre, saray doktorlarının çoğu çift taraflı ajanlık yapıyordu ! Azınlık tebaasından olmaları, yabancı dil bilmeleri onları dış ülkeler için cazip kılıyordu..
Dr. Mavroyani ajan mıydı ? Tarihçilere göre, evet. Osmanlı istihbaratı hakkında yazdığı kitap, karanlık işler içinde olduğunun kanıtı olarak ileri sürülüyor. II. Abdülhamid gibi herkesten şüphelenen birinin en yakınındaki ajanı fark etmemesi de, tarihin cilvesi olsa gerek !..
Mavroyani Paşa'nın yazdığına göre, Osmanlı istihbarat örgütü İngiltere Büyükelçisi Stratford Canning'in (üstte sağda) çabalarıyla kuruldu. Elçi, gizli bir haber alma teşkilatı kurulması için Sadrazam Mustafa Reşid Paşa'yı ikna etmişti. İkna olan Sadrazam da, "Madem elçiye söz verdik, ayıp olmasın," diye Avrupa'da görev yapan Osmanlı elçilerini görevlendirdi : "Herkes bulunduğu ülkenin gizli polis teşkilatını inceleyip geniş bir rapor hazırlayacak !.."
İlk kapsamlı raporu Paris Elçiliği'ndeki Sefels Soldenhof Efendi hazırladı. Napoléon Bonaparte döneminde gizli emniyet teşkilatı kuran Vidocq'un örnek alınmasını önerdi..
Diğer elçiliklerden de benzer notlar, bilgiler geldi.. 
Elçiliklerden gelen tüm raporlar İstanbul'da kime teslim edildi dersiniz ? 
Rum Civinis Efendi'ye !.. Çünkü : İngiltere Elçisi Canning, istihbarat şefi olarak Civinis Efendi'yi uygun görmüştü ! Sadrazam Mustafa Reşid Paşa da, yakın dostu Canning'i kıramamıştı ! Öyle ya, İngilizlerden gizlimiz saklımız mı vardı ?!..
Peki, Osmanlı istihbaratının başına getirilen Rum Civinis Efendi kimdi ? Mavroyani Paşa'nın hemşerisiydi ; ikisi de Ege'nin en güzel adası Mikonosluydu. Bu nedenle Mavroyani Paşa, kitabında hemşerisi Civinis'i öve öve bitiremiyor..
Osmanlı'nın ilk istihbarat şefi hakkında bilgiler sınırlı. Mavroyanis Paşa, Civinis Efendi'nin biyografisini Rusya'dan başlatıyor. Civinis Efendi, yıllarca St. Petersburg'da yaşıyor, sarayda çariçenin özel hizmetlilerinden biri olmayı beceriyor. Bu arada önemli görevdeki bir subayın kızıyla da evleniyor.. 
Ancak, Civinis Efendi "şeytana uyup bir gün yoldan çıkıyor", çariçenin mücevherlerini alıp kayıplara karışıyor..
Civinis Efendi sonra Anadolu'da görülüyor ; sıkı durun, çünkü üzerinde imam kıyafeti var ! Üstelik cami cami dolaşıp vaaz veriyor.. 
Civinis Efendi daha sonra Ege Denizi'nde yatıyla gezen zengin bir İtalyan rolünde ortaya çıkıyor ; adı artık "Comte de Riveroso" !.. Ve yat bir gün İstanbul'a demir atıyor. Bu kez de adı, "Civinis Efendi" !..
Rum asıllı, Fransızca ve İngilizce konuşan, kibar ve zarif Civinis Efendi herkesin ilgisini çekiyor. İngiltere Elçisi Canning'in takdimiyle Sadrazam Mustafa Reşid Paşa'yla tanışıyor. Sadrazam Civinis'ten çok etkileniyor. Onu hemen "albay" yapıyor ve bir de görev veriyor ; Osmanlı istihbaratını kurma görevi !.. Neden olmasın, adamın işi bu !..
İstihbarat örgütünün başına geçen Civinis Efendi ne yapıyor ? İstanbul'un tanınmış tüccarlarının, paşalarının vb. özel hayatlarını izletiyor, toplattığı dedikoduları rapor haline getiriyor. Kim kiminle gibi, mahrem yaşamlar ilgilendiği yegâne konu oluyor.. 
Peki, Civinis Efendi'nin raporlarında siyaset, ekonomi, dış politika, yabancı ülkeler hakkında bilgiler var mıydı ? Tabii ki yoktu ! Osmanlı hızla çökerken, istihbarat örgütü sadece mahrem hayatla ilgileniyordu ! Almanya  ve İtalya yeni emperyal güç olarak tarih sahnesine çıkarken, İngiltere, Fransa ve Rusya dünyayı parsellerken, Civinis Efendi sadece dedikoduyla uğraşıyordu.. 
Karşı casusluk faaliyeti kontrespiyonaj için parmağını bile oynatmıyordu. Kuşkusuz tüm bunlar bir İngiliz entrikasıydı. 
Osmanlı sonunda dayanamadı, bu ilk "kurumsal" istihbarat birimini lağvetti. Hayır, dönen dolapları anladığından değil ; raporlarda ortaya çıkan mahrem hayatlardan rahatsız olduğu için kapattı. Yine eski yöntemine döndü ; kendi muhbirleriyle yetindi..
1863 yılında istihbarat teşkilatı bir kez daha kuruldu..
Başına bu kez Ermeni iş çevrelerinin baskısıyla "Baron C" getirildi. Yeni şef, Civinis Efendi'yi aratmadı. Hazırladığı bir raporu hem Osmanlı'ya, hem de el altından Viyana'ya verdiği ortaya çıkınca kovuldu..
Görünen o ki, tarih yazan Osmanlı çöküş günlerinde yabancı istihbarat ajanlarının elinde oyuncak olmuştu. Öyle ki, Yemen ayaklanmasında İtalya adına casusluk yapan Doktor Adriano Lanzoni'ye, "savaşta gösterdiği yararlardan" ötürü nişan taktı !..

Ä°lgili resim   Ä°lgili resim

Uzatmayalım, Osmanlı'nın, milli bir istihbarat örgütü ancak 17 Kasım 1913'de, "Teşkilat-ı Mahsusa"nın kurulmasıyla gerçekleşti... Bundan önce Osmanlı birkaç istisna dışında genelde hep seyirciydi.. Ve İngilizler bu topraklarda istedikleri kadar "at oynattı" !.. Bunu kendi özel istihbarat raporlarından da görebilirsiniz.. 
İngiliz elçilik görevlisi G. Barclay'in 18 Ocak 1907'de yazdığı "43 No'lu Rapor"da bakalım neler var :

SADRAZAM KÂMİL PAŞA : Kıbrıs asıllı Yahudidir. Yetenekli ve namusludur. Rodos'a sürülmüştür ve burada İngiltere Konsolosluğu'na sığınmıştır.

SAİD PAŞA : Eski sadrazam. Küçük Said Paşa denir. Çok enerjik ve hırslıdır. Vatanını müthiş sever. Aşırı derecede zekidir. Çok sabırsızdır. Eskiden İngiliz dostuydu, sonra Rus taraftarı oldu.

HARİCİYE NÂZIRI AHMED TEVFİK PAŞA : Diplomatik yeteneği yoktur. Karısı Alman olmasına rağmen Almanlardan şüphelenir.

FERİD PAŞA : Sadrazam. Almanlar tarafından desteklenmektedir. Devamlı Almanya'yı destekler.

DAHİLİYE NÂZIRI MEMDUH PAŞA : Gayet dar kafalı ve Hıristiyan düşmanıdır. Muhtelif zamanlarda İngiliz çıkarları yanında hareket etmiştir. Utanmaz derecede rüşvet yemesiyle ünlüdür.

BAŞKÂTİP TAHSİN PAŞA : Şahane bir kâtip ve jurnalcidir. Evine su gibi akan para, gayet savurgan ev halkı tarafından etrafa saçılmaktadır.   

MABEYİNCİ RAGIP PAŞA : Sultana etki edecek kişilerin en önemlilerinden biridir. Saray etkisini kullanarak büyük servet kazanmıştır. İngiliz çıkarlarına yatkındır.

spiridon mavrogenis ile ilgili görsel sonucu

SONER YALÇIN'IN "SİZ KİMİ KANDIRIYORSUNUZ !" ADLI KİTABINDAN DERLENMİŞTİR..         

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder