19 Kasım 1938.. Türk donanması, tarihin en hüzünlü görevini yerine getiriyordu. Bu toprakların yetiştirdiği en değerli insan, Anıtkabir'e götürülmek üzere İstanbul'dan İzmit'e taşınıyordu.
Atatürk'ün naaşı on iki generalin omuzunda Dolmabahçe'den çıkarıldı, top arabasına yerleştirildi, mahşeri kalabalık eşliğinde, gözyaşı seliyle, tam dört saatte Sarayburnu'na getirildi.
Bu yürüyüş sırasında "Yavuz" zırhlısından her beş dakikada bir selam topu atılıyordu. "Zafer" muhribi Sarayburnu rıhtımına yanaşmıştı, yine on iki generalin omuzlarında, rıhtımdaki duba üzerinden "Zafer" muhribine aktarıldı (üstteki iki fotoğraf). Muhrip aracılığıyla da, Haydarpaşa önünde demirli bulunan "Yavuz" zırhlısına nakledildi (altta), güverteye yerleştirildi. Seyir esnasında birer dakika arayla matem topu atacak olan "Yavuz"a, "Hamidiye" kruvazörü, "Zafer" ve "Tınaztepe" muhripleri, "Dumlupınar" ve "Gür" denizaltıları, "Doğan" ve "Martı" hücumbotları eşlik ediyordu. Türk donanmasının sancak gemisi, Türkiye Cumhuriyeti'nin denizlerdeki gücünün simgesi olan "Yavuz", tarihinin en zor görevini yerine getirmek üzere yola çıktı..
Ve... "Yavuz" jilet yapıldı.. İkinci Dünya Savaşı boyunca hizmette kalan "Yavuz", 1950 yılına kadar görevini sürdürdü ve bu tarihten sonra Gölcük yakınlarındaki Kavaklı'ya çekildi. 18 Aralık 1969'da MKE'ne satılan bu yaşlı ve birçok önemli tarihi olayın tanığı olan savaş gemisi önce 1973'de silahlarına ve teknik parçalarına veda etti ; daha sonra da tamamen sökülen geminin parçaları jilet yapılmak üzere satıldı !..
Kahraman muharebe kruvazörü "Hamidiye"yi (üstte) hurdacıya verdiler.. "Zafer" muhribi tencere oldu. "Tınaztepe" muhribi tava oldu !.. "Bandırma" vapuru çatal kaşık yapıldı. "Nusrat"ın sadece maketi var. "Savarona"dan önceki makam yatı "Ertuğrul"u kilosu 13 kuruştan hurdacıya sattılar. "Ertuğrul"dan önceki makam yatı "Söğütlü" çürüdü ve söküldü. Gazi unvanlı "Alemdar"ı duba yaptılar. Kırım kahramanı kalyon tekne "Mahmudiye", Tersane işçilerinin ödenmeyen maaşları yerine, kışlık odun olarak dağıtıldı !..
Çanakkale'de efsane "Goliath"ı batıran "Muavenet-i Milliye", dökümcüye gitti. Atatürk'ün en sevdiği gezinti motoru "Sakarya" sökülerek teneke kutu oldu.. "Savarona"yı önce fuhuş yuvası yaptılar, sonra güya sahip çıktılar, güvertesine kaçak kat çıktılar !
İlk ve son transatlantiğimiz, Amerika'ya giden Türk bayraklı ilk gemi "Gülcemal", (altta) Haliç'te çürüdü, neyi var nesi yok çalındı, İtalyan hurdacıya satıldı, römorkörle sürükleyerek götürüp söktüler..
Çanakkale Savaşı'nda hastane yapılan "Reşitpaşa" vapuru, "Ankara" vapuru, "Ege" vapuru, "İzmir" vapuru, "Karadeniz" vapuru, hepsi yok edildi..
1970'li yılların başında, ulusal imkanlarla Gölcük'te inşa edilen ilk milli gemi "Berk", Denizkurdu tatbikatında hedef gemisi yapıldı, torpidoyla batırıldı. Birinci Dünya Savaşı'nda "Yavuz", "Midilli" ve "Hamidiye" ile birlikte Karadeniz'de vuruşan "Peyk", hurdacıya gitti..
Bu hoyrat tablo, sadece şuursuz ahalinin eseri değildi. Mustafa Kemal Atatürk'ün ölümünden itibaren, tarihimizi yok edip, alternatif tarih yazmaya çalışan karşıdevrimcilerin sinsi çabalarıydı..
Üç tarafımız denizlerle çevrili, kendimize ait "Türk havuzu" denilen bir denizimiz vardı ama.. Çaka Bey'den bu yana, bin yıllık donanma tarihimizden elimizde kala kala, sadece "Yavuz"un direği kalmıştı !..
Çünkü.. "Yavuz" 1950'de hizmet dışı bırakıldı. Müze yapılabilirdi, elbette yapılmadı, çürümeye terk edildi, 23 yıl öylece bekletildi, 1973'de hurdacıya satıldı, tam sökümü başlarken, dönemin Deniz Kuvvetleri Komutanı Kemal Kayacan dayanamadı, bari hatıra kalsın dedi, başdireğini söktürdü, 1973 yılında Heybeliada Deniz Lisesi'nin iskelesine diktirdi..
O direk.. Türk denizcilik tarihinin en önemli gemisinden, Atatürk'ün naaşını taşıyan gemiden geriye kalan tek hatıradır..
31 Temmuz 2016'da, bir KHK ile, Heybeliada Deniz Lisesi'nin kapatılması ise, Türk donanmasının "evinin direğinin yıkılması"dır..
YILMAZ ÖZDİL'in "Adam" adlı kitabından, birkaç ufak "rötuş" ve birkaç ufak bilgi eklemesi yapılarak alınmıştır..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder