Sayfalar

325 ) GAZETECİ ECEVİT ...


 

  Türkiye, İngiltere'nin başkentinde bir basın ataşeliği açmaya karar vermişti. Başına da, daha sonraları Birleşik Amerika'da basın ataşeliği, emekliliğine yakın günlerde de Çin Halk Cumhuriyetinde büyükelçilik yapan Nuri Eren'i getirmişlerdi. 
   Ecevit'e göre "yetenekli ve beceri sahibi" bir insan olan Nuri Eren'in Londra, Mayfair Street'teki küçük bürosunda "her işe koşan" tek yardımcısı vardı : Bülent Ecevit...
   Bülent Ecevit, 1946'da bir "mahalli katip"ti, memur kadrosunda bile değildi. Yalnızca devletin basın ataşeliğinin bulunduğu o ülkede, bir çeşit "sekreterlik" yapacak yabancı elemanlara verilecek "kısıtlı" ücreti alıyordu.
   Nuri Eren'le başladığı çalışma Ecevit'i o denli sardı ki, bir de baktı kaptırmış kendini gidiyor. Büroyu sabahları Ecevit açıyor, gazeteleri bir bir okuyor, kimi zaman çeviriler yapıyor, daktilo ediyor, resmi yazışmaların hepsi elinden geçiyordu. Kimi gün ve saat geliyordu ki, çok sevdiği çayını, konukların kahvesini de bizzat kendisi yapıyordu..
   Mayfair Caddesinde oturanlar,sabahın erken saatlerinde bacakları üzerinde yaylanarak, büyük adımlarla, hızlı yürüyüş temposuyla Türk basın ataşeliğinin bürosunu açan esmer, bıyıklı, eskimesini önlemek için ceketinin dirsekleri deri yamalı insanı artık yadırgamıyorlardı. Kimine göre aşırı ölçülere varan nezaketi ilişki kurduğu hemen her çevrede "sempati" ile anılmasına yol açmıştı.
   Ecevit'in Londra'daki bu "yoksulluk günleri" siyasette "bir numara"ya geldiği ve anılıp söylendiği zaman, pek çok çevrede gülümsemelerle hatta inanılmazlıkla dolu anlatımlarla karşılanacaktı.. Oysa, doğruydu. Para açısından zor günler geçirmişti. Bütün bu maddi güçlüklere sesini çıkarmamış, eşi Rahşan Ecevit'le Londra'daki mutluluklarını parasızlık gölgelememişti..
   Para açısından yokluğu yaşayan Ecevit'lerin karşılaştıkları büyük üzüntü, Rahşan Ecevit'in akciğerlerinden rahatsızlanıp Türkiye'ye dönmesiydi. Yeterince besin alamaması, belki de Londra'nın iklimi, ciğerlerinden rahatsız olmasına yol açmış, daha özenli yaşam isteyen hastalığın tedavisi için Türkiye'ye dönmesi gerekmişti..
   Rahşan Hanım ile gelen üzüntüyü Bülent Ecevit'in "devlet memuru kadrosu" na alınmadığı haberi örtememişti. Eşini Türkiye'ye yolcu ettikten kısa bir süre sonra Bülent Ecevit de ülkesine dönmüştü..
   Londra'dan Ankara'ya doğru yola çıktığı zaman, belki de, parlak geleceğine ilk adımı attığının bilincinde değildi...


   1954'de, bir bursla gittiği ABD'de, Winston-Salem kentinin küçük, yerel bir gazetesinde çalışıyordu. Bu sıralarda siyahlarla beyazlar arasında korkunç bir savaş sürüyordu. Kente egemen olanlar, beyazlardı. Ancak, siyahların nüfusu da neredeyse beyazlara eşitti. 
   30 yaşına henüz gelmiş bir genç Türk, siyah-beyaz kavgasında alacağı yeri daha ilk günlerden belirledi. Çalıştığı gazete beyazların elindeydi ama Amerikan toplumunda, beyazların egemen olduğu bir yayın organında, siyahları tutacak bir kalemin yazdıkları yayımlanmaz değildi. 
   Ecevit, bir "konuk-yazar"dı. ABD'deki zencilere karşı başlayan, büyüyen, genişleyen harekete karşı durum alıyordu. Yazıları, siyahların bu denli hor görülmelerindeki sakıncaları sıralamakla başlıyor, adalet kavramlarına ters düşen bu tutumu şiddetle eleştirmeye değin uzanıyordu.
   Bir yandan da, şiirle uğraşmaktan geri durmuyordu. Henüz Türkiye'de zenci-beyaz ayrımı ve savaşımının kökeninde yatan ögelerle gelişmeler tartışılamıyordu. Kökende bu savaşım, Türkiye'ye 1960 ihtilalinden sonra benimsenen anayasayla girecek, Türk kamuoyu, okuru ve düşünürü ile, zenci-beyaz savaşımında görüşlerini söylemeye başlayacaktı. 
   Ecevit'in, Winston-Salem'den yazıp gönderdiği bir şiir, 1954'de yayımlandı :

UZAKTAN

Dertler özledim dertlerden uzakta
yarık topraklar özledim
yanık insanlar türkülerin çağırdılar uzaktan beni
başımda kağnıların ağrıdılar
kavruldu kuraklığın içimde, toprağın su istedi benden
yaylaların ekin dediler
ışık dediler insanların, kök salasım geldi ağaç gibi toprağına
gökten yağmur alıp güneşten ışık
sana veresim geldi, yaşlar dökülesi gözlerimden Türkiye
çorak topraklarına senin
açılmamış gözlerine gözlerim verilesi..

   Bu şiirinde Ecevit, bir zenci-beyaz savaşımını mı anlatıyordu, yoksa, uzaktan, çok uzaktan, Türkiye'nin çorak topraklarına düşmeyen yağmurları, başında ağrılar yaratan, kuraklığın kavurduğu Anadolu bozkırlarını mı dile getiriyordu. Kuşku yok, ABD'nin o görkemli karmaşasında, Winston-Salem'deki zencilerin öyküleri, geri kalmış Anadolu insanını anımsatıyordu Ecevit'e...
   
 

   1960 ihtilali kadrosunun bir bölümü, 14'ler, 1961 seçimine geçilmeden çok önce, askeri yönetimin sivil sürece geçtikten sonra "dolaylı biçimde sürmesi" için bir yasa taslağı hazırlamışlardı. "Ülkü Birliği" adı altında Türkiye'de açık rejim görüntüsü veren, ancak kapalı rejim özellikleri taşıyan bir siyasal sistem oluşturmak istiyorlardı. İçlerinde kimi yüzbaşılar da yer alıyordu. Örneğin, yüzbaşı Muzaffer Özdağ, Ülkü Birliği'nin ateşli yandaşlarındandı. "Yakında Babıali'den de geçeceğiz" diyerek, gazeteleri de tasfiye edeceklerini söylemeye değin gitmişti..
   Bu tasarıyı gören yazar Ecevit (artık milletvekili değildi, ihtilal sonrası Ulus'ta yazarlığa dönmüştü) Ülkü Birliği'ne karşı çıkan yazılar yazmaya başladı.
   Bu yazılar 14'leri huzursuz ediyordu. Ecevit yazıyordu ama, Ulus'ta yazıyordu. Ulus ise CHP'nin organı idi. CHP'yi ise, ihtilalden sonra önderliğini koruyan İnönü ve etkenliği yönetiyordu.
   1950 öncesi "genç isim" olarak üne kavuşan CHP'li Tahsin Banguoğlu'nu Milli Birlik Komitesi'ne çağırdılar. Ona Ülkü Birliği'nin kökenini açıkladılar. Ülkeye yarar sağlayacak bu girişimin Ulus'ta kötülenmesini istemediklerini söylediler. Banguoğlu'na ayrıca, Ülkü Birliği'nin Ziya Gökalp'ten esinlendiğini açıkladılar. Oysa, Ecevit'e göre, Ülkü Birliği bütünüyle faşist bir eğilim ve eylemdi.
   Ecevit bu konunun üzerine gitmeyi sürdürdü. Konuya son kez değindiği yazıyı gazeteye götürdüğü gün onu MBK'ne çağırdılar. Ecevit oraya gittiğinde, Komite üyesi Dündar Taşer ve Komiteye yakınlığı bilinen bir başka subay, Baha Vefa Karatay ile görüştü. Yanlarında (Ecevit'in yüzünü hiç görmediği, bir daha da görmeyeceği) bir adam vardı ve sürekli susuyordu. Üç insan arasındaki tartışma olumlu düzeyde yürümediği sırada, sürekli susan o insan konuşmaya başladı. Adının "Muhterem Sarol" olduğunu söyleyen, ağır ağır konuşan, ama kim olduğunu, nereden geldiğini açıklamayan bu insan da, Ülkü Birliği'ne ülkenin gereksindiğini devamlı anlatıyordu..
   Ecevit direnmeyi sürdürünce, "tehditler" başladı.. Anlaşamadılar..Ayrıldılar..
   Ecevit yapılan tehditlerin nereye varacağını o gece düşünürken, 14 Kasım gecesi, Cemal Gürsel Paşa, 14'leri evlerinden toplatıyor, her birine yurt dışında bir görev veriyor, uçaklarla derhal ülke dışına gönderilmelerini sağlıyordu. 
   Ülkü Birliği karşısındaki son yazısının çıktığı, tehditlerin nereye varacağını düşündüğü gecenin sabahı, Ecevit, bir de bakıyordu ki, Türkiye'den 14'ler gitmiş, ne tehditleri kalmış, ne de Ülkü Birlikleri..
   Rahatladı.. 
   Sıkıntılı günlerin bir armağanı oldu Ecevit'e : 
   Onikiparmak bağırsağında ülser başladı...  

    

   ( ALTAN ÖYMEN'in  "Yeni İktidar Yeni Dönem" adlı kitabından derlenmiştir..)

Hiç yorum yok:

Hürriyet

KAYNAK OLARAK KULLANDIĞIM KİTAPLAR..
-------------------------------------------------------
1.DEVLET-İ ALİYYE.I...HALİL İNALCIK 2.OSMANLILAR..HALİL İNALCIK
3.İMP.'UN EN UZUN YÜZYILI..İLBER ORTAYLI
4.SON İMP. OSMANLI..İLBER ORTAYLI
5.TARİHİN IŞIĞINDA..İLBER ORTAYLI
6.OSM. TOPLUMUNDA AİLE..İLBER ORTAYLI
7.OSM.'YI YENİDEN KEŞFETMEK..İ.ORTAYLI
8.BATILILAŞMA YOLUNDA..İLBER ORTAYLI
9.OSMANLI TARİHİ..A.DE LAMARTINE
10.OSMANLI..CAROLİNE FİNKEL
11.OSM.İMP.TARİHİ..NICOLEA JORGA
12,BÜYÜK TÜRK..NICOLEA JORGA
13.YENİLMEZ TÜRK...NICOLEA JORGA
14.TÜRKİYE TARİHİ..ED.SİNA AKŞİN
15.OSM.DÜNYASI VE İNSANLARI..GÜLGÜN ÜÇEL
16.OSMANLI ORDUSU..GÜLGÜN ÜÇEL-AYBET
17,BU MÜLKÜN SULTANLARI..NECDET SAKAOĞLU 18.YENİÇERİLER..REŞAT EKREM KOÇU
19.SON PADİŞAH..YILMAZ ÇETİNER
20.SORULARLA OSM. ..ERHAN AFYONCU
21. SOKOLLU ...RADOVAN SAMARCIC
22. OSM.İMP.TARİHİ...A.CEVDET PAŞA
23. OSM.GERÇEĞİ..ERDOĞAN AYDIN
24. FATİH VE FETİH..ERDOĞAN AYDIN
25.KADINLAR SALTANATI..A.REFİK ALTINAY
26.DOĞU'YA BAKIŞ..GERALD MACLEAN
27.AT SIRTINDA ANADOLU..FREDERIC BURNABY
28.ABDÜLMECİD..HIFZI TOPUZ
29.ŞAH SULTAN ..İSKENDER PALA
30.FLORANSA BÜYÜCÜSÜ..S.RUSHDIE
31.TARİHİMİZLE YÜZLEŞMEK..EMRE KONGAR
32.PARİS'TE BİR OSM.SEFİRİ..ŞEVKET RADO
33.TARİHİN SAKLANAN YÜZÜ..ÇETİN ALTAN
34.OSM.İMP.'DA SON 300 YIL..ALAIN PALMER
35.KONSTANTİNİYYE..PHİLİP MANSELL
36.TÜRKİYE'NİN SİYASİ İNTİHARI..CENGİZ ÖZAKINCI
37.BU VATAN BÖYLE KURTULDU..EROL MÜTERCİMLER
38.16.YÜZYILDA İSTANBUL..METİN AND
39. ERKEN MODERN OSMANLILAR.. VIRGINIA H. AKSAN-DANIEL GOFFMAN
40."POPÜLER TARİH" VE "NTV TARİH " DERGİLERİ
41.İKİNCİ ADAM..Ş.SÜREYYA AYDEMİR
42.HAYAT..AYŞE KULİN
43.DEVRİM VE DEMOKRASİ..NUMAN ESİN
44.BİR NUMARALI TANIK..KURTUL ALTUĞ
45.İHTİLALİN MANTIĞI..Ş.S.AYDEMİR
46.KUTSAL İSYAN...HASAN İZZETTİN DİNAMO
47.KUTSAL BARIŞ...HASAN İZZETTİN DİNAMO
48.ÇÖL KRALİÇESİ...JANET WALLACH
49.YÖNETMENLER,FİLMLER,ÜLKELER..A.DORSAY
50.AY HIRSIZI...SUNAY AKIN
51.ONLAR HEP ORADAYDI...SUNAY AKIN
52.KULE CANBAZI...SUNAY AKIN
53.LÜZUMSUZ BİLGİLER ANSİKLOPEDİSİ..TAMER KORUGAN
54.PRENS..NİCCOLO MACHİAVELLİ
55.İSTANBUL'DA BİR ZÜRAFA..SUNAY AKIN
56.KIZ KULESİNDEKİ KIZILDERİLİ..S.AKIN
57.AH BEYOĞLU,VAH BEYOĞLU..SALAH BİRSEL
58.İSTANBUL-PARİS..SALAH BİRSEL
59.YAVUZ'UN KÜPESİ..ERHAN AFYONCU
60.OSMANLI PADİŞAHLARININ HAYAT HİKAYELERİ...YILMAZ ÖZTUNA
61.BİZİM DİPLOMATLAR..BİLAL N.ŞİMŞİR
62.KİM VAR İMİŞ BİZ BURADA YOĞ İKEN..CEMAL KAFADAR
63.RÜZGARIN GÖLGESİ..CARLOS RUIZ ZAFON
64.MELEĞİN OYUNU..CARLOS RUIZ ZAFON
65.ORTA DOĞU..TAYYAR ARI
66.ABD-ORTA DOĞU-TÜRKİYE..HALUK GERGER
67.ORTA DOĞU.. BERNARD LEWIS
68.ON BİR CUMHURBAŞKANI ON BİR ÖYKÜ.. CÜNEYT ARCAYÜREK
69.ÖFKELİ YILLAR...ALTAN ÖYMEN
70.ATATÜRK'TEN SONRA BUGÜNLERE NASIL GELDİK ?..CÜNEYT ARCAYÜREK
71.ÇANKAYA...CÜNEYT ARCAYÜREK
72.DEMOKRASİNİN İLK YILLARI..C.ARCAYÜREK
73.YENİ İKTİDAR,YENİ DÖNEM..C.ARCAYÜREK
74.BİR İKTİDAR,BİR İHTİLAL..C.ARCAYÜREK
75.NEREDEYSE BİR BALİNA..STEVE JONES
76.MOSSAD GİZLİ TARİHİ...GORDON THOMAS
77.BARIŞA SON VEREN BARIŞ...DAVID FROMKIN
78.SULARIN GETİRDİĞİ PADİŞAH..CAHİT ÜLKÜ
79.TANK SESİYLE UYANMAK..HASAN CEMAL
80.BİR MANİNİZ YOKSA.. ...AYFER TUNÇ
81.ALATURKAFRANKA..ERCAN ÇİTLİOĞLU
82.SUÇUMUZ MÜKEMMEL OLMAK..S.DUMAN
83.DARBE...STEPHEN KINZER
84.ÖZAL HİKAYESİ..HASAN CEMAL
85.TURGUT NEREDEN KOŞUYOR ? ..E.ÇÖLAŞAN
86.YEDİ TEPE ANADOLU...ALİ CANİP OLGUNLU
87."K", "DERBEDER BİR KAHİN"...CANSU YILMAZÇELİK
88.LATİFE HANIM...İPEK ÇALIŞLAR
89."K",YIKIK BİR SARAYDIR DÜNYA..PERİHAN ÖZCAN
90.BEYAZ PERDEDE KIRMIZI FİLMLER.. ATİLLA DORSAY
91.TEK ADAM..Ş.SÜREYYA AYDEMİR
92.DAHİLER VE AŞKLARI...ÖZCAN ERDOĞAN
93.HAYATIM KİTAP..YAŞAR AKSOY
94.BOĞAZİÇİ ŞINGIR MINGIR..SALAH BİRSEL
95.BİR EKONOMİK TETİKÇİNİN İTİRAFLARI...JOHN PERKİNS
96.CUMHURİYET TARİHİ YALANLARI 1. VE 2. CİLT...SİNAN MEYDAN
97. KOMPLO TEORİLERİ..EROL MÜTERCİMLER
98.ÖNCE KADINLAR VE ÇOCUKLAR..SUNAY AKIN
99.BİR ÇİFT AYAKKABI..SUNAY AKIN
100. BENİM CUMHURİYET'İM..EMİNE UŞAKLIGİL
101.DARAĞACINDA ÜÇ FİDAN..NİHAT BEHRAM
102.NEREYE..CAN DÜNDAR
103.İSTANBUL'DAN SAYFALAR..İLBER ORTAYLI
104.BİZİM İZMİRİMİZ..MELİH GÜRSOY
105.GİZLENEN TARİH..BRİAN HAUGHTON
106.BERGAMA DÜŞLERİMİN ŞEHRİ,İZMİR SEVDAM..SELAHATTİN TURAL
107.GÖLGEDEKİLER..CAN DÜNDAR
108.KIRMIZI BİSİKLET..CAN DÜNDAR
109.YAKAMDAKİ YÜZLER..CAN DÜNDAR
110.GEÇMİŞ AYRINTIDA SAKLIDIR..CEMİL KOÇAK