Sayfalar

632 ) TARİHİN "TATLI" YÜZÜ !..

    

"Şeker" sözcüğü, Sanskritçe "çakıl" ya da "kum" anlamına gelen "sharkara / sakkhara"dan kaynaklanır ve "ufaltılmış parça" anlamına gelir. Bununla, özsuyunu sıkıp ele geçirmek için şekerkamışını parçalayıp ezmek kastedilmektedir. Bu gıdayı Batı'ya aktaran Arapların dilinde "sükker" halini alan terim, çeşitli değişikliklerle Batı dillerine geçmiştir. Yunanca "sakharozi", Latince "saccharum" gibi..
Şekerkamışının anavatanı Güneydoğu Asya'daki Melanezya'dır. Şekerkamışı MÖ 8000'lerde Pasifik adalarından Yeni Kaledonya üzerinden Hindistan ve Bengal'e ulaşarak orada yerel türlerle çaprazlanmıştır. Herodotos, Pers Kralı I. Darius'un MÖ 510 yılındaki Hindistan Seferi sırasında İndus Vadisi'nde şekerkamışına rastladığını ve İran'a getirdiğini bildirir. Büyük İskender de MÖ 327 yılında İndus Vadisi'nde şekerkamışı yetiştirildiğine tanık olmuştur. Hintliler MÖ 350 yılı dolayında Gupta Hanedanı döneminde şekerkamışının ezilmesi ile elde edilen özsuyun uzun süre kaynatıldıktan sonra soğuduğunda kristalleştiğini bulmuşlardır. Hintli bilgin Kautilya'nın (MÖ 4. yüzyıl) "Arthashastra" adlı eserinde "beyaz şeker" ("khanda") ve "toz şeker" ("sharkara") gibi çeşitli türde şekerlerden söz edilmektedir. Sasaniler dönemi İran'ında 460 yılı dolayında şeker üretimi ve arıtım (rafinasyon) yöntemleri özellikle Huzistan, Gondeşapur ve Susa kentlerinde yaygın bir biçimde uygulanıyordu. 500 yılı dolayında İranlılar şeker özsuyunu sütle işleyerek yabancı maddelerden arındırmayı da gerçekleştirdiler. 600 yılı dolayında, dibinde ince bir delik bulunan koni biçimli kil kaplara koyulaştırılmış sıcak ham şeker şerbeti dolduruluyor, biçimlenen konik biçimli "kelle şeker"deki safsızlıklar bundan aşağı sızarak damlalar halinde dışarı akıyordu. Şekerin kristalleştirilmesi bilgisi, gezgin Budist rahipler aracılığıyla MS 600'lerde Çin'e ulaştırıldı. T'ang Hanedanlığı'nda (618-907) İmparator Taizong döneminde (599-649) Hint elçiler, Çinlilere şeker üretim yöntemlerini öğretmişlerdir. 

   

Şeker üretim tekniği 650 yılı dolayında da Suriye ve Akdeniz bölgesine ulaşmıştır. Araplar 636 tarihinde Irak'ın güneyinde cereyan eden Kadisiye Savaşında İranlıları yendiğinde, onlardan beyaz şeker üretim yöntemlerini de öğrendiler. Bu bilgi, 649'da Kıbrıs'a, daha sonra da Kuzey Afrika'ya, İspanya'ya, Sicilya'ya, İtalya'ya ve oradan da tüm Avrupa'ya yayıldı..
Araplar şeker üretiminde rakipsiz olup Girit'in Kandiye kentinde şeker rafinerileri kurmuşlardır ki kentin adı da "şeker" anlamına gelen Arapça "kand/kandi" sözcüğünden gelmektedir..
Mısırlılar 700 yılı dolayında şekerkamışı özsuyunu kireç katkısı ile arıtmayı keşfettiler. Hristiyan Batı, şekeri ilk kez Haçlı Seferleri sırasında tanıdı. 1100 yılı dolayında Haçlılar Filistin'de 11 deve yükü şekeri ganimet olarak ele geçirmişlerdir. Haçlı Seferleri kalıntısı, Kutsal Topraklar'da kurulan devletler, yerel şekerkamışı üretimini sürdürdüler. Ama merkez, 1124 yılında fethedilen cam sanayisi ile de tanınan Sur kenti idi. Geniş şekerkamışı ekim alanları Kudüs Krallığı'nın, Alman Şövalye Tarikatı'nın ve Saint-Jean Şövalyeleri'nin sahip olduğu bölgelerde bulunmaktaydı.Memluklar tarafından 1291 yılında Akka Kalesi düşürülüp Haçlılar Suriye'den çekildikten sonra, Frank Lusignan Hanedanı dönemi (1191-1489) Kıbrıs'ında kamış şekeri üretimi iyi bir ortam bulmuş olup, burada kurulan Kouklia-Stavros şeker rafinerisinin 1571 yılına dek etkinliğini sürdürdüğü bilinmektedir. Batı'ya şeker ilk olarak Venedik üzerinden ulaşmıştır..

       

Şeker başlangıçta çok pahalı bir maldı ve yalnızca hastalıklara karşı ilaç olarak eczacı dükkanlarında bulundurulup satılıyordu. Örneğin 1372 yılında 1 kg. şeker, iki adet besili öküze eşdeğerdi !.. Almanya'daki Marienburg'da kilosu 9-12 Mark dolayında idi ve öncelikle yemeklere çeşni maddesi ve ilaç niyetine kullanılıyordu..   
15. yüzyılda şekerkamışı tarımı tüm Akdeniz bölgesine ve İspanya ile Portekiz'in Atlantik kıyısı önündeki adalara yığıldı (Madeira 1425, Kanarya Adaları 1480).. Şeker kamışı "Yeni Dünya"ya llk olarak, Kolomb'un 1493 yılında yaptığı ikinci yolculuk sırasında Kanarya Adaları'ndan, burada yetiştirileceği ilk yer olan  ve İspanya egemenliğinde bulunan Santa Domingo'ya getirildi. Avrupa'ya ilk şekerin 1516 yılından itibaren gönderilmeye başlandığı yer de burasıydı.
Santa Domingo'daki şeker endüstrisinde, köleleştirilmiş Afrikalılar çalıştırılıyordu ve bu ilk köleler Amerika'ya bu iş için getirilmişti. Şekerkamışı yetiştiriciliği son derece yorucu bir uğraştı. Haiti'de doğanların, kaderleri gereği şekerkamışı plantasyonlarında çalışmaktan başka işleri yoktu. İspanyollar onları buna zorladıklarında, aşırı çalışmaktan öldüler, kimileri de selameti kaçmakta buldular.. Kolomb'un Amerika'ya ayak bastığı sıradaki 800.000 olan yerli nüfustan, 1514'de ancak 15.000'i hayattaydı. 1540 yılı dolayında ise hemen hemen tümü öldü ya da kökü kazındı !..

  

Dominiken papaz ve yerlilerin savunucusu Bartholome de Las Casas (1474-1566), plantasyonlarda zayıf yerliler yerine güçlü Afrikalıların istihdamını önerdi. Böylece, o da zenci köle ticaretinin suç ortağı oldu ve sonucunda İspanya Kraliçesi İsabella (1451-1504), ilk köle dışalımını uygun buldu. Oysa Kilise bunu çoktan yasaklamıştı. Zenci köleler yakalandılar ve Afrika kıyılarında her ulustan Avrupalı tüccarlara satıldılar. Siyah köle ticareti akıl almaz boyutlara ulaştı. 1450-1850 yılları arasında, Avrupalıların kahvelerini tatlandırabilmek için yaklaşık 10 milyon Afrikalı köleleştirilerek Amerika'ya yollandı. Kilise bu durumu protesto ettiyse de toplumun geniş kesiminde yandaş bulamadı. Amerika'ya sevk edilen bu kölelerin üçte ikisi, yolculuk sırasında yaşamlarını yitirdiler. Kalanı, Karayipler'e ve Brezilya'ya dağıtıldı. Bir zenci köle, yılda 3-4 ton şekerin üretimine emek veriyordu. 18. yüzyıl ortasında köle fiyatlarının artması sonucu, köle kullanımı azalmaya başladı. Son derece güçlü "Batı Hint Adaları" rekabeti nedeniyle, Akdeniz'deki şekerkamışı tarımı, 17. yüzyılda son buldu. 1800'lerde dünya kamış şekeri tüketimi yılda 250 bin ton kadardı. Şeker değerli bir maldı. Basit bir işçi o zamanlar 1 kg. şeker karşılığı 5 saat çalışmak zorundaydı. 1900'lerde ise dünya şeker tüketimi 11 milyon ton dolayında idi ve bunun da yarısı, şeker pancarından sağlanıyordu..

       

Fransa'da Kral XIV. Louis döneminde (1643-1715) şeker lüksü ve şekercilik sanatı yüksek bir düzeye erişti. Bu konudaki israf, devlet bütçesini sarsmaya başladı. Tasarruf önlemlerine karşın Kral XV. Louis'nin (1710-1774) sarayında görev yapan 295 kişi, yalnızca yedikleri şekerlemeler ve içtikleri sıcak çikolata ve kahve için yılda 200.000 Frank'lık masraf yapıyorlardı !..
Fransa Kralı IV.Henri'nin hekimi Joseph du Chesne, 1606 yılında şeker konusunda şu yorumu yapıyordu : "Şekerin o baştan çıkarıcı beyazlığının altında büyük bir siyahlık, yani kötülük saklı. Yarattığı sonuçlar (başta diş çürükleri) asitin sonuçlarından farklı değil."
"İdrar hastalığı" olarak da adlandırılmış olan şeker hastalığı konusunda Thomas Willis (1621-1675), diyabetlilerin idrarının çok tatlı olduğunu bildirmiştir. Bütün bu gelişmeler şekerin zararlı olduğu sonucunu doğurdu ve böylece şeker, öğünlerin sonunda yenen yemeklerin üstüne serpilir oldu..



PROF.DR. ZEKİ TEZ'in "Lezzetin Kitabı" adlı kitabından derlenmiştir..    

Hiç yorum yok:

Hürriyet

KAYNAK OLARAK KULLANDIĞIM KİTAPLAR..
-------------------------------------------------------
1.DEVLET-İ ALİYYE.I...HALİL İNALCIK 2.OSMANLILAR..HALİL İNALCIK
3.İMP.'UN EN UZUN YÜZYILI..İLBER ORTAYLI
4.SON İMP. OSMANLI..İLBER ORTAYLI
5.TARİHİN IŞIĞINDA..İLBER ORTAYLI
6.OSM. TOPLUMUNDA AİLE..İLBER ORTAYLI
7.OSM.'YI YENİDEN KEŞFETMEK..İ.ORTAYLI
8.BATILILAŞMA YOLUNDA..İLBER ORTAYLI
9.OSMANLI TARİHİ..A.DE LAMARTINE
10.OSMANLI..CAROLİNE FİNKEL
11.OSM.İMP.TARİHİ..NICOLEA JORGA
12,BÜYÜK TÜRK..NICOLEA JORGA
13.YENİLMEZ TÜRK...NICOLEA JORGA
14.TÜRKİYE TARİHİ..ED.SİNA AKŞİN
15.OSM.DÜNYASI VE İNSANLARI..GÜLGÜN ÜÇEL
16.OSMANLI ORDUSU..GÜLGÜN ÜÇEL-AYBET
17,BU MÜLKÜN SULTANLARI..NECDET SAKAOĞLU 18.YENİÇERİLER..REŞAT EKREM KOÇU
19.SON PADİŞAH..YILMAZ ÇETİNER
20.SORULARLA OSM. ..ERHAN AFYONCU
21. SOKOLLU ...RADOVAN SAMARCIC
22. OSM.İMP.TARİHİ...A.CEVDET PAŞA
23. OSM.GERÇEĞİ..ERDOĞAN AYDIN
24. FATİH VE FETİH..ERDOĞAN AYDIN
25.KADINLAR SALTANATI..A.REFİK ALTINAY
26.DOĞU'YA BAKIŞ..GERALD MACLEAN
27.AT SIRTINDA ANADOLU..FREDERIC BURNABY
28.ABDÜLMECİD..HIFZI TOPUZ
29.ŞAH SULTAN ..İSKENDER PALA
30.FLORANSA BÜYÜCÜSÜ..S.RUSHDIE
31.TARİHİMİZLE YÜZLEŞMEK..EMRE KONGAR
32.PARİS'TE BİR OSM.SEFİRİ..ŞEVKET RADO
33.TARİHİN SAKLANAN YÜZÜ..ÇETİN ALTAN
34.OSM.İMP.'DA SON 300 YIL..ALAIN PALMER
35.KONSTANTİNİYYE..PHİLİP MANSELL
36.TÜRKİYE'NİN SİYASİ İNTİHARI..CENGİZ ÖZAKINCI
37.BU VATAN BÖYLE KURTULDU..EROL MÜTERCİMLER
38.16.YÜZYILDA İSTANBUL..METİN AND
39. ERKEN MODERN OSMANLILAR.. VIRGINIA H. AKSAN-DANIEL GOFFMAN
40."POPÜLER TARİH" VE "NTV TARİH " DERGİLERİ
41.İKİNCİ ADAM..Ş.SÜREYYA AYDEMİR
42.HAYAT..AYŞE KULİN
43.DEVRİM VE DEMOKRASİ..NUMAN ESİN
44.BİR NUMARALI TANIK..KURTUL ALTUĞ
45.İHTİLALİN MANTIĞI..Ş.S.AYDEMİR
46.KUTSAL İSYAN...HASAN İZZETTİN DİNAMO
47.KUTSAL BARIŞ...HASAN İZZETTİN DİNAMO
48.ÇÖL KRALİÇESİ...JANET WALLACH
49.YÖNETMENLER,FİLMLER,ÜLKELER..A.DORSAY
50.AY HIRSIZI...SUNAY AKIN
51.ONLAR HEP ORADAYDI...SUNAY AKIN
52.KULE CANBAZI...SUNAY AKIN
53.LÜZUMSUZ BİLGİLER ANSİKLOPEDİSİ..TAMER KORUGAN
54.PRENS..NİCCOLO MACHİAVELLİ
55.İSTANBUL'DA BİR ZÜRAFA..SUNAY AKIN
56.KIZ KULESİNDEKİ KIZILDERİLİ..S.AKIN
57.AH BEYOĞLU,VAH BEYOĞLU..SALAH BİRSEL
58.İSTANBUL-PARİS..SALAH BİRSEL
59.YAVUZ'UN KÜPESİ..ERHAN AFYONCU
60.OSMANLI PADİŞAHLARININ HAYAT HİKAYELERİ...YILMAZ ÖZTUNA
61.BİZİM DİPLOMATLAR..BİLAL N.ŞİMŞİR
62.KİM VAR İMİŞ BİZ BURADA YOĞ İKEN..CEMAL KAFADAR
63.RÜZGARIN GÖLGESİ..CARLOS RUIZ ZAFON
64.MELEĞİN OYUNU..CARLOS RUIZ ZAFON
65.ORTA DOĞU..TAYYAR ARI
66.ABD-ORTA DOĞU-TÜRKİYE..HALUK GERGER
67.ORTA DOĞU.. BERNARD LEWIS
68.ON BİR CUMHURBAŞKANI ON BİR ÖYKÜ.. CÜNEYT ARCAYÜREK
69.ÖFKELİ YILLAR...ALTAN ÖYMEN
70.ATATÜRK'TEN SONRA BUGÜNLERE NASIL GELDİK ?..CÜNEYT ARCAYÜREK
71.ÇANKAYA...CÜNEYT ARCAYÜREK
72.DEMOKRASİNİN İLK YILLARI..C.ARCAYÜREK
73.YENİ İKTİDAR,YENİ DÖNEM..C.ARCAYÜREK
74.BİR İKTİDAR,BİR İHTİLAL..C.ARCAYÜREK
75.NEREDEYSE BİR BALİNA..STEVE JONES
76.MOSSAD GİZLİ TARİHİ...GORDON THOMAS
77.BARIŞA SON VEREN BARIŞ...DAVID FROMKIN
78.SULARIN GETİRDİĞİ PADİŞAH..CAHİT ÜLKÜ
79.TANK SESİYLE UYANMAK..HASAN CEMAL
80.BİR MANİNİZ YOKSA.. ...AYFER TUNÇ
81.ALATURKAFRANKA..ERCAN ÇİTLİOĞLU
82.SUÇUMUZ MÜKEMMEL OLMAK..S.DUMAN
83.DARBE...STEPHEN KINZER
84.ÖZAL HİKAYESİ..HASAN CEMAL
85.TURGUT NEREDEN KOŞUYOR ? ..E.ÇÖLAŞAN
86.YEDİ TEPE ANADOLU...ALİ CANİP OLGUNLU
87."K", "DERBEDER BİR KAHİN"...CANSU YILMAZÇELİK
88.LATİFE HANIM...İPEK ÇALIŞLAR
89."K",YIKIK BİR SARAYDIR DÜNYA..PERİHAN ÖZCAN
90.BEYAZ PERDEDE KIRMIZI FİLMLER.. ATİLLA DORSAY
91.TEK ADAM..Ş.SÜREYYA AYDEMİR
92.DAHİLER VE AŞKLARI...ÖZCAN ERDOĞAN
93.HAYATIM KİTAP..YAŞAR AKSOY
94.BOĞAZİÇİ ŞINGIR MINGIR..SALAH BİRSEL
95.BİR EKONOMİK TETİKÇİNİN İTİRAFLARI...JOHN PERKİNS
96.CUMHURİYET TARİHİ YALANLARI 1. VE 2. CİLT...SİNAN MEYDAN
97. KOMPLO TEORİLERİ..EROL MÜTERCİMLER
98.ÖNCE KADINLAR VE ÇOCUKLAR..SUNAY AKIN
99.BİR ÇİFT AYAKKABI..SUNAY AKIN
100. BENİM CUMHURİYET'İM..EMİNE UŞAKLIGİL
101.DARAĞACINDA ÜÇ FİDAN..NİHAT BEHRAM
102.NEREYE..CAN DÜNDAR
103.İSTANBUL'DAN SAYFALAR..İLBER ORTAYLI
104.BİZİM İZMİRİMİZ..MELİH GÜRSOY
105.GİZLENEN TARİH..BRİAN HAUGHTON
106.BERGAMA DÜŞLERİMİN ŞEHRİ,İZMİR SEVDAM..SELAHATTİN TURAL
107.GÖLGEDEKİLER..CAN DÜNDAR
108.KIRMIZI BİSİKLET..CAN DÜNDAR
109.YAKAMDAKİ YÜZLER..CAN DÜNDAR
110.GEÇMİŞ AYRINTIDA SAKLIDIR..CEMİL KOÇAK