Sayfalar

443 ) İMPARATORLUKTAN YARI SÖMÜRGELİĞE !...

      

   Osmanlı İmparatorluğu, daha 1699 yılındaki Karlofça Antlaşmasından başlayarak Avrupa'dan hızla çekilmeye ve bu suretle de Avrupa'daki güçlerin üstünlüğünü kabule mecbur olmuştu. Bundan sonra kendisini yenileyecek yollara da baş vuramayınca, devletin Avrupa ve dolayısıyla dünya siyasetinde arka plana itilişi, hızla gelişti. Bu itiliş ; İkinci Mahmud devrinde ve o sırada isyan eden Mısır Valisine bağlı kuvvetlerin ta Kütahya'ya kadar gelerek İstanbul'u tehdit etmesi üzerine, padişahın Rusya'dan himaye istemesi ve böylece askeri birliklerini Boğaziçi'ne (Beykoz) gönderen Rusya ile 1833'de geçici bir himaye antlaşması olan Hünkar İskelesi Antlaşmasının imzalanması ile, zirve noktasına vardı. İngiltere'nin Rusya ile Türkiye siyasetinde karşı karşıya gelmesinde bu olay, önemli bir safhadır..
   1854-56 Kırım Savaşında Osmanlı'nın İngiltere, Fransa ve Piemonte ile, Rusya'ya karşı aynı safta savaşa girişinin, devleti bir süre Avrupa devletleri sistemi içine sokmuş gibi olması ise, olumlu sonuçlar vermedi. Sultan Abdülmecid'in, gerek 1839 Tanzimat Fermanına, gerek 1856 Islahat Fermanına rağmen önemli bir ilerleme hamlesine girişememesi, bu sistem içinde imparatorluğun yerini tekrar arka plana itti. Çünkü iyi niyetli olsa bile, zayıf mizaçlı ve hasta bir insan olan Abdülmecid, bizim yakın tarihimizde dışarıya karşı ölçüsüz ve hesapsız borçlanmalar devrini de açan padişahtır. Gerçi bu borçlanma önce, 1854'de ve Kırım Savaşı masraflarını karşılamak için başladı. Ama arkası başka türlü geldi : Çünkü İkinci Mahmud zamanında ve o vaktin para ölçülerine göre 1000 keseyi aşmayan saray masrafı, Sultan Mecid zamanında 288.000 keseye varmıştı !.. Hemen hepsi de dış borçlardan gelen bu paranın da 125.000 kesesi, Sultan Mecid'in karılarından Şerefsaz Hanım'ın harcamalarına gidiyordu !. Tarihçi Cevdet Paşa bu kadının borçlarının ve masraflarının, Rumeli Ordusunun masraflarından daha çok olduğunu yazar !.
   Borçlanmaların getirdiği paraların hemen hepsi, saraylar inşaatına, sarayların süslenmesine ve dışarıdan alınan pahalı eşyalara ve benzeri süs ve ziynetlere gidiyordu. 
   Sultan Mecid 1839'da tahta çıktığı zaman, devletin hiç dış borcu yoktu. Abdülmecid tahta çıkışından iki yıl sonra başlayarak ve her yıl tekrarlanmak üzere durmadan borçlandı. Öldüğü zaman dış borçlar, muazzam yekunlara varmıştı..
   Kısacası Sultan Mecid, iradesiz bir insan ve israf hastasıydı. Bu hal ve şartlar ise, imparatorluğun dış ilişkilerinde zaaf ve itibarsızlık yarattı.. Çünkü böylece, devlet her yıl dışarıdan "dilenilen" borçlarla yaşar hale gelince, o devletin dış ülkelere karşı haysiyetinin nerelere düşeceği kendiliğinden anlaşılır. Bu suretle Kırım Savaşı sırasında sağlanan nispi saygınlık, az sonra bütünüyle yitirildi. Ve devlet Avrupa siyasetinin dışına itildi. Avrupa siyasetinde söz sahibi olmak hakkını kaybetti.

  

   Abdülaziz devrinde gidişat, gene böyleydi. Hemen bütün önemli üniteleri dışarıdan, pahalıya, borç para ile satın alınan, içeride yerli sanayi temeline dayanmayan bir donanma yaratmak, ordu teşkilatında da genişlemeler, güçlenmeler kaydedilmekle beraber, bu işler de, saraylar inşaatı ve israflarla beraber yürüyen dış borçlanmalara dayandırıldı. Böyle olunca da, Avrupa sistemi içinde ve Avrupa siyaseti konusunda devletin itibar, haysiyet sağlaması elbette söz konusu olamazdı..
   Nihayet 1881 Kararnamesi ile devletin iflası ilan edildi. Devlet Maliyesi, Düyun-u Umumiye İdaresi ile vesayet altına alındı. 
   Sultan Abdülhamid de, kendisinden bir önceki Sultan Abdülaziz gibi, borçlanmaya devam etmişti. Ama onun zamanında devlet fiilen iflas halinde sayıldığı için, bu borçlanma imkanı elbette ki kısıtlıydı.. 
   Böylece bir taraftan kapitülasyonlar, bir taraftan mali esaret ve diğer taraftan halk ekonomisinde mutlak halsizlik, sanayisizlik ve alt yapı sefaleti, 19. yüzyılda kapitalist genişlemenin en yüksek noktalarına varan Avrupa ülkeleri karşısında Türkiye'nin, kendi yazgısı üzerinde kendisinin söz sahibi olmasına imkan bırakmamıştı. Bu ekonomik güçsüzlükle askeri çöküntü onu, Avrupa devletler sisteminde bağımlı bir ülke haline getirmişti. Türkiye artık çağdaş anlamda özgür, bağımsız bir ülke değildi. Osmanlı Türkiye'si son devrinde tam bir yarı sömürgeydi. Bir sömürge ve yarı sömürgenin ise, özgür bir dış siyaseti olamazdı..

    

   19. yüzyıl, Avrupa devletleri arasında dünyanın paylaşılması asrıdır.. 19. yüzyılda Avrupa, dünyanın merkezi haline geldi.. Daha 18. yüzyılın son çeyreğinde buharın sanayiye uygulanmasıyla başlayan sanayi devrimi, ortaya attığı ucuz ve bol tüketim malları ile, dünyanın diğer ülkelerindeki yerli el ve tezgah sanayiini, 19. yüzyılda çökertti. Bu ülkeleri, Avrupa için alıcı açık pazarlar ve Avrupa için çalışan ham madde alanları haline getirdi. Avrupa'nın dünyanın diğer bölgeleri için sanayi merkezi olması ve bu yoldan dünyanın efendisi olması, 19. yüzyılda tamamlandı. Dünya sermayesinin Avrupa'da merkezleşmesi bu yüzyılda sağlandı..
   Çin, İran, Türkiye, bütün kendi el ve tezgah sanatlarını böylece kaybederek Avrupa'nın ekonomik açık pazarları ve her bakımdan yarı sömürgeler haline geldiler..
   Bu gelişmede yalnız Japonya, Batı tekniğini ve kültürünü benimseyerek, çağdaş anlamda egemenliğini kurabildi. Ve 1905 Savaşında Çarlık Rusya'sını da mağlup edince, Japon İmparatoru Motso Hito bu zaferden sonra, "Asya Asyalılarındır" diyebildi..
   1908 Haziran ayında düzenlenen Reval Krallar Buluşması, Osmanlı'nın geleceği için bu bakımdan endişelere yol açmıştı. Çünkü 1908'de Reval'de bir araya gelen Rusya ve İngiltere hükümdarları, 1907'de İran'ı nüfuz bölgelerine ayırmışlar ve fiilen de işgal etmişlerdi. Ama şu da var ki, Osmanlı İmparatorluğu topraklarında hem yağmacılar daha çoktu hem de ayrıca hak dava eden ve gittikçe güçlenen bir sıra komşular da vardı. 
   İmparatorluk İkinci Meşrutiyete, dış siyaset gelişmeleri bakımından, bu hava içinde girdi...           


ŞEVKET SÜREYYA AYDEMİR'in "Enver Paşa" adlı eserinin ikinci cildinden alıntı yapılmıştır..


Hiç yorum yok:

Hürriyet

KAYNAK OLARAK KULLANDIĞIM KİTAPLAR..
-------------------------------------------------------
1.DEVLET-İ ALİYYE.I...HALİL İNALCIK 2.OSMANLILAR..HALİL İNALCIK
3.İMP.'UN EN UZUN YÜZYILI..İLBER ORTAYLI
4.SON İMP. OSMANLI..İLBER ORTAYLI
5.TARİHİN IŞIĞINDA..İLBER ORTAYLI
6.OSM. TOPLUMUNDA AİLE..İLBER ORTAYLI
7.OSM.'YI YENİDEN KEŞFETMEK..İ.ORTAYLI
8.BATILILAŞMA YOLUNDA..İLBER ORTAYLI
9.OSMANLI TARİHİ..A.DE LAMARTINE
10.OSMANLI..CAROLİNE FİNKEL
11.OSM.İMP.TARİHİ..NICOLEA JORGA
12,BÜYÜK TÜRK..NICOLEA JORGA
13.YENİLMEZ TÜRK...NICOLEA JORGA
14.TÜRKİYE TARİHİ..ED.SİNA AKŞİN
15.OSM.DÜNYASI VE İNSANLARI..GÜLGÜN ÜÇEL
16.OSMANLI ORDUSU..GÜLGÜN ÜÇEL-AYBET
17,BU MÜLKÜN SULTANLARI..NECDET SAKAOĞLU 18.YENİÇERİLER..REŞAT EKREM KOÇU
19.SON PADİŞAH..YILMAZ ÇETİNER
20.SORULARLA OSM. ..ERHAN AFYONCU
21. SOKOLLU ...RADOVAN SAMARCIC
22. OSM.İMP.TARİHİ...A.CEVDET PAŞA
23. OSM.GERÇEĞİ..ERDOĞAN AYDIN
24. FATİH VE FETİH..ERDOĞAN AYDIN
25.KADINLAR SALTANATI..A.REFİK ALTINAY
26.DOĞU'YA BAKIŞ..GERALD MACLEAN
27.AT SIRTINDA ANADOLU..FREDERIC BURNABY
28.ABDÜLMECİD..HIFZI TOPUZ
29.ŞAH SULTAN ..İSKENDER PALA
30.FLORANSA BÜYÜCÜSÜ..S.RUSHDIE
31.TARİHİMİZLE YÜZLEŞMEK..EMRE KONGAR
32.PARİS'TE BİR OSM.SEFİRİ..ŞEVKET RADO
33.TARİHİN SAKLANAN YÜZÜ..ÇETİN ALTAN
34.OSM.İMP.'DA SON 300 YIL..ALAIN PALMER
35.KONSTANTİNİYYE..PHİLİP MANSELL
36.TÜRKİYE'NİN SİYASİ İNTİHARI..CENGİZ ÖZAKINCI
37.BU VATAN BÖYLE KURTULDU..EROL MÜTERCİMLER
38.16.YÜZYILDA İSTANBUL..METİN AND
39. ERKEN MODERN OSMANLILAR.. VIRGINIA H. AKSAN-DANIEL GOFFMAN
40."POPÜLER TARİH" VE "NTV TARİH " DERGİLERİ
41.İKİNCİ ADAM..Ş.SÜREYYA AYDEMİR
42.HAYAT..AYŞE KULİN
43.DEVRİM VE DEMOKRASİ..NUMAN ESİN
44.BİR NUMARALI TANIK..KURTUL ALTUĞ
45.İHTİLALİN MANTIĞI..Ş.S.AYDEMİR
46.KUTSAL İSYAN...HASAN İZZETTİN DİNAMO
47.KUTSAL BARIŞ...HASAN İZZETTİN DİNAMO
48.ÇÖL KRALİÇESİ...JANET WALLACH
49.YÖNETMENLER,FİLMLER,ÜLKELER..A.DORSAY
50.AY HIRSIZI...SUNAY AKIN
51.ONLAR HEP ORADAYDI...SUNAY AKIN
52.KULE CANBAZI...SUNAY AKIN
53.LÜZUMSUZ BİLGİLER ANSİKLOPEDİSİ..TAMER KORUGAN
54.PRENS..NİCCOLO MACHİAVELLİ
55.İSTANBUL'DA BİR ZÜRAFA..SUNAY AKIN
56.KIZ KULESİNDEKİ KIZILDERİLİ..S.AKIN
57.AH BEYOĞLU,VAH BEYOĞLU..SALAH BİRSEL
58.İSTANBUL-PARİS..SALAH BİRSEL
59.YAVUZ'UN KÜPESİ..ERHAN AFYONCU
60.OSMANLI PADİŞAHLARININ HAYAT HİKAYELERİ...YILMAZ ÖZTUNA
61.BİZİM DİPLOMATLAR..BİLAL N.ŞİMŞİR
62.KİM VAR İMİŞ BİZ BURADA YOĞ İKEN..CEMAL KAFADAR
63.RÜZGARIN GÖLGESİ..CARLOS RUIZ ZAFON
64.MELEĞİN OYUNU..CARLOS RUIZ ZAFON
65.ORTA DOĞU..TAYYAR ARI
66.ABD-ORTA DOĞU-TÜRKİYE..HALUK GERGER
67.ORTA DOĞU.. BERNARD LEWIS
68.ON BİR CUMHURBAŞKANI ON BİR ÖYKÜ.. CÜNEYT ARCAYÜREK
69.ÖFKELİ YILLAR...ALTAN ÖYMEN
70.ATATÜRK'TEN SONRA BUGÜNLERE NASIL GELDİK ?..CÜNEYT ARCAYÜREK
71.ÇANKAYA...CÜNEYT ARCAYÜREK
72.DEMOKRASİNİN İLK YILLARI..C.ARCAYÜREK
73.YENİ İKTİDAR,YENİ DÖNEM..C.ARCAYÜREK
74.BİR İKTİDAR,BİR İHTİLAL..C.ARCAYÜREK
75.NEREDEYSE BİR BALİNA..STEVE JONES
76.MOSSAD GİZLİ TARİHİ...GORDON THOMAS
77.BARIŞA SON VEREN BARIŞ...DAVID FROMKIN
78.SULARIN GETİRDİĞİ PADİŞAH..CAHİT ÜLKÜ
79.TANK SESİYLE UYANMAK..HASAN CEMAL
80.BİR MANİNİZ YOKSA.. ...AYFER TUNÇ
81.ALATURKAFRANKA..ERCAN ÇİTLİOĞLU
82.SUÇUMUZ MÜKEMMEL OLMAK..S.DUMAN
83.DARBE...STEPHEN KINZER
84.ÖZAL HİKAYESİ..HASAN CEMAL
85.TURGUT NEREDEN KOŞUYOR ? ..E.ÇÖLAŞAN
86.YEDİ TEPE ANADOLU...ALİ CANİP OLGUNLU
87."K", "DERBEDER BİR KAHİN"...CANSU YILMAZÇELİK
88.LATİFE HANIM...İPEK ÇALIŞLAR
89."K",YIKIK BİR SARAYDIR DÜNYA..PERİHAN ÖZCAN
90.BEYAZ PERDEDE KIRMIZI FİLMLER.. ATİLLA DORSAY
91.TEK ADAM..Ş.SÜREYYA AYDEMİR
92.DAHİLER VE AŞKLARI...ÖZCAN ERDOĞAN
93.HAYATIM KİTAP..YAŞAR AKSOY
94.BOĞAZİÇİ ŞINGIR MINGIR..SALAH BİRSEL
95.BİR EKONOMİK TETİKÇİNİN İTİRAFLARI...JOHN PERKİNS
96.CUMHURİYET TARİHİ YALANLARI 1. VE 2. CİLT...SİNAN MEYDAN
97. KOMPLO TEORİLERİ..EROL MÜTERCİMLER
98.ÖNCE KADINLAR VE ÇOCUKLAR..SUNAY AKIN
99.BİR ÇİFT AYAKKABI..SUNAY AKIN
100. BENİM CUMHURİYET'İM..EMİNE UŞAKLIGİL
101.DARAĞACINDA ÜÇ FİDAN..NİHAT BEHRAM
102.NEREYE..CAN DÜNDAR
103.İSTANBUL'DAN SAYFALAR..İLBER ORTAYLI
104.BİZİM İZMİRİMİZ..MELİH GÜRSOY
105.GİZLENEN TARİH..BRİAN HAUGHTON
106.BERGAMA DÜŞLERİMİN ŞEHRİ,İZMİR SEVDAM..SELAHATTİN TURAL
107.GÖLGEDEKİLER..CAN DÜNDAR
108.KIRMIZI BİSİKLET..CAN DÜNDAR
109.YAKAMDAKİ YÜZLER..CAN DÜNDAR
110.GEÇMİŞ AYRINTIDA SAKLIDIR..CEMİL KOÇAK