Sayfalar

849 ) BİR ASKERİ DARBEYE 5 KALA !..

     

1950 yılında büyük demokratikleşme umutlarıyla, çok partili düzene geçişin bir sonucu olarak iktidara getirilen Demokrat Parti, ne yazık ki bu demokratikleşme beklentilerini yerine getirememiş, tam tersine, yıllar geçtikçe, tek parti yönetimini bile aratan uygulamalara gitmişti.
Bunun bir nedeni, toplumsal yapının henüz köylülükten kurtulamamış, dolayısı ile, demokratik talep ve özlemlerin yeterince yaygınlaşmamış olması ise, öteki nedeni de, DP kurucu ve yöneticilerinin hepsinin aslında tek parti yönetiminden gelmiş olmaları, yani geçmişlerinin ve siyasal eğilimlerinin aslında tek parti yönetimi çerçevesinde biçimlenmiş olmasıydı.
Sonuç olarak hem 1950-1960 arasındaki on yıllık DP yönetimi sırasında büyük bir demokratikleşme fırsatı kaçırıldı, hem de 27 Mayıs 1960 darbesi ile Türkiye'nin tarihinde birbirini izleyen askeri müdahaleler dönemi başladı. 
Eğer Demokrat Parti eline geçen fırsatı demokratikleşme bağlamında iyi kullanabilseydi, şimdi hiç kuşkusuz çoktan Avrupa Birliği üyesi olmuş bulunurduk..



DP, on yıl boyunca sürdürdüğü tek parti yönetimini taklit etme yanlışını doruk noktasına taşımış, 18 Nisan 1960 tarihinde Meclis içinde 15 milletvekilinden oluşan bir Tahkikat Komisyonu kurmuş ve bu komisyona olağanüstü yetkiler vererek onu,"muhalefetin rejim aleyhtarı faaliyetlerinin" araştırılmasıyla görevlendirmişti. Bu komisyon, tarihte ve hukukta duyulmamış yetkilerle donatılmıştı. Asıl görevi, sadece araştırmak ve soruşturmak değil, aynı zamanda yargılamaktı da.. Yani kararları kesin olan bir nevi suni mahkeme kurulmuştu..
Komisyon, hem askerî hem de sivil yargılama usullerini kullanabilecekti. Böylece sadece sivilleri değil, askerleri de kapsaması sağlanmıştı. Hem savcı hem de yargıç yetkileriyle donatılmıştı.Yani sanık sandalyesine oturtulanları hem suçlayacak hem de yargılayarak karar verecekti İddia makamı ile karar makamı birleştirilmişti..
Bu olağanüstü komisyonun kararlarına karşı temyiz yolu kapatılmıştı ; kararlar kesindi, temyizi yoktu. Milletvekillerinden oluşan 15 kişilik bu komisyon, hem suçlayacak hem yargılayacak hem de kararları kesin olacaktı..
Aslında seçim zamanı yaklaşıyordu ve DP'nin niyeti, seçimlere, CHP'yi kapattıktan sonra gitmekti. 
Komisyonun kurulması, rejime karşı açıkça bir sivil darbeydi..
Bu komisyon, 27 Nisan 1960'da göreve başladı. 28 Nisan günü İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencileri Beyazıt Meydanı'nda toplanarak, olağanüstü yetkilerle donatılmış böyle bir komisyonun göreve başlamasını ve Menderes Hükümeti'ni protesto etti. Protesto toplantısı sırasında öğrenciler polisle çatışmış, İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Sıddık Sami Onar, polis tarafından yerlerde sürüklenmişti. 

    

Ankara'da 29 Nisan sabahı derslere girmedik. Fakültenin önündeki bahçede toplandık, büyük sınıflardaki öğrenciler, DP'nin antidemokratik uygulamaları aleyhine sloganlar atmaya başladı.
Bir süre sonra polis geldi ama bize müdahale olmadı. Bahçenin önünde, Hukuk Fakültesi ile bizim fakülteyi ayıran sokakta mevzilendi. Öyle anlaşılıyordu ki polis, iki komşu fakültenin öğrencilerinin birleşmesini engelleyecek bir strateji uyguluyordu. Polisin gelmesi havayı gerginleştirdi ama, müdahale etmedikleri için olaylar fazla büyümedi.
Ankara polis müdürü Niyazi Bicioğlu, Mülkiye mezunuymuş. Bahçeye geldi, kendisinin de Mülkiyeli olduğunu belirterek, yumuşak bir biçimde dağılmamızı istedi ve öğrencilerin yuhalaması karşısında, çaresiz kalarak gitti.
Bir süre sonra, atlı askerlerden oluşan bir birlik geldi. Polisler geri çekildi ve askerler de içeri girmeden, tam bahçenin önünde mevzilendi. 
Ben askeri birliğin komutanına, "Bize saldıracak mısınız ?" diye sordum. Yüzüme baktı ve hiç cevap vermedi..
Meğerse bu birliğin komutanı, 27 Mayıs darbesi yapıldıktan sonra ülkeyi yönetmek için kurulan Milli Birlik Komitesi'nin üyelerinden Vehbi Ersü imiş.. Bir süre sonra sıkıyönetim komutanlığından saldırı emri gelince, bu emri veremeyip bayılan ya da bayılmış gibi yapan ve komutayı bırakan bir subaydı. Biz bu olaya tanık olduk..
Daha sonra, askerler bahçeye girmesin diye atlarının önüne yattık.. Atların ne zaman ne yapacağının bilinmediği bir durumda, bağırıp çağıran bir kalabalığın gergin ortamında atların ayaklarının bir karış ötesine yatmış, güya askerlerin bahçeye girmesini engellemeye çalışıyoruz !.. Ben de, üzerinize afiyet, en öndeyim, sırtüstü yatmış, aşağıdan yukarı doğru ata bakıyorum. At bir ürkse veya binicisi biraz kımıldatsa, nalları suratımda patlayacak, beynim dağılacak. Bugün şu satırları yazarken bile soğuk soğuk terliyorum ; böyle bir salaklığı nasıl yapabildiğime hâlâ akıl erdiremiyorum.

    

Bir ara baktım fakültenin balkonunda Arif Payaslıoğlu bizimle birlikte "Menderes istifa" diye bağırıyor. Bu sırada bahçeye CHP milletvekili Ferda Güley geldi. Bir duvarın üstüne çıktı, bizim dağılmamızı, kendilerinin Meclis'te bu demokrasi mücadelesini başarıyla yaptıklarını, onlara güvenmemizi söyledi ve yeniden dağılmamızı isteyerek sözlerine son verdi. Öğrenciler onu da, yuhalayarak bahçeden çıkardı. 
İşin ilginç yanı, ertesi gün DP'li yöneticiler, CHP'li milletvekili Ferda Güley'in Siyasal Bilgiler Fakültesi'ne giderek öğrencileri kışkırttığını söylediler ve bu haber, iktidara yakın bütün gazetelerde yer aldı. 
Bu arada polisin Hukuk Fakültesi'ne girdiğini, bahçedeki öğrencilerin dağıtıldığını ve geri kalanların da fakülte binasının içine hapsedildiğini duyduk. Artık sıranın Siyasal Bilgiler'e geldiği anlaşılıyordu..
O sırada, öğlen olmuş, öğrenciler yorulmuş ve acıkmıştı. Bahçe tenhalaşmış, askerden ve polisten de bir hareket gelmemişti. İçlerinde benim de bulunduğum bir grup öğrenci, bir şeyler atıştırmak için binanın alt katındaki yemekhaneye inmiştik. Birdenbire bir cayırtı koptu ve telaşla, yemekleri bırakıp yukarı, sütunlu salona çıktık ki, ortalık ana baba günü, polisler binanın içine girmiş, ateş ediyor.
Gördüğüm manzara gerçekten dehşet vericiydi : Polisler, bizim arkadaşların üzerine ateş ediyordu ; üstelik de havaya filan değil, resmen boy hizasında..
O hengâmede, o ateş yağmurunda kimsenin ölmemiş olması bir mucizeydi. Ya da polisler havaya ateş etmiyorlardı ama, belki de hedefe yani öğrencilere doğru da nişan almamışlardı ; çünkü hedef gözeterek ateş etselerdi, o salonda pek çok kişinin ölmesi gerekirdi..
Sadece bir kurşun, Altan adlı bir arkadaşımızın bir yanağından girmiş, öteki yanağından çıkmıştı Gerçek bir mucize ! Çocuğa başka bir şey olmamıştı.
Sonradan arkadaşlardan öğrendiğimize göre, süvarilerin başındaki komutan bayılıp görevi bırakınca, doğrudan doğruya sıkıyönetim komutanı Korgeneral Namık Argüç askerlerin başına geçmiş ve bahçede çok az kalmış öğrencilere "dağılın" demiş, öğrenciler dağılmayınca da, askerleri bahçeye sokup bizzat emir vererek binaya doğru ateş ettirmişti.
Kurşun izleri binanın birinci katı ile ikinci katı arasındaki duvarda çok uzun zaman durdu.. Fakat kurşun izlerinden de anlaşıldığına göre, ateş, öğrencilere doğru değil, yukarı doğru, insanların tepelerinden geçecek bir biçimde açılmıştı..

Böylece, orduyu kışlasından çıkaran ve siyasete aktif olarak ağırlığını koymasına yol açan bir dönem başlıyordu..



EMRE KONGAR'IN, "BABAM, OĞLUM, TORUNUM / YÜZ YILLIK ÖYKÜ" ADLI KİTABINDAN DERLENMİŞ BİR YAZIDIR..           

Hiç yorum yok:

Hürriyet

KAYNAK OLARAK KULLANDIĞIM KİTAPLAR..
-------------------------------------------------------
1.DEVLET-İ ALİYYE.I...HALİL İNALCIK 2.OSMANLILAR..HALİL İNALCIK
3.İMP.'UN EN UZUN YÜZYILI..İLBER ORTAYLI
4.SON İMP. OSMANLI..İLBER ORTAYLI
5.TARİHİN IŞIĞINDA..İLBER ORTAYLI
6.OSM. TOPLUMUNDA AİLE..İLBER ORTAYLI
7.OSM.'YI YENİDEN KEŞFETMEK..İ.ORTAYLI
8.BATILILAŞMA YOLUNDA..İLBER ORTAYLI
9.OSMANLI TARİHİ..A.DE LAMARTINE
10.OSMANLI..CAROLİNE FİNKEL
11.OSM.İMP.TARİHİ..NICOLEA JORGA
12,BÜYÜK TÜRK..NICOLEA JORGA
13.YENİLMEZ TÜRK...NICOLEA JORGA
14.TÜRKİYE TARİHİ..ED.SİNA AKŞİN
15.OSM.DÜNYASI VE İNSANLARI..GÜLGÜN ÜÇEL
16.OSMANLI ORDUSU..GÜLGÜN ÜÇEL-AYBET
17,BU MÜLKÜN SULTANLARI..NECDET SAKAOĞLU 18.YENİÇERİLER..REŞAT EKREM KOÇU
19.SON PADİŞAH..YILMAZ ÇETİNER
20.SORULARLA OSM. ..ERHAN AFYONCU
21. SOKOLLU ...RADOVAN SAMARCIC
22. OSM.İMP.TARİHİ...A.CEVDET PAŞA
23. OSM.GERÇEĞİ..ERDOĞAN AYDIN
24. FATİH VE FETİH..ERDOĞAN AYDIN
25.KADINLAR SALTANATI..A.REFİK ALTINAY
26.DOĞU'YA BAKIŞ..GERALD MACLEAN
27.AT SIRTINDA ANADOLU..FREDERIC BURNABY
28.ABDÜLMECİD..HIFZI TOPUZ
29.ŞAH SULTAN ..İSKENDER PALA
30.FLORANSA BÜYÜCÜSÜ..S.RUSHDIE
31.TARİHİMİZLE YÜZLEŞMEK..EMRE KONGAR
32.PARİS'TE BİR OSM.SEFİRİ..ŞEVKET RADO
33.TARİHİN SAKLANAN YÜZÜ..ÇETİN ALTAN
34.OSM.İMP.'DA SON 300 YIL..ALAIN PALMER
35.KONSTANTİNİYYE..PHİLİP MANSELL
36.TÜRKİYE'NİN SİYASİ İNTİHARI..CENGİZ ÖZAKINCI
37.BU VATAN BÖYLE KURTULDU..EROL MÜTERCİMLER
38.16.YÜZYILDA İSTANBUL..METİN AND
39. ERKEN MODERN OSMANLILAR.. VIRGINIA H. AKSAN-DANIEL GOFFMAN
40."POPÜLER TARİH" VE "NTV TARİH " DERGİLERİ
41.İKİNCİ ADAM..Ş.SÜREYYA AYDEMİR
42.HAYAT..AYŞE KULİN
43.DEVRİM VE DEMOKRASİ..NUMAN ESİN
44.BİR NUMARALI TANIK..KURTUL ALTUĞ
45.İHTİLALİN MANTIĞI..Ş.S.AYDEMİR
46.KUTSAL İSYAN...HASAN İZZETTİN DİNAMO
47.KUTSAL BARIŞ...HASAN İZZETTİN DİNAMO
48.ÇÖL KRALİÇESİ...JANET WALLACH
49.YÖNETMENLER,FİLMLER,ÜLKELER..A.DORSAY
50.AY HIRSIZI...SUNAY AKIN
51.ONLAR HEP ORADAYDI...SUNAY AKIN
52.KULE CANBAZI...SUNAY AKIN
53.LÜZUMSUZ BİLGİLER ANSİKLOPEDİSİ..TAMER KORUGAN
54.PRENS..NİCCOLO MACHİAVELLİ
55.İSTANBUL'DA BİR ZÜRAFA..SUNAY AKIN
56.KIZ KULESİNDEKİ KIZILDERİLİ..S.AKIN
57.AH BEYOĞLU,VAH BEYOĞLU..SALAH BİRSEL
58.İSTANBUL-PARİS..SALAH BİRSEL
59.YAVUZ'UN KÜPESİ..ERHAN AFYONCU
60.OSMANLI PADİŞAHLARININ HAYAT HİKAYELERİ...YILMAZ ÖZTUNA
61.BİZİM DİPLOMATLAR..BİLAL N.ŞİMŞİR
62.KİM VAR İMİŞ BİZ BURADA YOĞ İKEN..CEMAL KAFADAR
63.RÜZGARIN GÖLGESİ..CARLOS RUIZ ZAFON
64.MELEĞİN OYUNU..CARLOS RUIZ ZAFON
65.ORTA DOĞU..TAYYAR ARI
66.ABD-ORTA DOĞU-TÜRKİYE..HALUK GERGER
67.ORTA DOĞU.. BERNARD LEWIS
68.ON BİR CUMHURBAŞKANI ON BİR ÖYKÜ.. CÜNEYT ARCAYÜREK
69.ÖFKELİ YILLAR...ALTAN ÖYMEN
70.ATATÜRK'TEN SONRA BUGÜNLERE NASIL GELDİK ?..CÜNEYT ARCAYÜREK
71.ÇANKAYA...CÜNEYT ARCAYÜREK
72.DEMOKRASİNİN İLK YILLARI..C.ARCAYÜREK
73.YENİ İKTİDAR,YENİ DÖNEM..C.ARCAYÜREK
74.BİR İKTİDAR,BİR İHTİLAL..C.ARCAYÜREK
75.NEREDEYSE BİR BALİNA..STEVE JONES
76.MOSSAD GİZLİ TARİHİ...GORDON THOMAS
77.BARIŞA SON VEREN BARIŞ...DAVID FROMKIN
78.SULARIN GETİRDİĞİ PADİŞAH..CAHİT ÜLKÜ
79.TANK SESİYLE UYANMAK..HASAN CEMAL
80.BİR MANİNİZ YOKSA.. ...AYFER TUNÇ
81.ALATURKAFRANKA..ERCAN ÇİTLİOĞLU
82.SUÇUMUZ MÜKEMMEL OLMAK..S.DUMAN
83.DARBE...STEPHEN KINZER
84.ÖZAL HİKAYESİ..HASAN CEMAL
85.TURGUT NEREDEN KOŞUYOR ? ..E.ÇÖLAŞAN
86.YEDİ TEPE ANADOLU...ALİ CANİP OLGUNLU
87."K", "DERBEDER BİR KAHİN"...CANSU YILMAZÇELİK
88.LATİFE HANIM...İPEK ÇALIŞLAR
89."K",YIKIK BİR SARAYDIR DÜNYA..PERİHAN ÖZCAN
90.BEYAZ PERDEDE KIRMIZI FİLMLER.. ATİLLA DORSAY
91.TEK ADAM..Ş.SÜREYYA AYDEMİR
92.DAHİLER VE AŞKLARI...ÖZCAN ERDOĞAN
93.HAYATIM KİTAP..YAŞAR AKSOY
94.BOĞAZİÇİ ŞINGIR MINGIR..SALAH BİRSEL
95.BİR EKONOMİK TETİKÇİNİN İTİRAFLARI...JOHN PERKİNS
96.CUMHURİYET TARİHİ YALANLARI 1. VE 2. CİLT...SİNAN MEYDAN
97. KOMPLO TEORİLERİ..EROL MÜTERCİMLER
98.ÖNCE KADINLAR VE ÇOCUKLAR..SUNAY AKIN
99.BİR ÇİFT AYAKKABI..SUNAY AKIN
100. BENİM CUMHURİYET'İM..EMİNE UŞAKLIGİL
101.DARAĞACINDA ÜÇ FİDAN..NİHAT BEHRAM
102.NEREYE..CAN DÜNDAR
103.İSTANBUL'DAN SAYFALAR..İLBER ORTAYLI
104.BİZİM İZMİRİMİZ..MELİH GÜRSOY
105.GİZLENEN TARİH..BRİAN HAUGHTON
106.BERGAMA DÜŞLERİMİN ŞEHRİ,İZMİR SEVDAM..SELAHATTİN TURAL
107.GÖLGEDEKİLER..CAN DÜNDAR
108.KIRMIZI BİSİKLET..CAN DÜNDAR
109.YAKAMDAKİ YÜZLER..CAN DÜNDAR
110.GEÇMİŞ AYRINTIDA SAKLIDIR..CEMİL KOÇAK