Sayfalar

775 ) TATARLARDAN TANZİMAT DÖNEMİNE, HABERLEŞME !..

    

Hükümdar fermanlarının ya da gizli kalması gereken önemli yazışmaların zamanında yerlerine ulaşması, siyasi veya sosyal anlamda hayati bir öneme sahiptir. Bu yüzden, Osmanlılar kuruluş yıllarından itibaren daima sistemli bir haberleşme ağı kurma çabası içinde olmuş, Batı tarzı modern posta teşkilatı kurulana dek muhabere hizmetini "posta tatarları" (ulak / sai) adıyla bilinen bir sınıf üzerinden gerçekleştirmiştir. Orta Asya'da bu görevi, at koşturmakta ün yapmış Tatar halkı üstlendiğinden, zamanla bütün posta teşkilatı çalışanlarına "tatar" denilmesi adet haline gelmiştir..
Sadrazam saraylarında ya da vezir ve vükela konaklarında sıkı bir terbiye ile yetiştirilmiş, bu süre içerisinde de ahlaki durumu iyice tecrübe edilmiş ağalar, posta işi için elverişli görülmekteydi. Lakin bu göreve başlamak için sadece iyi yetişmiş ve ahlaklı olmak yetmiyor, ayrıca hem bedenen güçlü kuvvetli hem de binicilik konusunda yetenekli olmak gerekiyordu. Osmanlı bürokrasisi bu konuda seçici davranmış, rastgele adamların bu mesleğe girmelerini önleyici tedbirler almıştı. 
Sultan Birinci Abdülhamid devrinde bir "Tataran Ocağı" kurulmuş, idaresi için de bir ferman çıkarılmıştı. Çemberlitaş'da bulunan "Elçi Hanı" ise 19. yüzyılda posta tatarları için bir merkez haline getirilmişti.. 
Anadolu Selçuklularından Osmanlı'ya geçen haberleşme ağı Fatih Sultan Mehmet zamanında daha sistemli hale gelmiş, kırmızı cüppeleri, uzun kara kavukları ve güçlü fizikleri ile posta tatarları, Belgrad'dan İstanbul'a, İstanbul'dan Hint Denizi kıyılarına, Cezayir'den İran sınırına kadar padişahın fermanlarını ulaştırarak haberleşmeyi sağlamışlardı..
Tanzimat Fermanı'nın ilanına kadar İstanbul'da üç yüze yakın posta tatarı bulunmaktaydı. Ayrıca taşradaki idareciler için de maiyetlerinde posta tatarı bulundurma zorunluluğu vardı. 
Elçi Hanı'nda oturan en büyük tatar subayına "Ocak Baştatarı", vezir konaklarındaki tatarların büyüğüne de "vezir tatar ağası" denmekteydi. Çok sıkı bir disiplini olan teşkilatta baş tatar ağasına gösterilen saygı had safhadaydı. Ona itaat, aynı zamanda sultana itaat anlamına geliyordu..
Posta tatarları genellikle siyah kuzu derisinden, tepesi yeşil ve sarı çuhalı bir kalpak, kırmızı çuhadan yapılmış iki düğmeli kaput, bunun altına da kadife üzerine sırma işlemeli cepken ve dökme şalvar ile sarı çizme giyerdi. Göreve giderken son derece bakımlı bir halde yola koyulan tatarlar, bilhassa uzun yolculuklar sonunda bitkin, zayıflamış, neredeyse tanınmaz hale gelmiş bir şekilde merkeze geri dönerdi. İstanbul-Edirne arasını iki günde, İstanbul-Erzurum arasını beş günde, İstanbul-Bağdat arasını da on dört günde aldığı söylenen tatarlardan yolda geçirdikleri rahatsızlıklardan ötürü zaman zaman hayatlarını kaybedenler de olurdu. Bazı posta tatarlarının güzergahları üzerindeki yerleşim merkezlerinde halka kötü davrandıkları olur, hatta bu tutumları bazen zulme kadar varırdı. Bu yüzden ana yolların geçtiği şehir ve kasabalarda, uygun mesafelere "menzilhane" denilen duraklar yapılmış, tatarların halktan gelişigüzel at almaları engellenmeye çalışılmıştı..

   

Modern posta teşkilatı kurulana kadar sadece devletin hizmetinde çalışan posta tatarları iyi maaş alıyorlardı. Ayrıca gelir kaynakları arasında sadece maaş değil, getirdikleri haberlerin niteliğine göre hediye ya da bahşişler de vardı. Bunun yanında, taşıdıkları nakit para veya poliçelerden de yüzdelik alırlardı. Kendilerine emanet edilenleri mutlak sadakat içerisinde sahibine teslim eden tatarların yolda saldırıya uğrayıp soyulmaları halinde ise, malın tazmini, miktarı ne olursa olsun tatar esnaf cemiyeti tarafından karşılanırdı. 
Çok zor bir mesleği icra eden posta tatarları, yıllarca evlerinden, eş ve çocuklarından uzakta bir hayat yaşar, kısa zamanda bedenen çöker ve hayata da genç denecek yaşlarda veda ederdi..



Sultan İkinci Mahmud'un saltanatı döneminde devlet, haberleşme ağını daha modern anlamda bir posta idaresi şeklinde düzenlemek istiyordu. Bu yönde atılan ilk adım padişahın 1832 yılında yayınladığı bir hatt-ı hümayun ile oldu. Sultan Mahmud, mektupların İstanbul'dan vilayetlere, vilayetlerden de İstanbul'a düzenli bir şekilde gönderilmesini, bu hizmet karşılığı devlete yeni bir gelir temin edilmesini, halk arasında yapılan haberleşmeye fesat karıştırılmaması ve ayrıca bu konuda tüm Osmanlı tebaasına da eşit muamele edilmesini emretmişti. 1834 yılında Serasker Hüsrev Mehmet Paşa da sadarete, menzillerin posta usulüne çevrilmesini önermiş, önce İstanbul-Edirne arasında, daha sonra da alınacak olumlu sonuçlara göre diğer vilayetlere posta teşkilatının kurulmasını teklif etmişti.. 
Tataran Ocağı'nın tarihin tozlu sayfalarındaki yerini alışı, modern posta teşkilatı çalışmaları kapsamında 1837 yılında "Postahane-i Amire Müdürlüğü"nün kurulmasıyla oldu. Bu çalışmayla eski posta tatarları memur olmuş, menzilhaneler de posta merkezleri haline getirilmişti..  
Bu doğrultuda Üsküdar-İzmit posta yolu kısa bir süre içerisinde tamamlandı. Kartal'a kadar ulaşan kısmının açılışına da Sultan II. Mahmud bizzat katıldı. Ardından 23 Ekim 1840 tarihinde Posta Nezareti kurularak modern haberleşme adına önemli bir adım daha atıldı.. 
İlk postane de aynı tarihte İstanbul'da, Yeni Cami avlusunda "Postahane-i Amire" adıyla açıldı. 
"Tercüman-ı Ahval" gazetesini çıkaran Agah Efendi 1861 yılında posta nazırı olunca teşkilatı daha Avrupai bir tarzda düzenlemeye çalışmış ve ilk kez posta pulu kullanımını başlatmıştı.. Sultan Abdülaziz zamanında kullanılmaya başlanan ve padişahın tuğrası da bulunan bu pullara o dönemde "Tuğralı Pullar" adı verildi. Pul uygulamasından önce teşkilat, zarfların üzerine sadece mühür vuruyordu..



MURAT KUTLU'nun "SIRADIŞI OSMANLI" kitabından derlenmiştir..   

Hiç yorum yok:

Hürriyet

KAYNAK OLARAK KULLANDIĞIM KİTAPLAR..
-------------------------------------------------------
1.DEVLET-İ ALİYYE.I...HALİL İNALCIK 2.OSMANLILAR..HALİL İNALCIK
3.İMP.'UN EN UZUN YÜZYILI..İLBER ORTAYLI
4.SON İMP. OSMANLI..İLBER ORTAYLI
5.TARİHİN IŞIĞINDA..İLBER ORTAYLI
6.OSM. TOPLUMUNDA AİLE..İLBER ORTAYLI
7.OSM.'YI YENİDEN KEŞFETMEK..İ.ORTAYLI
8.BATILILAŞMA YOLUNDA..İLBER ORTAYLI
9.OSMANLI TARİHİ..A.DE LAMARTINE
10.OSMANLI..CAROLİNE FİNKEL
11.OSM.İMP.TARİHİ..NICOLEA JORGA
12,BÜYÜK TÜRK..NICOLEA JORGA
13.YENİLMEZ TÜRK...NICOLEA JORGA
14.TÜRKİYE TARİHİ..ED.SİNA AKŞİN
15.OSM.DÜNYASI VE İNSANLARI..GÜLGÜN ÜÇEL
16.OSMANLI ORDUSU..GÜLGÜN ÜÇEL-AYBET
17,BU MÜLKÜN SULTANLARI..NECDET SAKAOĞLU 18.YENİÇERİLER..REŞAT EKREM KOÇU
19.SON PADİŞAH..YILMAZ ÇETİNER
20.SORULARLA OSM. ..ERHAN AFYONCU
21. SOKOLLU ...RADOVAN SAMARCIC
22. OSM.İMP.TARİHİ...A.CEVDET PAŞA
23. OSM.GERÇEĞİ..ERDOĞAN AYDIN
24. FATİH VE FETİH..ERDOĞAN AYDIN
25.KADINLAR SALTANATI..A.REFİK ALTINAY
26.DOĞU'YA BAKIŞ..GERALD MACLEAN
27.AT SIRTINDA ANADOLU..FREDERIC BURNABY
28.ABDÜLMECİD..HIFZI TOPUZ
29.ŞAH SULTAN ..İSKENDER PALA
30.FLORANSA BÜYÜCÜSÜ..S.RUSHDIE
31.TARİHİMİZLE YÜZLEŞMEK..EMRE KONGAR
32.PARİS'TE BİR OSM.SEFİRİ..ŞEVKET RADO
33.TARİHİN SAKLANAN YÜZÜ..ÇETİN ALTAN
34.OSM.İMP.'DA SON 300 YIL..ALAIN PALMER
35.KONSTANTİNİYYE..PHİLİP MANSELL
36.TÜRKİYE'NİN SİYASİ İNTİHARI..CENGİZ ÖZAKINCI
37.BU VATAN BÖYLE KURTULDU..EROL MÜTERCİMLER
38.16.YÜZYILDA İSTANBUL..METİN AND
39. ERKEN MODERN OSMANLILAR.. VIRGINIA H. AKSAN-DANIEL GOFFMAN
40."POPÜLER TARİH" VE "NTV TARİH " DERGİLERİ
41.İKİNCİ ADAM..Ş.SÜREYYA AYDEMİR
42.HAYAT..AYŞE KULİN
43.DEVRİM VE DEMOKRASİ..NUMAN ESİN
44.BİR NUMARALI TANIK..KURTUL ALTUĞ
45.İHTİLALİN MANTIĞI..Ş.S.AYDEMİR
46.KUTSAL İSYAN...HASAN İZZETTİN DİNAMO
47.KUTSAL BARIŞ...HASAN İZZETTİN DİNAMO
48.ÇÖL KRALİÇESİ...JANET WALLACH
49.YÖNETMENLER,FİLMLER,ÜLKELER..A.DORSAY
50.AY HIRSIZI...SUNAY AKIN
51.ONLAR HEP ORADAYDI...SUNAY AKIN
52.KULE CANBAZI...SUNAY AKIN
53.LÜZUMSUZ BİLGİLER ANSİKLOPEDİSİ..TAMER KORUGAN
54.PRENS..NİCCOLO MACHİAVELLİ
55.İSTANBUL'DA BİR ZÜRAFA..SUNAY AKIN
56.KIZ KULESİNDEKİ KIZILDERİLİ..S.AKIN
57.AH BEYOĞLU,VAH BEYOĞLU..SALAH BİRSEL
58.İSTANBUL-PARİS..SALAH BİRSEL
59.YAVUZ'UN KÜPESİ..ERHAN AFYONCU
60.OSMANLI PADİŞAHLARININ HAYAT HİKAYELERİ...YILMAZ ÖZTUNA
61.BİZİM DİPLOMATLAR..BİLAL N.ŞİMŞİR
62.KİM VAR İMİŞ BİZ BURADA YOĞ İKEN..CEMAL KAFADAR
63.RÜZGARIN GÖLGESİ..CARLOS RUIZ ZAFON
64.MELEĞİN OYUNU..CARLOS RUIZ ZAFON
65.ORTA DOĞU..TAYYAR ARI
66.ABD-ORTA DOĞU-TÜRKİYE..HALUK GERGER
67.ORTA DOĞU.. BERNARD LEWIS
68.ON BİR CUMHURBAŞKANI ON BİR ÖYKÜ.. CÜNEYT ARCAYÜREK
69.ÖFKELİ YILLAR...ALTAN ÖYMEN
70.ATATÜRK'TEN SONRA BUGÜNLERE NASIL GELDİK ?..CÜNEYT ARCAYÜREK
71.ÇANKAYA...CÜNEYT ARCAYÜREK
72.DEMOKRASİNİN İLK YILLARI..C.ARCAYÜREK
73.YENİ İKTİDAR,YENİ DÖNEM..C.ARCAYÜREK
74.BİR İKTİDAR,BİR İHTİLAL..C.ARCAYÜREK
75.NEREDEYSE BİR BALİNA..STEVE JONES
76.MOSSAD GİZLİ TARİHİ...GORDON THOMAS
77.BARIŞA SON VEREN BARIŞ...DAVID FROMKIN
78.SULARIN GETİRDİĞİ PADİŞAH..CAHİT ÜLKÜ
79.TANK SESİYLE UYANMAK..HASAN CEMAL
80.BİR MANİNİZ YOKSA.. ...AYFER TUNÇ
81.ALATURKAFRANKA..ERCAN ÇİTLİOĞLU
82.SUÇUMUZ MÜKEMMEL OLMAK..S.DUMAN
83.DARBE...STEPHEN KINZER
84.ÖZAL HİKAYESİ..HASAN CEMAL
85.TURGUT NEREDEN KOŞUYOR ? ..E.ÇÖLAŞAN
86.YEDİ TEPE ANADOLU...ALİ CANİP OLGUNLU
87."K", "DERBEDER BİR KAHİN"...CANSU YILMAZÇELİK
88.LATİFE HANIM...İPEK ÇALIŞLAR
89."K",YIKIK BİR SARAYDIR DÜNYA..PERİHAN ÖZCAN
90.BEYAZ PERDEDE KIRMIZI FİLMLER.. ATİLLA DORSAY
91.TEK ADAM..Ş.SÜREYYA AYDEMİR
92.DAHİLER VE AŞKLARI...ÖZCAN ERDOĞAN
93.HAYATIM KİTAP..YAŞAR AKSOY
94.BOĞAZİÇİ ŞINGIR MINGIR..SALAH BİRSEL
95.BİR EKONOMİK TETİKÇİNİN İTİRAFLARI...JOHN PERKİNS
96.CUMHURİYET TARİHİ YALANLARI 1. VE 2. CİLT...SİNAN MEYDAN
97. KOMPLO TEORİLERİ..EROL MÜTERCİMLER
98.ÖNCE KADINLAR VE ÇOCUKLAR..SUNAY AKIN
99.BİR ÇİFT AYAKKABI..SUNAY AKIN
100. BENİM CUMHURİYET'İM..EMİNE UŞAKLIGİL
101.DARAĞACINDA ÜÇ FİDAN..NİHAT BEHRAM
102.NEREYE..CAN DÜNDAR
103.İSTANBUL'DAN SAYFALAR..İLBER ORTAYLI
104.BİZİM İZMİRİMİZ..MELİH GÜRSOY
105.GİZLENEN TARİH..BRİAN HAUGHTON
106.BERGAMA DÜŞLERİMİN ŞEHRİ,İZMİR SEVDAM..SELAHATTİN TURAL
107.GÖLGEDEKİLER..CAN DÜNDAR
108.KIRMIZI BİSİKLET..CAN DÜNDAR
109.YAKAMDAKİ YÜZLER..CAN DÜNDAR
110.GEÇMİŞ AYRINTIDA SAKLIDIR..CEMİL KOÇAK