Sayfalar

365 ) ENVER PAŞA'NIN GÖNÜL İŞLERİ !..

  

   Her genç subay gibi Enver Bey de yüzbaşı olarak kurmay okulunu bitirip Makedonya'da orduya katılınca, onun da evlenme meseleleri çevresinde konuşulmaya başlanır. Bu meseleler, her genç subay gibi onun da, hele geceleri bekar odalarına dönülünce, hayallerini süsleyen heyecanlı konulardır.
   Enver Bey'in ilk subaylık hayatında, Selanik'ten anasına yazdığı mektuplarda evlenme konuları önemli yer tutar. Anası Manastır'dadır ve oğluna uygun kısmetler bulmuştur. Eldeki mektuplardan öyle anlaşılır ki, Yüzbaşı Enver Bey de evlenmeye hazırdır. Ama iş ciddiye alınıp aileler arasında temaslar başlayınca, beklenmeyen meselelerle karşılaşılır. Bazı aileler, kızlarını Enver Bey'e vermekten kaçınırlar. Bu hal üzüntüler, düş kırıklıkları yaratır. Bir türlü "şu mahalle kızlarından" biri ile evlenme işi gerçekleşmez..
   Enver Bey'in yaşamında o günlerin karargah veya kışla stajlarından sonra başlayan hareketli dönem, yani dağlarda çete takipleri, gecesi gündüzü olmayan dağ savaşları, her taşın, her çalının arkasında pusu kuran bin bir tehlike, onun kafasından elbette ki bu tür davaları siler..
   10 Temmuz 1908'de Enver Bey, bir Hürriyet kahramanı olarak imparatorluğun üstünde parlayınca, artık Manastır mahallelerinde kız arama işleri kendiliğinden sona erer. Çünkü Binbaşı Enver Bey'in şöhret ve itibarı artık, bu mahallelerin sınırlarını aşmıştır. Şimdi onun çok daha yukarılarda bir şeyler hayal etmesi, elbette ki hakkıdır.. Nitekim öyle de olur..

  

   Enver Bey'in yaşamında romantik aşk yoktur. Kadın macerası da yoktur. Onun yaşamını tek bir kadın dolduracaktır. O da onun, yüzünü görmeden nişanlandığı, nikahlandığı eşidir. Ama Berlin'de ikinci ataşemiliterliği sırasında Enver Bey'in adı etrafında dönen bazı kadın öyküleri bilinmektedir. Bunlardan biri çok hoştur ve Binbaşı Enver Bey'in kadın karşısındaki davranışını aksettirmesi bakımından ilginçtir. Bunu bütün ayrıntıları ile, hem General Ali Fuad (Cebesoy) Paşa hem de o sırada Berlin'e gönderilen küçük şehzadelerin mürebbisi, yöneticisi olarak Berlin'de bulunmuş olan eski ordu mensubu Sait (Aydos) Bey, Şevket Süreyya Aydemir'e anlatmıştır. Nakledilenler birbirini doğrular, tamamlar. Hele o sıralarda Roma ataşemiliteri olup, sık sık Berlin'e gidebilen ve Enver Bey'in dostu, arkadaşı olan Ali Fuad işin bir ara çatallaşan nazik bir safhasını da anlatır :
   Enver Bey, yakışıklı bir genç subaydır. O sırada 29 yaşının içindedir. Almanlara, Alman askerliğine hayrandır. Almanlar arasında da kendisine karşı, bir yabancı devlet ataşemiliterine gösterilen ilgi ile kıyaslanamayacak bir ilgi ve sempati vardır. Almanların uzun zamandan beri, ilerisi için de olağanüstü ilgi duydukları bir ülkenin bir üstün şöhreti Berlin'dedir. Bir ihtilal kahramanıdır. Yarının belki de bir askeri lideri olabilir. Böylece büyük saygı görür. Enver Bey Berlin'de, adeta sefirden daha ileri tutulur. Alman imparatoru, kendisine ilk takdim edildiği zaman bu genç adama, bir yabancı devletin ataşemiliteri gibi değil, Türkiye'nin bir prensi, bir önde gelen şahsiyeti gibi davranır. Onun hakkında bilgiler edindiği anlaşılmaktadır. Ona üstün iltifatlarda bulunur. Hatta bu genç ve yakışıklı kahramanın, sultanın kızlarından biri ile evli olup olmadığını sorar..
   Bütün kabullerde Enver Bey, salonların saygın bir konuğudur. Önemli bir kişilik olarak kabul görür. İşte bu sıralarda imparatorun yeğenlerinden genç ve güzel bir prensesin, Türk binbaşısına karşı ilgisi gittikçe artar. Öyle görünür ki, bu Alman prensesi bu Türk binbaşısına karşı kayıtsız değildir. Ona gittikçe göze çarpan bir ilgiyle bağlanır. Bu iltifatlar ve yaklaşma çabaları karşısında Enver Bey, gönlü ile de yaşayan bir genç insan gibi değil de, kışla havasından bir türlü kurtulamayan taşralı bir subay gibi davranır.
   Prenses yılmaz, devamlı davetler düzenler. Sevdiği bu Türk subayına fırsatlar hazırlar. Ama Enver Bey'in davranışları değişmez. Nihayet bir gün ve tabii ancak bir Alman prensesinin ölçüleri içinde, konağındaki bir kabul günü, Enver Bey gene davetlidir. Bir aralık prenses odasına çekilir. Oldukça hafif bir tuvalet ile bir divana uzanmıştır. Enver Bey'i odasına davet ettirir. Odaya mahrem, davetkar bir hava sinmiştir. Beklediği hararetli ilgi tahmin edilebilir. Ama Enver Bey, birden gene asker durumunu alır, ayaklarını bitiştirir ve sayın prensesi tam bir asker gibi selamlar, emirlerini bekler !..
   İşte o zaman olan olur. Prenses divandan fırlar. Yüzü şaşkınlıktan çok kızgınlıktan mosmor kesilmiştir. İlk rastladığı Türk, Said Beydir. Ona haykırır :
"-Fakat Said, bu bir manken !..." 
   Ali Fuad Paşa, o geceki olayın Alman sarayında bize karşı, hissedilebilir derecede siyasi soğukluk yarattığından bahseder..

    

   Enver Bey'in Berlin'de, içinden gelen ilk kadın ilişkisi, Mısırlı bir prensesle masum, fakat kararlı dostluğudur. Prenses İffet ile evlenmeyi de düşünür, hatta prenses ve ailesi de buna hazırdırlar. Fakat nereden ve nasıl duyulmuşsa İstanbul, tam bu sırada işe müdahale eder, bu evliliği istemez. Sadrazam Hüseyin Hilmi Paşa işe el koyar. İttihat ve Terakki merkezinin arzusu, ordunun Enver Bey gibi yıldızlarının hanedanla yakınlaşması ve hanedana mensup sultanlarla evlendirilmeleridir. 
   Enver Bey, Berlin'de bir olup bittiye bırakmamak için bulunan yol, onun hanedandan bir hanım sultanla nikahlandırılmasıdır. Bazı sondajlar yapılır ve bir hanım sultan bulunur. İş, Enver Bey'in annesine de bildirilir. Anne çok memnun ve heyecanlıdır. Oğlu bir sultanla evlenecektir. Padişaha damat olacaktır. Hem Hüseyin Hilmi Paşanın hem de annesinin mektupları Berlin'e yağmur gibi yağmaya başlar !..
   Enver Bey'in Ahmet Rıza Bey'e mektuplarından biri, 12 Ağustos 1909 tarihlidir. Şu cümleler dikkat çekicidir :
"Bu yakında bir evlenme modasıdır çıktı. Ben de kendimi denemek istiyorum... Sizden bir ricam var.. Hemşirem hanımefendi, sultanın öğrenimi, güzelliği hakkında bilgi alıp verebilirler mi ?.. Kendi anneme güvenim yok.. Acaba kızın serveti ne kadar olacak ?..Hükumetten maaş filan verilecek mi ?.. Yahut bu kızdan daha başka biri var mı ?.. Ağabeylik hatırı için yazınız.."
   Enver Bey'in bu servet, maaş hesaplarını yadırgamamak doğrudur. Çünkü gireceği saray, bir binbaşının maaşıyla dönmez. Bunu düşünmekte haklıdır. Bu yazışmalar böylece devam eder.. Ama kısa zamanda karara varır. Çünkü iş, artık dedikodu şeklini almak üzeredir. Bunun üzerine 17 Ağustos 1909 tarihli mektupla onayını bildirir. 

     

   Bu arada, Naciye Sultan'ın hatıralarından ( 19 Temmuz 1952'den itibaren VATAN gazetesinde Rezzan Yalman tarafından yayımlanan ) bazı ilginç bilgiler de öğrenebiliriz..  
"Her şehzadenin 1.000 altın maaşı vardı. Evlenmemiş hanım sultanlara 100 altın, evlenenlere 800 altın verilir ve ayrıca düğün masrafı olarak 6.000 altın ödenirdi.." 
"Sultan Abdülhamid amcamdı. Beni oğlu Abdürrahim Efendi ile evlendirmek istiyordu. 1908 yılıydı, ben daha çocuktum. Annem de babam da bu işe karşıydılar. Abdülhamid tahttan indirilince bu sözlerin de arkası kesildi. Ağabeyim Abdülhalim Efendi de bu işe karşıydı.." 
   Enver Bey'in Naciye Sultan ile nişanlanması böylece gerçekleşir. Ama bir durum vardır : Enver Bey 30, Naciye Sultan ise henüz 12 yaşındadır !..
   Naciye Sultan, Enver Bey ile nişanlanmasından sonrasını, hatıralarında şöyle anlatır :
"Mektuplaşmaya başladık. Birbirimizi hiç görmemiştik. Onun, benim resmimi bile görmüş olduğunu zannetmiyorum. Beni, annesinin tarifi ile tanıyordu. Beni hayalinde nasıl canlandırdığını bilmiyordum. Fakat mektuplarımızla birbirimizi az çok tanıdık ve sanıyorum ki sevdik. Bir yıl kadar süren bu tatlı ayrılık, bizi birbirimize yaklaştırdı. Enver Bey ile bir yıl sonra, 1911 yılında nikahımız kıyıldığı zaman, o gene uzaktaydı. Nikahı Şeyhülislam Musa Kazım Efendi kıydı. Tören sade oldu. Ve biz birbirimizi, gene mektupla tebrik edebildik.."  

ŞEVKET SÜREYYA AYDEMİR'İN, "Enver Paşa" adlı eserinin 2. cildinden derlenmiştir... 

Hiç yorum yok:

Hürriyet

KAYNAK OLARAK KULLANDIĞIM KİTAPLAR..
-------------------------------------------------------
1.DEVLET-İ ALİYYE.I...HALİL İNALCIK 2.OSMANLILAR..HALİL İNALCIK
3.İMP.'UN EN UZUN YÜZYILI..İLBER ORTAYLI
4.SON İMP. OSMANLI..İLBER ORTAYLI
5.TARİHİN IŞIĞINDA..İLBER ORTAYLI
6.OSM. TOPLUMUNDA AİLE..İLBER ORTAYLI
7.OSM.'YI YENİDEN KEŞFETMEK..İ.ORTAYLI
8.BATILILAŞMA YOLUNDA..İLBER ORTAYLI
9.OSMANLI TARİHİ..A.DE LAMARTINE
10.OSMANLI..CAROLİNE FİNKEL
11.OSM.İMP.TARİHİ..NICOLEA JORGA
12,BÜYÜK TÜRK..NICOLEA JORGA
13.YENİLMEZ TÜRK...NICOLEA JORGA
14.TÜRKİYE TARİHİ..ED.SİNA AKŞİN
15.OSM.DÜNYASI VE İNSANLARI..GÜLGÜN ÜÇEL
16.OSMANLI ORDUSU..GÜLGÜN ÜÇEL-AYBET
17,BU MÜLKÜN SULTANLARI..NECDET SAKAOĞLU 18.YENİÇERİLER..REŞAT EKREM KOÇU
19.SON PADİŞAH..YILMAZ ÇETİNER
20.SORULARLA OSM. ..ERHAN AFYONCU
21. SOKOLLU ...RADOVAN SAMARCIC
22. OSM.İMP.TARİHİ...A.CEVDET PAŞA
23. OSM.GERÇEĞİ..ERDOĞAN AYDIN
24. FATİH VE FETİH..ERDOĞAN AYDIN
25.KADINLAR SALTANATI..A.REFİK ALTINAY
26.DOĞU'YA BAKIŞ..GERALD MACLEAN
27.AT SIRTINDA ANADOLU..FREDERIC BURNABY
28.ABDÜLMECİD..HIFZI TOPUZ
29.ŞAH SULTAN ..İSKENDER PALA
30.FLORANSA BÜYÜCÜSÜ..S.RUSHDIE
31.TARİHİMİZLE YÜZLEŞMEK..EMRE KONGAR
32.PARİS'TE BİR OSM.SEFİRİ..ŞEVKET RADO
33.TARİHİN SAKLANAN YÜZÜ..ÇETİN ALTAN
34.OSM.İMP.'DA SON 300 YIL..ALAIN PALMER
35.KONSTANTİNİYYE..PHİLİP MANSELL
36.TÜRKİYE'NİN SİYASİ İNTİHARI..CENGİZ ÖZAKINCI
37.BU VATAN BÖYLE KURTULDU..EROL MÜTERCİMLER
38.16.YÜZYILDA İSTANBUL..METİN AND
39. ERKEN MODERN OSMANLILAR.. VIRGINIA H. AKSAN-DANIEL GOFFMAN
40."POPÜLER TARİH" VE "NTV TARİH " DERGİLERİ
41.İKİNCİ ADAM..Ş.SÜREYYA AYDEMİR
42.HAYAT..AYŞE KULİN
43.DEVRİM VE DEMOKRASİ..NUMAN ESİN
44.BİR NUMARALI TANIK..KURTUL ALTUĞ
45.İHTİLALİN MANTIĞI..Ş.S.AYDEMİR
46.KUTSAL İSYAN...HASAN İZZETTİN DİNAMO
47.KUTSAL BARIŞ...HASAN İZZETTİN DİNAMO
48.ÇÖL KRALİÇESİ...JANET WALLACH
49.YÖNETMENLER,FİLMLER,ÜLKELER..A.DORSAY
50.AY HIRSIZI...SUNAY AKIN
51.ONLAR HEP ORADAYDI...SUNAY AKIN
52.KULE CANBAZI...SUNAY AKIN
53.LÜZUMSUZ BİLGİLER ANSİKLOPEDİSİ..TAMER KORUGAN
54.PRENS..NİCCOLO MACHİAVELLİ
55.İSTANBUL'DA BİR ZÜRAFA..SUNAY AKIN
56.KIZ KULESİNDEKİ KIZILDERİLİ..S.AKIN
57.AH BEYOĞLU,VAH BEYOĞLU..SALAH BİRSEL
58.İSTANBUL-PARİS..SALAH BİRSEL
59.YAVUZ'UN KÜPESİ..ERHAN AFYONCU
60.OSMANLI PADİŞAHLARININ HAYAT HİKAYELERİ...YILMAZ ÖZTUNA
61.BİZİM DİPLOMATLAR..BİLAL N.ŞİMŞİR
62.KİM VAR İMİŞ BİZ BURADA YOĞ İKEN..CEMAL KAFADAR
63.RÜZGARIN GÖLGESİ..CARLOS RUIZ ZAFON
64.MELEĞİN OYUNU..CARLOS RUIZ ZAFON
65.ORTA DOĞU..TAYYAR ARI
66.ABD-ORTA DOĞU-TÜRKİYE..HALUK GERGER
67.ORTA DOĞU.. BERNARD LEWIS
68.ON BİR CUMHURBAŞKANI ON BİR ÖYKÜ.. CÜNEYT ARCAYÜREK
69.ÖFKELİ YILLAR...ALTAN ÖYMEN
70.ATATÜRK'TEN SONRA BUGÜNLERE NASIL GELDİK ?..CÜNEYT ARCAYÜREK
71.ÇANKAYA...CÜNEYT ARCAYÜREK
72.DEMOKRASİNİN İLK YILLARI..C.ARCAYÜREK
73.YENİ İKTİDAR,YENİ DÖNEM..C.ARCAYÜREK
74.BİR İKTİDAR,BİR İHTİLAL..C.ARCAYÜREK
75.NEREDEYSE BİR BALİNA..STEVE JONES
76.MOSSAD GİZLİ TARİHİ...GORDON THOMAS
77.BARIŞA SON VEREN BARIŞ...DAVID FROMKIN
78.SULARIN GETİRDİĞİ PADİŞAH..CAHİT ÜLKÜ
79.TANK SESİYLE UYANMAK..HASAN CEMAL
80.BİR MANİNİZ YOKSA.. ...AYFER TUNÇ
81.ALATURKAFRANKA..ERCAN ÇİTLİOĞLU
82.SUÇUMUZ MÜKEMMEL OLMAK..S.DUMAN
83.DARBE...STEPHEN KINZER
84.ÖZAL HİKAYESİ..HASAN CEMAL
85.TURGUT NEREDEN KOŞUYOR ? ..E.ÇÖLAŞAN
86.YEDİ TEPE ANADOLU...ALİ CANİP OLGUNLU
87."K", "DERBEDER BİR KAHİN"...CANSU YILMAZÇELİK
88.LATİFE HANIM...İPEK ÇALIŞLAR
89."K",YIKIK BİR SARAYDIR DÜNYA..PERİHAN ÖZCAN
90.BEYAZ PERDEDE KIRMIZI FİLMLER.. ATİLLA DORSAY
91.TEK ADAM..Ş.SÜREYYA AYDEMİR
92.DAHİLER VE AŞKLARI...ÖZCAN ERDOĞAN
93.HAYATIM KİTAP..YAŞAR AKSOY
94.BOĞAZİÇİ ŞINGIR MINGIR..SALAH BİRSEL
95.BİR EKONOMİK TETİKÇİNİN İTİRAFLARI...JOHN PERKİNS
96.CUMHURİYET TARİHİ YALANLARI 1. VE 2. CİLT...SİNAN MEYDAN
97. KOMPLO TEORİLERİ..EROL MÜTERCİMLER
98.ÖNCE KADINLAR VE ÇOCUKLAR..SUNAY AKIN
99.BİR ÇİFT AYAKKABI..SUNAY AKIN
100. BENİM CUMHURİYET'İM..EMİNE UŞAKLIGİL
101.DARAĞACINDA ÜÇ FİDAN..NİHAT BEHRAM
102.NEREYE..CAN DÜNDAR
103.İSTANBUL'DAN SAYFALAR..İLBER ORTAYLI
104.BİZİM İZMİRİMİZ..MELİH GÜRSOY
105.GİZLENEN TARİH..BRİAN HAUGHTON
106.BERGAMA DÜŞLERİMİN ŞEHRİ,İZMİR SEVDAM..SELAHATTİN TURAL
107.GÖLGEDEKİLER..CAN DÜNDAR
108.KIRMIZI BİSİKLET..CAN DÜNDAR
109.YAKAMDAKİ YÜZLER..CAN DÜNDAR
110.GEÇMİŞ AYRINTIDA SAKLIDIR..CEMİL KOÇAK