743 ) NEDEN "VAKAYI HAYRİYE" ?!..
Yeniçeri Ocağı'nın zaptı bozulup ta hemen bütün İstanbul esnafı ve bu arada büyük şehrin baldırı çıplak haşaratı Ocağa kaydedildikten sonra, şehrin asayiş ve inzibatından sorumlu yeniçeriler, türlü rezalet, alçaklık, ırz ve namus tecavüzleri ile, hatta haydutlukla İstanbul'un altını üstüne getirdiler ki yerinde tabiriyle bu azgınlıklarının en taşkın devri de, III. Selim, IV.Mustafa ve II.Mahmud'un zamanı oldu ve ocaklarının kanlı bir şehir muharebesiyle yıkıldığı, yok edildiği güne kadar devam etti..
Bugünkü polis karakolları, içinde her türlü kepazeliğin göz göre yapıldığı yerler halini alınca, halkın, Allah'tan başka sığınacak yeri kalmadı. Bu müthiş devirde, birkaç ay kadar, Alemdar Mustafa Paşa "Kırcalı askeri" denilen Rumeli ayanlarının milisleriyle şehre hakim olup yeniçerilerin gözünü yıldırmış, rezaletleri ayyuka çıkmış bazı yeniçeri eşkıyasını amansızca tepelemiş, "Sekban" adıyla yeni bir asker ocağı kurmuş, fakat, kendi gaflet ve gururu yüzünden yeniçerilerin ani bir baskınına uğrayarak ateşe verilen Babıali'de intihara mecbur olmuş, meydan gene yeniçerilere kalmıştı..
Eskiden, bir "kolluk" önünden ulemadan, vüzeradan biri veya semtin sevilmiş, sayılmış bir siması geçince, kolluk çorbacısı veya neferleri, eğer kapının önünde iseler, ayağa kalkıp hürmetle selam verirlerdi. Yukarıda bahsettiğimiz devirde ise, kolluk önünde iskemleler atıp oturan veya hasırlar serip üstüne laubalice uzanıp yatan yeniçeriler, sabahtan akşama kadar tambura çalarlar, mani ve destanlar okurlar, gelip geçene ayağa kalkıp selam vermek şöyle dursun, bilakis alay ederlerdi.. Hatta, akşam karanlığında ve geceleyin kolluk önünden geçmek gafletini gösteren namus erbabını, "Senden şüphelendik, buralarda ne dolaşırsın, üstünü arayacağız !" diye zorla içeri alıp saat, kese, çubuk gibi kıymetli eşyası varsa alırlardı ; soyulan biçare, bunu kurtuluşunun fidyesi bilip ağzını açmadan giderdi. Kendi bölgeleri içinde oturan Müslim ve gayrimüslim tüccarlar ise kolluk haracına bağlanmışlardı. Elinden kan çıkan, doğruca kolluğa iltica eder, onlar da, "Bu delikanlı yoldaşımızdır, maktulün diyetini ortamızın vakıf akçesinden veririz" derler, maktul tarafını da, kabul etmem diyemeyeceği için, birkaç kuruşla davalarından vazgeçirtirler, himaye ettikleri katili ise, gücü ölçüsünde soyarlardı.
Paskalya ve sair yortu günlerinde, zengin Hristiyanların yolunu çevirip izzet ve ikramla kolluğa alırlar, rakı ve şarap ikram ederler, kendileri de Hazreti İsa aşkına kadeh devirirler ve arkasından bezirganın önüne bahşiş tabağını dayarlardı !..
Yeniçeri zorbaları, İstanbul limanına gelen bütün mal ve erzak gemilerinin komisyonculuğunu, bıçaklarının kuvvetiyle tekelleri altına almışlardı. Limana bir gemi geldi mi, açıkta demir attıysa sandalla gidip, bir iskeleye palamar verdiyse hemen gemiye atlayıp, kahvehane kapılarına konulanların eşi, üyesi olduğu ortanın nişanını ve kendi adını taşıyan bir levhayı geminin burnuna asardı. Geminin yükü ne olursa olsun, mal ve erzağın sahibi ve geminin kaptanı, tahliye ve satış işine karışamazdı, bu işi, kendi avenesiyle o zorba yapar ve tutar parasından dilediği arslan payını alırdı, kimse ağız açamazdı ; gemilere asılan bu zorba nişanlarına "balta" denilirdi ki, bugün bile halk ağzında "musallat olma" yerine kullanılan "balta olmak" tabiri de buradan kalmıştır.
İstanbul'un yaş sebze ve meyve ticaretine musallat olmuş zorbalar, işi daha ileri götürmüşler, kendilerinin nişan ve işaretlerini taşıyan özel küfeler yaptırmışlardı. Bunları, büyük şehre sebze ve meyve sevk eden Marmara iskelelerinden peyledikleri yerlere gönderirlerdi. Bostan ve bahçe sahipleri mallarını bu küfelere yüklemeye ve yeniçeri zorbasının göndereceği parayla yetinmeye mecburdular. Hatta bir seferinde, bir zorba, Karamürselli bahçıvanlara pusula göndererek, "Mal şu kadar noksan çıktı, bu kadarı çürük çıktı, hamaliye ve kantariye masrafları şu tuttu, sair resimler ve küfelerimizin kirası bu kadar, bana daha şu kadar borcunuz vardır," diye yazmış, bahçıvanlar da, bu pusulayı ibret olmak üzere, Karamürsel'de kahvehanenin duvarına asmışlardı..
O zamanlar kahve değirmende çekilmez, kavrulduktan sonra Tahmis'teki büyük miri dibeklerde dövülürdü ; saf kahveye nohut ve buna benzer şeyler katmamaları için, dibekçilerin başında her gün, ihtiyar yeniçeri ustalarından dört kişi bulunurdu. Tahmis dibeklerinde eşhasa ve kahvecilere ait her gün en az iki bin okka kahve dövülürdü ; bu yeniçeri ustaları, ellerinde saf kahveyle gelenleri, "Var dolaş, falan zaman gel !" diye dibek başından uzaklaştırırlar ve sonra getirilen saf kahveye yarı yarıya nohut katarlar, aradaki farkın karını dibekçilerle paylaşırlardı..
Yeniçeriler arasında, bir yoldaşın üye olduğu bir ortayı bırakıp başka bir ortaya geçmesine "semer devirmek" denilirdi. Bu durum terk edilen orta yoldaşlarına karşı en ağır hakaret sayılır, semer deviren yeniçeri muhakkak öldürülür ve bu yüzden iki yeniçeri ortası arasında kanlı boğuşmalar olurdu. Mesela Galata yeniçerilerinden 25. Orta yoldaşlarından biri 1810 yılında gene Galata'nın muhafazasına memur 71. Orta'ya semer devirdiğinden Galata derhal karışmış, iki taraf mağaza, dükkan ve dükkanların kepenklerini kırarak şarap, su ve yağ varillerinden, fıçılardan, dolu erzak çuvallarından sokaklarda siperler yapmışlardı. Karşıdan silah seslerini duyan İstanbul yeniçerileri de, taraftarı oldukları bu iki ortadan birine yardım için kayıklarla Galata'ya geçmiş, muharebe iki gün sürmüştü !..
Yine o devirde sık sık çıkan yangınlardan birçoğunun da ocaklı eşkıya tarafından konulan kundaklarla çıktığı söylenir ; çünkü her büyük yangın, bu gibi haşarat ve haytalar için bir yağma vesilesi olurdu ; bundan ötürü yangına "kızıl bayram" derlerdi. Yeniçeri tulumbacılarına gelince, yangınlarda, yalnız kendilerine fazla para ve bahşiş vaat eden zengin kimselerin konaklarını koruyarak ateşin yayılmasını önlemeye çalışmazlar, ateşten gayet uzak bir yeri beklerler de, göz göre ateş tehdidi altında bulunan bir fakirin çatısına hortum tutmazlardı..
KAYNAK : REŞAD EKREM KOÇU, "Tarihimizde Garip Vakalar"
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hürriyet
KAYNAK OLARAK KULLANDIĞIM KİTAPLAR..
-------------------------------------------------------
1.DEVLET-İ ALİYYE.I...HALİL İNALCIK 2.OSMANLILAR..HALİL İNALCIK
3.İMP.'UN EN UZUN YÜZYILI..İLBER ORTAYLI
4.SON İMP. OSMANLI..İLBER ORTAYLI
5.TARİHİN IŞIĞINDA..İLBER ORTAYLI
6.OSM. TOPLUMUNDA AİLE..İLBER ORTAYLI
7.OSM.'YI YENİDEN KEŞFETMEK..İ.ORTAYLI
8.BATILILAŞMA YOLUNDA..İLBER ORTAYLI
9.OSMANLI TARİHİ..A.DE LAMARTINE
10.OSMANLI..CAROLİNE FİNKEL
11.OSM.İMP.TARİHİ..NICOLEA JORGA
12,BÜYÜK TÜRK..NICOLEA JORGA
13.YENİLMEZ TÜRK...NICOLEA JORGA
14.TÜRKİYE TARİHİ..ED.SİNA AKŞİN
15.OSM.DÜNYASI VE İNSANLARI..GÜLGÜN ÜÇEL
16.OSMANLI ORDUSU..GÜLGÜN ÜÇEL-AYBET
17,BU MÜLKÜN SULTANLARI..NECDET SAKAOĞLU 18.YENİÇERİLER..REŞAT EKREM KOÇU
19.SON PADİŞAH..YILMAZ ÇETİNER
20.SORULARLA OSM. ..ERHAN AFYONCU
21. SOKOLLU ...RADOVAN SAMARCIC
22. OSM.İMP.TARİHİ...A.CEVDET PAŞA
23. OSM.GERÇEĞİ..ERDOĞAN AYDIN
24. FATİH VE FETİH..ERDOĞAN AYDIN
25.KADINLAR SALTANATI..A.REFİK ALTINAY
26.DOĞU'YA BAKIŞ..GERALD MACLEAN
27.AT SIRTINDA ANADOLU..FREDERIC BURNABY
28.ABDÜLMECİD..HIFZI TOPUZ
29.ŞAH SULTAN ..İSKENDER PALA
30.FLORANSA BÜYÜCÜSÜ..S.RUSHDIE
31.TARİHİMİZLE YÜZLEŞMEK..EMRE KONGAR
32.PARİS'TE BİR OSM.SEFİRİ..ŞEVKET RADO
33.TARİHİN SAKLANAN YÜZÜ..ÇETİN ALTAN
34.OSM.İMP.'DA SON 300 YIL..ALAIN PALMER
35.KONSTANTİNİYYE..PHİLİP MANSELL
36.TÜRKİYE'NİN SİYASİ İNTİHARI..CENGİZ ÖZAKINCI
37.BU VATAN BÖYLE KURTULDU..EROL MÜTERCİMLER
38.16.YÜZYILDA İSTANBUL..METİN AND
39. ERKEN MODERN OSMANLILAR.. VIRGINIA H. AKSAN-DANIEL GOFFMAN
40."POPÜLER TARİH" VE "NTV TARİH " DERGİLERİ
41.İKİNCİ ADAM..Ş.SÜREYYA AYDEMİR
42.HAYAT..AYŞE KULİN
43.DEVRİM VE DEMOKRASİ..NUMAN ESİN
44.BİR NUMARALI TANIK..KURTUL ALTUĞ
45.İHTİLALİN MANTIĞI..Ş.S.AYDEMİR
46.KUTSAL İSYAN...HASAN İZZETTİN DİNAMO
47.KUTSAL BARIŞ...HASAN İZZETTİN DİNAMO
48.ÇÖL KRALİÇESİ...JANET WALLACH
49.YÖNETMENLER,FİLMLER,ÜLKELER..A.DORSAY
50.AY HIRSIZI...SUNAY AKIN
51.ONLAR HEP ORADAYDI...SUNAY AKIN
52.KULE CANBAZI...SUNAY AKIN
53.LÜZUMSUZ BİLGİLER ANSİKLOPEDİSİ..TAMER KORUGAN
54.PRENS..NİCCOLO MACHİAVELLİ
55.İSTANBUL'DA BİR ZÜRAFA..SUNAY AKIN
56.KIZ KULESİNDEKİ KIZILDERİLİ..S.AKIN
57.AH BEYOĞLU,VAH BEYOĞLU..SALAH BİRSEL
58.İSTANBUL-PARİS..SALAH BİRSEL
59.YAVUZ'UN KÜPESİ..ERHAN AFYONCU
60.OSMANLI PADİŞAHLARININ HAYAT HİKAYELERİ...YILMAZ ÖZTUNA
61.BİZİM DİPLOMATLAR..BİLAL N.ŞİMŞİR
62.KİM VAR İMİŞ BİZ BURADA YOĞ İKEN..CEMAL KAFADAR
63.RÜZGARIN GÖLGESİ..CARLOS RUIZ ZAFON
64.MELEĞİN OYUNU..CARLOS RUIZ ZAFON
65.ORTA DOĞU..TAYYAR ARI
66.ABD-ORTA DOĞU-TÜRKİYE..HALUK GERGER
67.ORTA DOĞU.. BERNARD LEWIS
68.ON BİR CUMHURBAŞKANI ON BİR ÖYKÜ.. CÜNEYT ARCAYÜREK
69.ÖFKELİ YILLAR...ALTAN ÖYMEN
70.ATATÜRK'TEN SONRA BUGÜNLERE NASIL GELDİK ?..CÜNEYT ARCAYÜREK
71.ÇANKAYA...CÜNEYT ARCAYÜREK
72.DEMOKRASİNİN İLK YILLARI..C.ARCAYÜREK
73.YENİ İKTİDAR,YENİ DÖNEM..C.ARCAYÜREK
74.BİR İKTİDAR,BİR İHTİLAL..C.ARCAYÜREK
75.NEREDEYSE BİR BALİNA..STEVE JONES
76.MOSSAD GİZLİ TARİHİ...GORDON THOMAS
77.BARIŞA SON VEREN BARIŞ...DAVID FROMKIN
78.SULARIN GETİRDİĞİ PADİŞAH..CAHİT ÜLKÜ
79.TANK SESİYLE UYANMAK..HASAN CEMAL
80.BİR MANİNİZ YOKSA.. ...AYFER TUNÇ
81.ALATURKAFRANKA..ERCAN ÇİTLİOĞLU
82.SUÇUMUZ MÜKEMMEL OLMAK..S.DUMAN
83.DARBE...STEPHEN KINZER
84.ÖZAL HİKAYESİ..HASAN CEMAL
85.TURGUT NEREDEN KOŞUYOR ? ..E.ÇÖLAŞAN
86.YEDİ TEPE ANADOLU...ALİ CANİP OLGUNLU
87."K", "DERBEDER BİR KAHİN"...CANSU YILMAZÇELİK
88.LATİFE HANIM...İPEK ÇALIŞLAR
89."K",YIKIK BİR SARAYDIR DÜNYA..PERİHAN ÖZCAN
90.BEYAZ PERDEDE KIRMIZI FİLMLER.. ATİLLA DORSAY
91.TEK ADAM..Ş.SÜREYYA AYDEMİR
92.DAHİLER VE AŞKLARI...ÖZCAN ERDOĞAN
93.HAYATIM KİTAP..YAŞAR AKSOY
94.BOĞAZİÇİ ŞINGIR MINGIR..SALAH BİRSEL
95.BİR EKONOMİK TETİKÇİNİN İTİRAFLARI...JOHN PERKİNS
96.CUMHURİYET TARİHİ YALANLARI 1. VE 2. CİLT...SİNAN MEYDAN
97. KOMPLO TEORİLERİ..EROL MÜTERCİMLER
98.ÖNCE KADINLAR VE ÇOCUKLAR..SUNAY AKIN
99.BİR ÇİFT AYAKKABI..SUNAY AKIN
100. BENİM CUMHURİYET'İM..EMİNE UŞAKLIGİL
101.DARAĞACINDA ÜÇ FİDAN..NİHAT BEHRAM
102.NEREYE..CAN DÜNDAR
103.İSTANBUL'DAN SAYFALAR..İLBER ORTAYLI
104.BİZİM İZMİRİMİZ..MELİH GÜRSOY
105.GİZLENEN TARİH..BRİAN HAUGHTON
106.BERGAMA DÜŞLERİMİN ŞEHRİ,İZMİR SEVDAM..SELAHATTİN TURAL
107.GÖLGEDEKİLER..CAN DÜNDAR
108.KIRMIZI BİSİKLET..CAN DÜNDAR
109.YAKAMDAKİ YÜZLER..CAN DÜNDAR
110.GEÇMİŞ AYRINTIDA SAKLIDIR..CEMİL KOÇAK
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder