Sayfalar

158 ) YOK EDİLEN BİR IRKIN ÜZERİNDE YÜKSELEN ÖZGÜRLÜK ANITI ...

     

   Bir dostu Amerikan düz yazılarını içeren "An Anthology of American Prose" adlı bir kitaptan soz açar Salah Birsel'e.. Kitabın ilk yazısını da onun için çevirmiştir. Kızılderili reis Algiysi'nin 1805 yılında verdiği söylevdir bu ve içeriği şöyledir : "Kardeş, bir zamanlar bizim topraklarımız uçsuz bucaksızdı. Sizinse, bir karışı geçmiyordu oturduğunuz yerler. Gel zaman git zaman, kocaman bir topluluk oldunuz siz. Bize, yaygımızı serecek bir toprak parçasını bile çok gördünüz. Bütün yurdumuzu elimizden aldınız da, gene gözleriniz doymadı. Şimdi de kalkmış bize dininizi aşılamak için savaşıyorsunuz..
   Kardeş, dinle biraz daha.. Buraya, Yüce Tanrı'nın yolunda gidelim, ona tapalım diye gönderildiğini söylüyorsun. Bunun doğru olduğunu nasıl, nereden bileceğiz biz ? Anladığımıza göre, sizin dininiz bir kitapta yazılıymış. Bu kitap size seslendiği kadar, bize de ses ediyorsa ; nasıl oldu da bize, yalnız bize mi, atalarımıza bugüne kadar gönderilmedi ? Bu kitabın içindeki bilgilerden neden şimdilere dek yoksun kaldık ? Bu bilgilere ulaştıracak araçlar niçin geçmedi elimize ? Bu konuda bütün bildiklerimiz, senin sözlerine dayanıyor. Beyaz insanların bunca aldattığı, yanılttığı bizler, bunların doğruluğuna nasıl inansın ?..
   Atalarınız bizden küçük bir toprak parçası istedi. Onlara acıdığımız için dileklerini geri çevirmedik. Aramızda yer aldılar. Onlara mısır ve et verdik. Onlar buna karşılık bize zehir (içki) sundular.. Beyazlar bir kez memleketimizi tanıyınca, hemen sağa sola haber saldılar. Yeni yeni insanlar geldi. Biz onların dostça geldiğini sandığımızdan hiç korkmadık. Çünkü bize 'kardeşim' diye sesleniyorlardı. Sözlerine inandık. Bu kez onlara daha geniş bir yer verdik. Kısa zamanda sayıları arttı. Daha çok toprak istemeye başladılar. Sonunda bütün yurdumuzu istediler. Gözlerimiz açıldı, savaşlar oldu. Beyazlar bizimle savaştırmak için içlerinden kimilerine paralar verdi. Halkımızın büyük bir çoğunluğu öldürüldü. Beyazlar bizi içkiye de alıştırdılar. İçki yüzünden de binlerce Kızılderili kırılıp gitti.
   Kardeşlerim, eskiden bizim topraklarımız çok genişti, sizinkiler ise çok küçük.. Şimdilerde ise siz, büyük bir ulus oldunuz. Bize yatağımızı serecek kadar bile toprak parçasını çok görüyorsunuz.."

    

   Bu konuşmanın üzerinden yaklaşık seksen yıl geçmiştir ki ; Fransızların 4 Temmuz 1884 gününe yetiştirdikleri Hürriyet Heykeli Amerikalı bir bakana teslim edilir. Ama, Amerika heykeli ülkesine getirmekte pek aceleci davranmaz. Parçaları dev kutulara konan heykel New York'a 17 Haziran 1885'de getirilir. Getirilir ama, öyle hemencecik parçaları birleştirilip Bedloe's Adası'na konmaz. Parçalar halinde limanda sergilenen heykelin neden dikilmediğini soranlara, amacın heyecanı artırmak olduğu söylenerek "bir de birleşince görün" yanıtı verilir !.. Oysa, asıl neden parasızlıktır. Heykelin yerine konması için yapılacak masraflar karşılanamadığı gibi New York Times gazetesi de "Bronz bir kadına para vermeyelim" diyerek kampanya başlatmıştır. Philadelphia kentinden "heykeli dikemiyorsanız bize gönderin" teklifi gelince telaşlanan New Yorklular bir komite kurup para toplama kararı alırlar. Para toplama işlemi yetersiz kalınca Boston, San Fransisco, Milwaukee ve Vermont gibi kentler de anıta talip olurlar..
   Heykelin haline acıyan yoksul bir gazeteci, çıkarmakta olduğu "New York World" gazetesinin logosu olarak Özgürlük Anıtı'nı kullanır ve de okurlarına şu çağrıda bulunur : "Böylesi bir armağanı koyacak yer bulamıyorlar. Gelin bu işi milyonerler bırakmayalım".. İşte ne olursa, bir Macar göçmeninin gazetesinden yaptığı bu çağrıdan sonra olur !.. Yoksul gazeteci başlattığı kampanyayla para toplar. Kampanyaya katılan herkesin adını gazetesinde yayınlar. Sonra, gerekli para toplanıp, heykel yerine mi dikilir ?.. Evet, öyle olur. Ama, "özgürlüğü" yoksul, göçmen halkın sahiplenmesinden rahatsız olan para babaları ellerini ceplerine atarak gerekli parayı hemencecik New York komitesine verirler !..
     

   "Hürriyet Heykeli" için başlattığı kampanyayla milyonerlerin yüreğini ağzına getiren yoksul gazeteci, ölümünden sonra adına ödül konulacak olan Joseph Pulitzer'den başkası değildir !..
   Beldoe's Adası'na konulan heykelin açılışı ise kelimenin tam anlamıyla rezalettir. Top seslerinden, yapılan konuşmalar duyulamadığı gibi ; çıkan dumandan da "Hürriyet Heykeli" görülmez !.. Kaidesi yirmi yedi, kendisi ise kırk altı metre yüksekliğinde olan heykelin açılışını A.B.D'nin yirmi ikinci cumhurbaşkanı Cleveland yapar.
   Özgürlük Anıtı'nı kapatan örtüyü verilecek işaret üzerine indirecek olan, heykeltıraş Bartholdi'dir. Hınzır birinin verdiği işaret heykeltıraşı yanıltır ve heykel zamanından önce açılır !..

   

   Özgürlük Anıtı'nın yapımında yardımcı olan Gustave Eiffel, birkaç yıl sonra Paris'te kendi adıyla anılacak olan kuleye ; açılışta yaptığı konuşmasını "Panama'da görüşmek üzere" sözleriyle bitiren Ferdinand De Lesseps ise, Panama Kanalı'na imzasını atacaktır.
   Özgürlüğü bir kadın simgelese de, heykelin dikildiği yıllarda kadınların oy hakkı yoktu !.. Kendilerine ayrılan topraklarda barış içinde yaşamak isteyen ve beyaz adamın işgaline karşı özgürlük savaşı veren Kızılderililerin ise yaşam hakları ellerinden alınıyordu.
   Sioux'ların reisi Oturan Boğa son savaş sırasında çaresizliğini şöyle dile getirir : "Bizler, beyazlar gölünde bir Kızılderili adasıyız".. Küçük bir adacığa konan Özgürlük Anıtı'ndaki kadın, beyaz adamın kadınıdır. Ne zaman ki, başındaki kraliçe tacı yerine iki tane Kızılderili tüyü takar, işte o zaman gerçek anlamıyla özgürlüğün simgesi olabilir.. Ancak o zaman...
   Özgürlük Anıtı'nın elindeki Bağımsızlık Bildirgesi'nde bir Kızılderili reisinin imzası yoktur. Kızılderililer ile yapılan barış anlaşmaları beyaz adam tarafından heykelin öbür elinde tuttuğu meş'alenin ateşiyle yakılmıştır !..
   Su geçirdiği için paslanan heykelin içi ziftlenir.. Kolomb'un altın bulma hevesiyle Kızılderilileri katlettiği kıyılardan Avrupa'ya bakan heykelin meş'alesi de ilk yıllarda altınla kaplıdır ama , yirmi yıl sonra bu parlaklık Kızılderililer gibi yok olup gider !...






Hiç yorum yok:

Hürriyet

KAYNAK OLARAK KULLANDIĞIM KİTAPLAR..
-------------------------------------------------------
1.DEVLET-İ ALİYYE.I...HALİL İNALCIK 2.OSMANLILAR..HALİL İNALCIK
3.İMP.'UN EN UZUN YÜZYILI..İLBER ORTAYLI
4.SON İMP. OSMANLI..İLBER ORTAYLI
5.TARİHİN IŞIĞINDA..İLBER ORTAYLI
6.OSM. TOPLUMUNDA AİLE..İLBER ORTAYLI
7.OSM.'YI YENİDEN KEŞFETMEK..İ.ORTAYLI
8.BATILILAŞMA YOLUNDA..İLBER ORTAYLI
9.OSMANLI TARİHİ..A.DE LAMARTINE
10.OSMANLI..CAROLİNE FİNKEL
11.OSM.İMP.TARİHİ..NICOLEA JORGA
12,BÜYÜK TÜRK..NICOLEA JORGA
13.YENİLMEZ TÜRK...NICOLEA JORGA
14.TÜRKİYE TARİHİ..ED.SİNA AKŞİN
15.OSM.DÜNYASI VE İNSANLARI..GÜLGÜN ÜÇEL
16.OSMANLI ORDUSU..GÜLGÜN ÜÇEL-AYBET
17,BU MÜLKÜN SULTANLARI..NECDET SAKAOĞLU 18.YENİÇERİLER..REŞAT EKREM KOÇU
19.SON PADİŞAH..YILMAZ ÇETİNER
20.SORULARLA OSM. ..ERHAN AFYONCU
21. SOKOLLU ...RADOVAN SAMARCIC
22. OSM.İMP.TARİHİ...A.CEVDET PAŞA
23. OSM.GERÇEĞİ..ERDOĞAN AYDIN
24. FATİH VE FETİH..ERDOĞAN AYDIN
25.KADINLAR SALTANATI..A.REFİK ALTINAY
26.DOĞU'YA BAKIŞ..GERALD MACLEAN
27.AT SIRTINDA ANADOLU..FREDERIC BURNABY
28.ABDÜLMECİD..HIFZI TOPUZ
29.ŞAH SULTAN ..İSKENDER PALA
30.FLORANSA BÜYÜCÜSÜ..S.RUSHDIE
31.TARİHİMİZLE YÜZLEŞMEK..EMRE KONGAR
32.PARİS'TE BİR OSM.SEFİRİ..ŞEVKET RADO
33.TARİHİN SAKLANAN YÜZÜ..ÇETİN ALTAN
34.OSM.İMP.'DA SON 300 YIL..ALAIN PALMER
35.KONSTANTİNİYYE..PHİLİP MANSELL
36.TÜRKİYE'NİN SİYASİ İNTİHARI..CENGİZ ÖZAKINCI
37.BU VATAN BÖYLE KURTULDU..EROL MÜTERCİMLER
38.16.YÜZYILDA İSTANBUL..METİN AND
39. ERKEN MODERN OSMANLILAR.. VIRGINIA H. AKSAN-DANIEL GOFFMAN
40."POPÜLER TARİH" VE "NTV TARİH " DERGİLERİ
41.İKİNCİ ADAM..Ş.SÜREYYA AYDEMİR
42.HAYAT..AYŞE KULİN
43.DEVRİM VE DEMOKRASİ..NUMAN ESİN
44.BİR NUMARALI TANIK..KURTUL ALTUĞ
45.İHTİLALİN MANTIĞI..Ş.S.AYDEMİR
46.KUTSAL İSYAN...HASAN İZZETTİN DİNAMO
47.KUTSAL BARIŞ...HASAN İZZETTİN DİNAMO
48.ÇÖL KRALİÇESİ...JANET WALLACH
49.YÖNETMENLER,FİLMLER,ÜLKELER..A.DORSAY
50.AY HIRSIZI...SUNAY AKIN
51.ONLAR HEP ORADAYDI...SUNAY AKIN
52.KULE CANBAZI...SUNAY AKIN
53.LÜZUMSUZ BİLGİLER ANSİKLOPEDİSİ..TAMER KORUGAN
54.PRENS..NİCCOLO MACHİAVELLİ
55.İSTANBUL'DA BİR ZÜRAFA..SUNAY AKIN
56.KIZ KULESİNDEKİ KIZILDERİLİ..S.AKIN
57.AH BEYOĞLU,VAH BEYOĞLU..SALAH BİRSEL
58.İSTANBUL-PARİS..SALAH BİRSEL
59.YAVUZ'UN KÜPESİ..ERHAN AFYONCU
60.OSMANLI PADİŞAHLARININ HAYAT HİKAYELERİ...YILMAZ ÖZTUNA
61.BİZİM DİPLOMATLAR..BİLAL N.ŞİMŞİR
62.KİM VAR İMİŞ BİZ BURADA YOĞ İKEN..CEMAL KAFADAR
63.RÜZGARIN GÖLGESİ..CARLOS RUIZ ZAFON
64.MELEĞİN OYUNU..CARLOS RUIZ ZAFON
65.ORTA DOĞU..TAYYAR ARI
66.ABD-ORTA DOĞU-TÜRKİYE..HALUK GERGER
67.ORTA DOĞU.. BERNARD LEWIS
68.ON BİR CUMHURBAŞKANI ON BİR ÖYKÜ.. CÜNEYT ARCAYÜREK
69.ÖFKELİ YILLAR...ALTAN ÖYMEN
70.ATATÜRK'TEN SONRA BUGÜNLERE NASIL GELDİK ?..CÜNEYT ARCAYÜREK
71.ÇANKAYA...CÜNEYT ARCAYÜREK
72.DEMOKRASİNİN İLK YILLARI..C.ARCAYÜREK
73.YENİ İKTİDAR,YENİ DÖNEM..C.ARCAYÜREK
74.BİR İKTİDAR,BİR İHTİLAL..C.ARCAYÜREK
75.NEREDEYSE BİR BALİNA..STEVE JONES
76.MOSSAD GİZLİ TARİHİ...GORDON THOMAS
77.BARIŞA SON VEREN BARIŞ...DAVID FROMKIN
78.SULARIN GETİRDİĞİ PADİŞAH..CAHİT ÜLKÜ
79.TANK SESİYLE UYANMAK..HASAN CEMAL
80.BİR MANİNİZ YOKSA.. ...AYFER TUNÇ
81.ALATURKAFRANKA..ERCAN ÇİTLİOĞLU
82.SUÇUMUZ MÜKEMMEL OLMAK..S.DUMAN
83.DARBE...STEPHEN KINZER
84.ÖZAL HİKAYESİ..HASAN CEMAL
85.TURGUT NEREDEN KOŞUYOR ? ..E.ÇÖLAŞAN
86.YEDİ TEPE ANADOLU...ALİ CANİP OLGUNLU
87."K", "DERBEDER BİR KAHİN"...CANSU YILMAZÇELİK
88.LATİFE HANIM...İPEK ÇALIŞLAR
89."K",YIKIK BİR SARAYDIR DÜNYA..PERİHAN ÖZCAN
90.BEYAZ PERDEDE KIRMIZI FİLMLER.. ATİLLA DORSAY
91.TEK ADAM..Ş.SÜREYYA AYDEMİR
92.DAHİLER VE AŞKLARI...ÖZCAN ERDOĞAN
93.HAYATIM KİTAP..YAŞAR AKSOY
94.BOĞAZİÇİ ŞINGIR MINGIR..SALAH BİRSEL
95.BİR EKONOMİK TETİKÇİNİN İTİRAFLARI...JOHN PERKİNS
96.CUMHURİYET TARİHİ YALANLARI 1. VE 2. CİLT...SİNAN MEYDAN
97. KOMPLO TEORİLERİ..EROL MÜTERCİMLER
98.ÖNCE KADINLAR VE ÇOCUKLAR..SUNAY AKIN
99.BİR ÇİFT AYAKKABI..SUNAY AKIN
100. BENİM CUMHURİYET'İM..EMİNE UŞAKLIGİL
101.DARAĞACINDA ÜÇ FİDAN..NİHAT BEHRAM
102.NEREYE..CAN DÜNDAR
103.İSTANBUL'DAN SAYFALAR..İLBER ORTAYLI
104.BİZİM İZMİRİMİZ..MELİH GÜRSOY
105.GİZLENEN TARİH..BRİAN HAUGHTON
106.BERGAMA DÜŞLERİMİN ŞEHRİ,İZMİR SEVDAM..SELAHATTİN TURAL
107.GÖLGEDEKİLER..CAN DÜNDAR
108.KIRMIZI BİSİKLET..CAN DÜNDAR
109.YAKAMDAKİ YÜZLER..CAN DÜNDAR
110.GEÇMİŞ AYRINTIDA SAKLIDIR..CEMİL KOÇAK