Sayfalar

143 ) HIZIR BABA !...



   Bir seksen beş boy.. Bu boyla orantılı geniş omuzlar.. Geniş omuzlarla orantılı şişkin mi şişkin pazular.. Pazularla orantılı iri eller ve uzun parmaklar.. Kocaman bir göbek ve onu taşıyamıyormuş gibi öne doğru eğik bir bel.. Beyazları karalarından çok, gür bir sakal.. Uçları aşağı sarkmış pos bıyıkların örttüğü biçimli dudaklar, dişler çürük !.. Ufak siyah gözlerin parlak ışığı ile aydınlanan yüzüne alçakgönüllülük hali veren bir burun.. Burun içi enfiye çekmekten sertleşmiş !.. Çene yuvarlak.. Elmacık kemikleri fırlak !.. Ten, buğday ..
   Terziden alındıktan sonra bir daha ütü yüzü görmemiş bol bir ceket ve bol bir pantolon.. Hemen her zaman yamalı potinler.. Halep kumaşından, devrik yakalı ve kolasız gömlek.. Eski ve güneşten kurşunileşmiş siyah bir kravat.. Tarağa özlem çeken, çalı süpürgesi gibi saçlarıyla Ahmet Midhat Efendi'yi görenler onu ya bir pehlivan eskisi ya da düşkün bir mirasyedi sanırlar... Bunları onun oğlu, Doktor Kamil Yazgıç anlatmaktadır...


   Beykozluların "Hızır Baba" adını taktıkları Ahmet Midhat Efendi boğazına da çok düşkündür. Ete pek yüz vermese de hamur işleriyle pilava bayılır. Tatlılardan ise kabak tatlısına.. Yalnız bir şartı vardır : pekmezle pişirilmesi ve üzerine de bolca ceviz dökülmesi gerekmektedir.. Sevdiği şeyler arasında süt de vardır. Sırf bu sevgi yüzünden bir ara sütçülüğe de kalkışmıştır..
   Beykoz'da, Akbaba'da, bir de çiftliği vardır. Tarım ve hayvancılıkta birçok araca orada rastlayabilirsiniz. Türkiye'deki ilk kuluçka makinesini de yine orada görebilirsiniz.. Çiftlikte kendi evinden başka damadı Muallim Naci'nin de evi vardır. Burayı sonradan yaptırmış ve ona "Nacihane" adını takmıştır !..
   İyi bir avcıdır. Karacayı tek bir kurşunda yıkar.. Yatak odasında bir Çerkez eğeri ile dipçiği sedef kakmalı bir çifte bulundurursa da bu, daha çok süs içindir. Av merakı onu, Kopoy denilen av köpeklerine tutkun etmiştir. Rumeli'den gelen göçmenler kendisine hep bu köpeklerden getirirler, çiftlikte de aylarca kalırlar. Çiftlik bir ara tam bir göçmen kampı olmuştur !.. Sonunda Ahmet Midhat, Bursa'da bir arazi almış, onları oraya yerleştirmiştir...
   Çiftlikte özel olarak yaptırılmış, iki katlı bir taş bina daha vardır.. Burası, kitaplarını koyduğu bir depo olarak kullanılmaktadır.. Oğlu Kamil Yazgıç'ın bu bina ile ilgili bir anısı vardır..
   Birinci Dünya Savaşı başlamıştır. Askerler gelip çiftliğe el koyar. Ahmet Midhat iki yıl önce, 28 Aralık 1912' de öldüğünden, oğlu askerlerle muhatap olmuştur.. Bir gün komutan, Kamil Bey'i çağırır ve depo olarak kullanılan binayı yirmi dört saat içinde boşaltmasını ister !.. Koskoca bir depo, bu kadar kısa bir sürede, nasıl boşalsın ? Üstelik Kamil Bey'in ne yeri, ne adamı, ne de parası vardır.. Çünkü rahmetli bütün parasını halka ve yoksullara dağıttığı için ondan geriye ; bir çiftlik, bir yalı, Tophane'de bir arsa ve bir de "Sırmakeş Suyu" kalmıştır ama para olarak bir şey yok  !..
   Kamil Bey düşünür, taşınır ve elli bin kitabı bir yere taşıyamayacağına aklı kesince, komutanın karşısına çıkar ve, "Ben bu kitapların tümünü buradaki er arkadaşlara armağan ediyorum ! " der..  Daha o, oradan ayrılır ayrılmaz, komutan hemen tüm kitapları erlere dağıtır ; onlar da kitapları memleketlerine postalar..
   Doktor Kamil Bey, yıllar sonra, Anadolu'ya yaptığı yolculuklarda, tek gazete girmeyen köylerde bile babasının kitaplarına rastlamasın mı ? Ne kadar sevindiğini varın tahmin edin artık !..
   Ahmet Midhat Efendi'nin kitaplığında hemen her dilde kitaba rastlanabilirdi. Çerkezce, Farsça, Arapça ve Fransızca'yı kendi dili gibi konuşur ve yazardı. Birkaç dili de sadece okur ve anlardı. Her hafta dünyanın çeşitli yerlerinden, kocaman paketler içinde yeni yeni kitaplar, dergiler, gazeteler gelirdi.. Ahmet Midhat kitapları dikkatle okur, kimi satırların altını çizer, sonra da onları numaralayarak büyük bir özenle, kitaplığının raflarına yerleştirirdi. Böylece istediği bir kitabı, istediği an şaşılacak bir hız ve kolaylıkla bulurdu.. Yaşamında en sevdiği şey kitaptı. Parasını, malını herkese dağıtır, kitaplarını ise, okumak için bile kimseye vermezdi.. "Gelin burada istediğiniz kitabı okuyun, ama götürmece yok !" derdi...
   Biraz da "Sırmakeş Suyu"ndan bahsedelim.. Bu suyun tapusu da Ahmet Midhat Efendi'nin üzerinedir. Su, kocaman fıçılara doldurulup arabalarla Beykoz'a getirilir. Oradan da mavnalarla İstanbul'a taşınır. Bu su o kadar güzeldir ki, kimileri sırf bu sudan içebilmek için yazın Beykoz'da ev kiralarlar.. Su şehrin çeşitli yerlerinde satılır. Satış dükkanlarından biri de Sirkeci'dedir. Ahmet Midhat, Babıali'ye giderken, arada sırada, bu dükkanda mola verir, bardakla su satışı bile yapar..
   Suyu Beykoz'a taşıyan arabalar, Ahmet Midhat'ı da çiftliğe götürüp getirir. Ama bunun için fıçıların üstüne oturmak gerekir. Onun bu halini gören bir dostu, bir gün ona şöyle der : " Sen bu işten vazgeç. Alçakgönüllülüğün, kalenderliğin bu kadarı da fazla. Seni böyle seyis çırağı gibi su fıçılarının üstünde görseler, tefe koyup çalarlar. Sen koskoca bir gazete çıkarıyorsun. Memleketin her yanında sevilen, sayılan bir adamsın. Ünün ve toplumdaki yerinle orantılı bir ömür sürsene.."
   Ahmet Midhat Efendi'nin buna cevabı şöyle olur : "Eğer beni sevenler varsa, onlar beni böyle olduğum, yani içten olduğum gibi severler. Beni olduğum gibi sevenlerin sevgilerine ben de saygı duyarım. Bana değer vermek için kitaplarımda, düşüncelerimde değil de, üstümde, başımda ya da yaşayışımda bir zenginlik, bir debdebe arayacak olanların sevgilerine de, saygılarına da ben gerek duymam. Ben sevgiyi, saygıyı çalmak değil, kazanmak isterim. Bunun içindir ki, sevilmek, sayılmak amacıyla huyumu değiştirip yapmacıklığa kalkışmak, yani sahteleşmek istemem.."
   Yine de bu sözlere kulak asmayan dostu, daha sonraki günlerde, büyük paralar ödeyerek, Ahmet Midhat'a, çok şık bir landon ile, iki de Macar kadanası alıp armağan etmiştir.Üstat bu armağanları geri çeviremeyip, çaresiz kabul eder. Ama birkaç gün sonra, peşkeşçi dost büyük bir düş kırıklığına uğrar. Midhat Efendi onun armağanı olan cins kadanaları, külüstür su arabasına koşmuştur O güzelim landonu da çiftliğin samanlığına çekmiştir !...

Hiç yorum yok:

Hürriyet

KAYNAK OLARAK KULLANDIĞIM KİTAPLAR..
-------------------------------------------------------
1.DEVLET-İ ALİYYE.I...HALİL İNALCIK 2.OSMANLILAR..HALİL İNALCIK
3.İMP.'UN EN UZUN YÜZYILI..İLBER ORTAYLI
4.SON İMP. OSMANLI..İLBER ORTAYLI
5.TARİHİN IŞIĞINDA..İLBER ORTAYLI
6.OSM. TOPLUMUNDA AİLE..İLBER ORTAYLI
7.OSM.'YI YENİDEN KEŞFETMEK..İ.ORTAYLI
8.BATILILAŞMA YOLUNDA..İLBER ORTAYLI
9.OSMANLI TARİHİ..A.DE LAMARTINE
10.OSMANLI..CAROLİNE FİNKEL
11.OSM.İMP.TARİHİ..NICOLEA JORGA
12,BÜYÜK TÜRK..NICOLEA JORGA
13.YENİLMEZ TÜRK...NICOLEA JORGA
14.TÜRKİYE TARİHİ..ED.SİNA AKŞİN
15.OSM.DÜNYASI VE İNSANLARI..GÜLGÜN ÜÇEL
16.OSMANLI ORDUSU..GÜLGÜN ÜÇEL-AYBET
17,BU MÜLKÜN SULTANLARI..NECDET SAKAOĞLU 18.YENİÇERİLER..REŞAT EKREM KOÇU
19.SON PADİŞAH..YILMAZ ÇETİNER
20.SORULARLA OSM. ..ERHAN AFYONCU
21. SOKOLLU ...RADOVAN SAMARCIC
22. OSM.İMP.TARİHİ...A.CEVDET PAŞA
23. OSM.GERÇEĞİ..ERDOĞAN AYDIN
24. FATİH VE FETİH..ERDOĞAN AYDIN
25.KADINLAR SALTANATI..A.REFİK ALTINAY
26.DOĞU'YA BAKIŞ..GERALD MACLEAN
27.AT SIRTINDA ANADOLU..FREDERIC BURNABY
28.ABDÜLMECİD..HIFZI TOPUZ
29.ŞAH SULTAN ..İSKENDER PALA
30.FLORANSA BÜYÜCÜSÜ..S.RUSHDIE
31.TARİHİMİZLE YÜZLEŞMEK..EMRE KONGAR
32.PARİS'TE BİR OSM.SEFİRİ..ŞEVKET RADO
33.TARİHİN SAKLANAN YÜZÜ..ÇETİN ALTAN
34.OSM.İMP.'DA SON 300 YIL..ALAIN PALMER
35.KONSTANTİNİYYE..PHİLİP MANSELL
36.TÜRKİYE'NİN SİYASİ İNTİHARI..CENGİZ ÖZAKINCI
37.BU VATAN BÖYLE KURTULDU..EROL MÜTERCİMLER
38.16.YÜZYILDA İSTANBUL..METİN AND
39. ERKEN MODERN OSMANLILAR.. VIRGINIA H. AKSAN-DANIEL GOFFMAN
40."POPÜLER TARİH" VE "NTV TARİH " DERGİLERİ
41.İKİNCİ ADAM..Ş.SÜREYYA AYDEMİR
42.HAYAT..AYŞE KULİN
43.DEVRİM VE DEMOKRASİ..NUMAN ESİN
44.BİR NUMARALI TANIK..KURTUL ALTUĞ
45.İHTİLALİN MANTIĞI..Ş.S.AYDEMİR
46.KUTSAL İSYAN...HASAN İZZETTİN DİNAMO
47.KUTSAL BARIŞ...HASAN İZZETTİN DİNAMO
48.ÇÖL KRALİÇESİ...JANET WALLACH
49.YÖNETMENLER,FİLMLER,ÜLKELER..A.DORSAY
50.AY HIRSIZI...SUNAY AKIN
51.ONLAR HEP ORADAYDI...SUNAY AKIN
52.KULE CANBAZI...SUNAY AKIN
53.LÜZUMSUZ BİLGİLER ANSİKLOPEDİSİ..TAMER KORUGAN
54.PRENS..NİCCOLO MACHİAVELLİ
55.İSTANBUL'DA BİR ZÜRAFA..SUNAY AKIN
56.KIZ KULESİNDEKİ KIZILDERİLİ..S.AKIN
57.AH BEYOĞLU,VAH BEYOĞLU..SALAH BİRSEL
58.İSTANBUL-PARİS..SALAH BİRSEL
59.YAVUZ'UN KÜPESİ..ERHAN AFYONCU
60.OSMANLI PADİŞAHLARININ HAYAT HİKAYELERİ...YILMAZ ÖZTUNA
61.BİZİM DİPLOMATLAR..BİLAL N.ŞİMŞİR
62.KİM VAR İMİŞ BİZ BURADA YOĞ İKEN..CEMAL KAFADAR
63.RÜZGARIN GÖLGESİ..CARLOS RUIZ ZAFON
64.MELEĞİN OYUNU..CARLOS RUIZ ZAFON
65.ORTA DOĞU..TAYYAR ARI
66.ABD-ORTA DOĞU-TÜRKİYE..HALUK GERGER
67.ORTA DOĞU.. BERNARD LEWIS
68.ON BİR CUMHURBAŞKANI ON BİR ÖYKÜ.. CÜNEYT ARCAYÜREK
69.ÖFKELİ YILLAR...ALTAN ÖYMEN
70.ATATÜRK'TEN SONRA BUGÜNLERE NASIL GELDİK ?..CÜNEYT ARCAYÜREK
71.ÇANKAYA...CÜNEYT ARCAYÜREK
72.DEMOKRASİNİN İLK YILLARI..C.ARCAYÜREK
73.YENİ İKTİDAR,YENİ DÖNEM..C.ARCAYÜREK
74.BİR İKTİDAR,BİR İHTİLAL..C.ARCAYÜREK
75.NEREDEYSE BİR BALİNA..STEVE JONES
76.MOSSAD GİZLİ TARİHİ...GORDON THOMAS
77.BARIŞA SON VEREN BARIŞ...DAVID FROMKIN
78.SULARIN GETİRDİĞİ PADİŞAH..CAHİT ÜLKÜ
79.TANK SESİYLE UYANMAK..HASAN CEMAL
80.BİR MANİNİZ YOKSA.. ...AYFER TUNÇ
81.ALATURKAFRANKA..ERCAN ÇİTLİOĞLU
82.SUÇUMUZ MÜKEMMEL OLMAK..S.DUMAN
83.DARBE...STEPHEN KINZER
84.ÖZAL HİKAYESİ..HASAN CEMAL
85.TURGUT NEREDEN KOŞUYOR ? ..E.ÇÖLAŞAN
86.YEDİ TEPE ANADOLU...ALİ CANİP OLGUNLU
87."K", "DERBEDER BİR KAHİN"...CANSU YILMAZÇELİK
88.LATİFE HANIM...İPEK ÇALIŞLAR
89."K",YIKIK BİR SARAYDIR DÜNYA..PERİHAN ÖZCAN
90.BEYAZ PERDEDE KIRMIZI FİLMLER.. ATİLLA DORSAY
91.TEK ADAM..Ş.SÜREYYA AYDEMİR
92.DAHİLER VE AŞKLARI...ÖZCAN ERDOĞAN
93.HAYATIM KİTAP..YAŞAR AKSOY
94.BOĞAZİÇİ ŞINGIR MINGIR..SALAH BİRSEL
95.BİR EKONOMİK TETİKÇİNİN İTİRAFLARI...JOHN PERKİNS
96.CUMHURİYET TARİHİ YALANLARI 1. VE 2. CİLT...SİNAN MEYDAN
97. KOMPLO TEORİLERİ..EROL MÜTERCİMLER
98.ÖNCE KADINLAR VE ÇOCUKLAR..SUNAY AKIN
99.BİR ÇİFT AYAKKABI..SUNAY AKIN
100. BENİM CUMHURİYET'İM..EMİNE UŞAKLIGİL
101.DARAĞACINDA ÜÇ FİDAN..NİHAT BEHRAM
102.NEREYE..CAN DÜNDAR
103.İSTANBUL'DAN SAYFALAR..İLBER ORTAYLI
104.BİZİM İZMİRİMİZ..MELİH GÜRSOY
105.GİZLENEN TARİH..BRİAN HAUGHTON
106.BERGAMA DÜŞLERİMİN ŞEHRİ,İZMİR SEVDAM..SELAHATTİN TURAL
107.GÖLGEDEKİLER..CAN DÜNDAR
108.KIRMIZI BİSİKLET..CAN DÜNDAR
109.YAKAMDAKİ YÜZLER..CAN DÜNDAR
110.GEÇMİŞ AYRINTIDA SAKLIDIR..CEMİL KOÇAK