Ülkemizdeki modern cerrahinin öncülerinden olan Doktor Cemil Topuzlu (1866-1958), cerrahide birçok uygulamayı ilk kez gerçekleştiren bir hekimdir.
Cemil Topuzlu, 6 Mart 1866'da İstanbul'da doğdu. Üsküdar'daki Paşakapısı Askeri Rüşdiyesi'nde ve Galatasaray Lisesi'nde eğitim gördükten sonra babasının görevi nedeniyle gittikleri Şam'da Askeri Rüşdiye'den mezun oldu. 1880'de girdiği Kuleli'deki Askeri Tıbbiye İdadisi'nden 1882'de mezun olduktan sonra Gülhane'deki Askeri Tıbbiye Mektebi'nden 1886'da yüzbaşı rütbesiyle doktorluk diplomasını aldı. 1887'de cerrahi ve dermatoloji eğitimi için Fransa'ya gönderildi. Paris'te St. Louis Hastanesinde çalıştı, burada ünlü cerrah Pean'in asistanlığını yaptı. 1890'da İstanbul'a döndü ve Haydarpaşa Askeri Hastanesi (aşağıda) operatörlüğüne tayin edildi. 1891'de cerrahi kliniği doçenti, 1894'de ise gözlerinden rahatsız olan Aristidi Paşa'nın yerine profesör olarak atandı.

1897 Türk-Yunan Savaşı sırasında yaralanan 2000'den fazla askerin ve subayın ameliyatlarını büyük bir başarıyla gerçekleştirdi. Bu ameliyatlarındaki ölüm oranı % 3 düzeyindeydi..
1911'de cerrahi kliniği profesörlüğünden ayrıldı. 1912-1914 yıllarında ve 1919-1920'de (9 ay) İstanbul Şehreminliği (belediye başkanlığı) yaptı. İstanbul'un temizlik, su, kanalizasyon, ulaşım ve yeşil alan gibi sorunlarına başarılı çözümler getirdi ve kent planlamasına önem verdi. Atlı tramvayların yerine 1913'de elektrikli tramvayların geçirilmesi onun belediye başkanlığı sırasındadır.
Cemil Topuzlu, Birinci Dünya Savaşı yıllarını İsviçre'de geçirdi. 1920'de yaklaşık dört ay süreyle Nafia Nazırlığı yaptı. Daha sonra Fransa'ya giden Cemil Topuzlu 1924'de Türkiye'ye döndü ve o tarihten sonra sadece cerrahlık yaptı..
Cemil Topuzlu sadece ülkesinde değil, uluslararası tıp topluluğunda da tanınan bir kimseydi. Fransız Cerrahi Cemiyeti'nin kurucu üyelerindendi ve Brüksel'de 1902'de kurulan Uluslararası Cerrahi Derneği'nin de ilk üyelerinden biri olarak 1905'de Brüksel'de toplanan ilk uluslararası cerrahi kongresine, ülkesinin temsilcisi olarak Hayrettin Paşa, Operatör İzzet ve Nurettin Beylerle katıldı. Ayrıca Türkiye'de 1929'da kurulan Türk Cerrahi Cemiyeti'nin de kurucuları arasındaydı.
İlk ameliyatını 1886'da, son ameliyatını ise 1946 yılında yapan Cemil Topuzlu'nun yayınlanmış beş kitabı ve 46 bilimsel makalesi bulunmaktadır..
Cemil Topuzlu, ülkemiz tıbbında ve cerrahisinde gerçekleştirilen yeniliklerin öncüsüdür ve birçok modern tıbbi uygulamayı ilk kez o başlatmıştır. Modern cerrahinin başlıca özellikleri arasında, anestezinin başlaması, ameliyatlarda fazla kan akıtmanın önüne geçilmesi, daha hassas işlemler yapabilen aletlerin kullanılması ve bunların sterilizasyonu, röntgen uygulamasından yararlanma, penisilin ve streptomisin gibi antibiyotiklerin kullanılmaya başlanması yer almaktadır. Bu modern uygulamaların hepsini Cemil Topuzlu'nun çalışmalarında görüyoruz. Ayrıca daha önce yapılamayan, kimi beyin ameliyatları gibi, bazı ameliyatlar da yeni tekniklerle yapılmaya başlanmıştır. Örneğin Topuzlu, 1891 yılında, Mekteb-i Tıbbiye'de yeni kurduğu klinikte modern aletlerle ve antisepsi koşullarında ülkemizdeki ilk beyin ameliyatını gerçekleştirmiştir. Bu ameliyatla ilgili bildirisini 1894'de Lyon'da toplanan 8. Uluslararası Tıp Kongresinde sunmuştur..
Antisepsi ve asepsi uygulaması ülkemize onunla girmiştir. İlk beyin ameliyatından başka, ilk kalp masajı, radyoterapiden ilk kez yararlanma, atardamar yaralanmalarında sütur tekniğinin uygulanması, vesaire uygulamalar hep onun başlattığı uygulamalardır..
19. yüzyılın sonlarına kadar cerrahi, sadece savaş ve kaza olayları ve yüzeysel müdahaleler cerrahisinden ibaretti. Fakat yüzyılın sonlarında bir yandan deneysel fizyolojideki gelişmeler, diğer yandan da mikrobiyolojideki yeni keşifler, cerrahi dalının tedavi edeci bir nitelik kazanmasına ve dolayısıyla da yaygınlaşmasına yol açmıştı. İşte Paris'teki eğitimi ve kazandığı tecrübelerle kendisini iyi bir şekilde yetiştirerek ülkesine dönen Cemil Topuzlu, bütün bu yenilikleri büyük bir yetenek ve ustalıkla ülkesinde de gerçekleştirmiştir.
Bu nedenle, ülkemizdeki modern cerrahinin kuruculuk onuru, hiç şüphesiz onundur..

OSMAN BAHADIR'ın 14 Kasım 2014 tarihli Cumhuriyet Bilim Teknik dergisindeki yazısından alıntıdır...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder