Emperyalist saldırganlık, tarih boyunca kendini meşrulaştırmak için devamlı yalana başvurmuştur. Saddam'ın kitle imha silahlarına sahip olduğu yalanıyla Irak'ı işgal eden Amerika, son olarak Şam Hükümeti'nin kimyasal silah kullandığı propagandasıyla Suriye'ye saldırdı. Bu yalanın kamuoyuna mal edilmesi görevi de Batı basınına verilmişti..
Batı basınının bu türden yalan kampanyasına geçmişte Nâzım Hikmet de maruz kalmıştı. 1959 yılının Nisan ayında New York merkezli "Daily Mirror" gazetesinde Jack Anderson imzasıyla Irak'la ilgili Washington'da topladığı "son haberleri" ele alan bir yazı yayımlanmıştı. "CIA, Kızılların Irak'ı Ele Geçirmesine Karşı Uyarıyor" başlığını taşıyan yazının hangi kaynaklara dayandığını anlamak zor olmasa gerek. Jack Anderson, yazısında ABD'nin daha bir sene önce Ortadoğu'daki kalesi olarak gördüğü Irak'taki zeminini kaybetmesinden yakınmakta ve klasik, Irak üzerindeki "komünizm tehlikesi" propagandasını yapmaktadır..
Ancak makalenin bir yeri SSCB Yazarlar Birliği'nin günlük gazetesi "Literaturnaya Gazeta"nın (Edebiyat Gazetesi) dikkatini özellikle çeker : Jack Anderson, 1958 Irak Devrimi'nin lideri Abdülkerim Kasım'ın komünistlere paravan olduğunu ve gerçek iktidarın Nâzım Hikmet'in eline geçtiğini yazmaktadır. Anderson, azılı komünist Nâzım'ın, Bağdat'da komünist operasyonlar yürütmek üzere on beş yıl sonra Demir Perde'nin dışına ilk kez çıktığını kesin bir dille belirtmektedir..
Sovyet muhabir A. Maksimov, gazetesinin yakın ilişki içinde olduğu Türk şairle ilgili bu şaşkınlık verici haberi kendilerinin atlamış olmasını affedilemez bir hata olarak değerlendirir. Yazı işlerinden biri, Nâzım Hikmet'in evini aramayı ve ondan bilgi almayı önerir..
Aramaya karar verirler ve aralarında şu konuşma geçer :
Yazı İşleri : Nâzım Hikmet evde mi ? "Literaturnaya Gazeta"dan arıyoruz.
Nâzım Hikmet : Telefondayım. Dinliyorum..
Yazı İşleri : Olamaz ! Moskova'da mısınız ki ?!..
Nâzım Hikmet : Tabii ki. Bu sizi neden şaşırttı ?..
Yazı İşleri : Garip, çok garip !.. Ama işte Amerikan gazetesi "Daily Mirror" sizin şuan Bağdat'da bulunduğunuza dair kesin bilgiye sahip. (Nâzım Hikmet'e Jack Anderson'ın kendisiyle ilgili satırlarını okurlar.) "Daily Mirror" hepsini uydurmuş olabilir mi ?..
Nâzım Hikmet : O kadar da değil ! Gerçeklerden hafifçe şaşmışlar. Birkaç bin kilometre kadar. "Daily Mirror" için bu, gündelik bir iş. Görüyorsunuz, bu gazete yarım yamalak öğrenmiş. Iraklı barış taraftarları, kısa bir süre önce gerçekleşen konferanslarına gelmem için bana davetiye gönderdiler. Ben de davetlerine teşekkür ettim, ancak gidemedim. Öyle ki doktorlar uçağa binmemi yasakladılar, başka bir ulaşım aracı da beni zamanında yetiştiremezdi. Ben de Irak'ın barış konferansına selamlama mesajı gönderdim. Her zaman imkân olursa memnuniyetle Irak'a giderim..
Yazı İşleri : Yok, ne diyorsunuz, bu çok garip.. Bizden gizlemeyin. Yine de siz, Irak'a gidip, şu zamana kadar dönmüş olabilir misiniz ? Gittiniz, iktidarı elinize aldınız ve döndünüz mü ? Saklamayın..
Nâzım Hikmet : Baskı altında itiraf ediyorum : Pazartesi gerçekten Moskova'ya döndüm, ama.. Irak'tan değil, sayfiye evinde Pazar gününü geçirdiğim Peredelkino'dan. Hava çok güzeldi !..
Yazı İşleri : Konumuzun havayla bir alakası yok ! Sizi şöyle bir görsek iyi olurdu, Nâzım Hikmet. Hani denir ya, gözlerimizle görmeden inanmayız. Yoksa siz, Bağdat'dasınız da telefona teypli, hızlı çalışan bir makine mi bağladınız ?..
Nâzım Hikmet : Güvensizliğinizle bana eziyet ettiniz... Pazartesi günü "Dünya Barış Hareketi"nin onuncu yılına adanmış tören oturumunda konuşma yapmadım mı ?! Madem öyle, güzel, yazı işlerine geliyorum !..
Ve Nâzım, 22 Nisan akşamı "Literaturnaya Gazeta"nın yazı işlerine gider. Artık gazetedekilerin şüphesi kalmaz. Nâzım Hikmet Moskova'dadır !.. Nâzım, bir de Amerikan gazetesine Türkçe şu satırları yazar :
"Bağdat'da bulunduğum haberi fazlaca mübalağalı. Moskova'dayım. Deyli Mirorcu İşkembe deşen Cek'in mâlumu ola. Nâzım Hikmet."
Bunun üzerine "Literaturnaya Gazeta", Nâzım'la yaptıkları telefon görüşmesini ve Nâzım'ın kendi el yazısıyla yazdığı notu, Rusça çevirisiyle birlikte ertesi gün gazetenin sayfalarında, "Suçüstü ! Karındeşen Jack 'Olguları' İmal Ediyor" başlığıyla yayımlayacaktır.. (A. Maksimov, "S Poliçnım ! Cek Potroşitel Sozdayot Faktı", Literaturnaya Gazeta, No.49 (4015), 23 Nisan 1959, S.4)
Gazetenin konuya dair yazısının son satırları ise şöyle olur :
"Günümüzün Amerikan gazetelerinin Karındeşen Jackleri işte böyle 'olguları' imal ediyorlar.."
Günümüz Batı basınını takip ettiğimizde o günden bugüne bir şeyin değişmediğini, Karındeşen Jacklerin yine işbaşında olduğunu görüyoruz..
MEHMET PERİNÇEK'İN "AYDINLIK.COM.TR" İNTERNET SİTESİNDE, SOVYETLER BİRLİĞİ ARŞİVLERİNDEN KAYNAKLI BİR YAZISINDAN DERLENMİŞTİR..
MEHMET PERİNÇEK'İN "AYDINLIK.COM.TR" İNTERNET SİTESİNDE, SOVYETLER BİRLİĞİ ARŞİVLERİNDEN KAYNAKLI BİR YAZISINDAN DERLENMİŞTİR..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder