Sayfalar

469 ) ÇÖKÜŞ, EN GÜÇLÜ NOKTADA İKEN BAŞLAR !..



   1529 yılındaki Birinci Viyana Kuşatması aslında, Avrupa'nın en sıkıntılı döneminde gerçekleşmişti. Dinsel reform hareketlerinin neden olduğu çatışmaların doruğa ulaştığı bir aşamada Osmanlı Ordusunun Viyana'yı kuşatması ; Avrupa'da şok etkisi yaratırken, henüz gücünü yitirmemiş olan Roma Kilisesini harekete geçirdi.. Nitekim Hristiyan dünyası, uzun yıllar sonra, sınırlı da olsa bir "Haçlı Ruhu" ile Viyana'nın yardımına koştu..
   Osmanlı Ordusu 27 Eylül'de şehri kuşatmaya başlarken Bavyeralı Philip Palgrav, Salm Kontu Nikola, Süvari komutanı Roggendorf, Kont Zriny ve Paul Backies kumandasındaki Cermen ve İspanyol kuvvetleri kente girmeyi başardılar. Asırlar sonra Katolik dünya yeniden Müslüman bir orduya karşı harekete geçiyordu ve bunun nedeni, Kanuni Süleyman'ın Katolik mezhebine bağlı önemli bir ticaret kentini kuşatmasıydı. 
   Bu kuşatmanın görünürdeki tek nedeni Avusturyalı Ferdinand'ın Budin üzerinde hak iddia etmesiydi. Sultan Süleyman önce Budin'i almış, ardından da Ferdinand'ı (aşağıda solda) ele geçirmek amacıyla Viyana üzerine yürümüştü..

   
   Aslında Viyana kuşatmasının nedeni sadece Ferdinand'ı cezalandırmak değildi. Bu seferin kökenleri 1524 yılında meydana gelen bir Yeniçeri isyanına ve bu isyanın sonuçlarına dayanıyordu..
   Babası Sultan Selim'in ölümü üzerine tahta geçen Sultan Süleyman'ın yaptığı ilk iş, Rodos üzerine sefer açmak oldu. Adadaki St.Jean Şövalyeleri Osmanlı Ordusuna karşı müthiş bir hırsla direndi ve büyük kayıplar verdirdiler.. Az bir güçle 115 bin kişilik Osmanlı Ordusunu geri püskürttüler. Bunun üzerine ikinci bir kuvvetle Adaya gelen Padişah, yenilgiye uğradıktan sonra isyana yeltenen ordusuna karşı bir nutuk çekerek onları aşağıladı..
   Bu konuşma aslında Osmanlı Ordusu ile birlikte, Osmanlı Devleti'nin de çöküş evresine girdiğini ilan ediyor, adeta yok oluşu 400 yıl önceden haber veriyordu..
"Bre namertler, sizlere erler demeğe dilim varmaz, erlikten sizde ne kalmış ki ? (...) Koç yiğitliğiniz lafta mı kalmış ? Kahpeler gibi er meydanını bırakıp kaçmak mı istersiniz ? Yazık, sizlere ne diye güvenmişim ? Türk soyunun yenilmez gücü, yılmaz yiğitliği hanginizde var ? Arapları, Acemleri, Suriyelileri, Mısırlıları, Sırpları, Macarları, Bulgarları ve Epir, Makedonya ve Trakya taifesini yenenler, Gender'i fethedenler sizden olmasa gerek !.. (...) Şevketli Hümayunumu kaygısız bir kez hatıra getirmezsiniz de, bir can kaygısı güdüp yüreksiz avratlar misali savaştan yüz çevirirsiniz. 
Bre sizler bundan böyle asker kullarım olmak şanından mahrum kalmak mı istersiniz ? (...)
Bu cihad uğruna içtiğimiz andı tutmasam, taam, tahtım, canım, başım ve bilcümle saltanat ü satvetim hak ile yeksan ve lanet-i ilahiye ile perişan olmak yeğdir.."


   Sultan Süleyman'ı bu denli ağır konuşturan neden sadece Rodos Kalesinin alınamaması değil, Osmanlı Ordusunun savaşma gücünü yitirmeye başlamış bulunmasıydı. Nitekim Rodos'taki başarısızlığın altındaki neden, iki yıl sonraki isyanda ortaya çıkacaktı..
   1524'de ayaklanan Yeniçeriler İstanbul'un altını üstüne getirirken, inatla kentteki Musevilerin varlığını yağmalıyorlardı. Çünkü paralarını tüccar / bezirgan Musevilere veren Yeniçeriler, onların, kendilerini aldattıklarını varsayıyor ve hırslanıyorlardı..
   Yeniçeriler paralarını Musevi tefecilere vermek zorundaydılar. Çünkü kendilerinin askerlik dışında ikinci bir işle uğraşmaları yasaktı..
   Bu isyan sonunda Yeniçeriler ile ilgili önemli kararlar alındı ve değişiklikler yapıldı. Sultan Süleyman, Yeniçeri Ağası ve birçok Sipahi ileri geleninin boyunlarını vurdurdu ama, önemli tavizler vermeden de yapamadı. Bu tavizlerin başında Yeniçerilerin evlenmelerine ve nerede isterlerse orada ikamet etmelerine izin verilmesi geliyordu. Ancak, tavizler bununla da bitmiyordu. Yeniçerilerin başıbozuk zanaatlerine girmelerine de izin çıktı. Böylece Yeniçerilere çarşı, pazar piyasası resmen açıldı, askerlik ikinci plana düştü. Bu yeni oluşumla Yeniçeri üzerinde ikinci bir otorite kuruluyordu. Birinci otoriteyi Padişahın dinsel / siyasi iradesi oluşturuyordu. İkinci otoriteyi ise ekonomik gerçekler ve tüccar / bezirgan karakterli finans güç teşkil ediyordu..
   İlk görevi savaşmak ve bu yönde eğitim görmek olan Yeniçerilerin esnaflıkla uğraşmaya başlamaları onları dünyevi yaşama çekti, savaşkanlığın yerini ise çifte ahlaklı ; dışa karşı dindar, içeride sefih bir yaşam biçimi aldı..
   Sultan Süleyman'ın verdiği tavizlerin arasında, Yeniçeri mevcudunun 20 bine çıkarılması ve yaşlanan Yeniçeriler için bir emekli sandığı kurulması da vardı..
   Bu tavizler Osmanlı Ordusunda önemli değişikliklere yol açtı ; savaşma gücünün yanı sıra askerlik disiplinine de ağır darbeler indirdi. Nitekim Rodos seferinde padişahın ağır sözleriyle harekete geçip Rodos'u fetheden Yeniçeriler, bundan beş yıl sonra Viyana'dan yenik, perişan ve bozguna uğramış bir halde, ilk kez "eli boş" dönüyordu..

    

   Osmanlı tarihinde dönüm noktası niteliği taşıyan bu yenilgiye birçok gerekçe arandı. Kimi hava koşullarını gösterdi, kimi Ekim ayında kar yağması nedeniyle Yeniçerilerin ve hayvanlarının üşüdüğünü iddia etti. Kimi de Budin'in teslim olması nedeniyle Yeniçerilerin yağmalamasına izin verilmediğini, ordunun bu yüzden işi ağırdan aldığını ileri sürdü. Kimileri de açlığı, hastalığı bahane etti..
   Aslında gerçek çok farklıydı. Osmanlı Ordusunun gücü, Ortodoks hudutların ötesine kalıcı olarak ulaşamıyordu. Gücü bu kadardı. Çünkü Osmanlı Devleti kazandığı dinsel kimlikle, ticaret güzergahının en önemli ve yaşamsal noktalarındaki tüccarları ürkütüyordu. Ekonomik gücü ve ticaret yollarını mali bakımdan egemenliği altında tutanlar, İstanbul'un kıbleye dönmesinden yeterince rahatsız olmuşlardı. Viyana'yı da kıbleye çevirtmezlerdi..
   Avrupa'da adeta dünya yeniden kurulurken, Kanuni Süleyman da kanun önünde din ve ırk farkını kaldırdı ; herkese (gayrimüslim herkese) ticaret yapmak özgürlüğünü tanıdı...

    




MURAT ÇULCU'nun "Marjinal Tarih Tezleri" kitabından derlenmiştir..

Hiç yorum yok:

Hürriyet

KAYNAK OLARAK KULLANDIĞIM KİTAPLAR..
-------------------------------------------------------
1.DEVLET-İ ALİYYE.I...HALİL İNALCIK 2.OSMANLILAR..HALİL İNALCIK
3.İMP.'UN EN UZUN YÜZYILI..İLBER ORTAYLI
4.SON İMP. OSMANLI..İLBER ORTAYLI
5.TARİHİN IŞIĞINDA..İLBER ORTAYLI
6.OSM. TOPLUMUNDA AİLE..İLBER ORTAYLI
7.OSM.'YI YENİDEN KEŞFETMEK..İ.ORTAYLI
8.BATILILAŞMA YOLUNDA..İLBER ORTAYLI
9.OSMANLI TARİHİ..A.DE LAMARTINE
10.OSMANLI..CAROLİNE FİNKEL
11.OSM.İMP.TARİHİ..NICOLEA JORGA
12,BÜYÜK TÜRK..NICOLEA JORGA
13.YENİLMEZ TÜRK...NICOLEA JORGA
14.TÜRKİYE TARİHİ..ED.SİNA AKŞİN
15.OSM.DÜNYASI VE İNSANLARI..GÜLGÜN ÜÇEL
16.OSMANLI ORDUSU..GÜLGÜN ÜÇEL-AYBET
17,BU MÜLKÜN SULTANLARI..NECDET SAKAOĞLU 18.YENİÇERİLER..REŞAT EKREM KOÇU
19.SON PADİŞAH..YILMAZ ÇETİNER
20.SORULARLA OSM. ..ERHAN AFYONCU
21. SOKOLLU ...RADOVAN SAMARCIC
22. OSM.İMP.TARİHİ...A.CEVDET PAŞA
23. OSM.GERÇEĞİ..ERDOĞAN AYDIN
24. FATİH VE FETİH..ERDOĞAN AYDIN
25.KADINLAR SALTANATI..A.REFİK ALTINAY
26.DOĞU'YA BAKIŞ..GERALD MACLEAN
27.AT SIRTINDA ANADOLU..FREDERIC BURNABY
28.ABDÜLMECİD..HIFZI TOPUZ
29.ŞAH SULTAN ..İSKENDER PALA
30.FLORANSA BÜYÜCÜSÜ..S.RUSHDIE
31.TARİHİMİZLE YÜZLEŞMEK..EMRE KONGAR
32.PARİS'TE BİR OSM.SEFİRİ..ŞEVKET RADO
33.TARİHİN SAKLANAN YÜZÜ..ÇETİN ALTAN
34.OSM.İMP.'DA SON 300 YIL..ALAIN PALMER
35.KONSTANTİNİYYE..PHİLİP MANSELL
36.TÜRKİYE'NİN SİYASİ İNTİHARI..CENGİZ ÖZAKINCI
37.BU VATAN BÖYLE KURTULDU..EROL MÜTERCİMLER
38.16.YÜZYILDA İSTANBUL..METİN AND
39. ERKEN MODERN OSMANLILAR.. VIRGINIA H. AKSAN-DANIEL GOFFMAN
40."POPÜLER TARİH" VE "NTV TARİH " DERGİLERİ
41.İKİNCİ ADAM..Ş.SÜREYYA AYDEMİR
42.HAYAT..AYŞE KULİN
43.DEVRİM VE DEMOKRASİ..NUMAN ESİN
44.BİR NUMARALI TANIK..KURTUL ALTUĞ
45.İHTİLALİN MANTIĞI..Ş.S.AYDEMİR
46.KUTSAL İSYAN...HASAN İZZETTİN DİNAMO
47.KUTSAL BARIŞ...HASAN İZZETTİN DİNAMO
48.ÇÖL KRALİÇESİ...JANET WALLACH
49.YÖNETMENLER,FİLMLER,ÜLKELER..A.DORSAY
50.AY HIRSIZI...SUNAY AKIN
51.ONLAR HEP ORADAYDI...SUNAY AKIN
52.KULE CANBAZI...SUNAY AKIN
53.LÜZUMSUZ BİLGİLER ANSİKLOPEDİSİ..TAMER KORUGAN
54.PRENS..NİCCOLO MACHİAVELLİ
55.İSTANBUL'DA BİR ZÜRAFA..SUNAY AKIN
56.KIZ KULESİNDEKİ KIZILDERİLİ..S.AKIN
57.AH BEYOĞLU,VAH BEYOĞLU..SALAH BİRSEL
58.İSTANBUL-PARİS..SALAH BİRSEL
59.YAVUZ'UN KÜPESİ..ERHAN AFYONCU
60.OSMANLI PADİŞAHLARININ HAYAT HİKAYELERİ...YILMAZ ÖZTUNA
61.BİZİM DİPLOMATLAR..BİLAL N.ŞİMŞİR
62.KİM VAR İMİŞ BİZ BURADA YOĞ İKEN..CEMAL KAFADAR
63.RÜZGARIN GÖLGESİ..CARLOS RUIZ ZAFON
64.MELEĞİN OYUNU..CARLOS RUIZ ZAFON
65.ORTA DOĞU..TAYYAR ARI
66.ABD-ORTA DOĞU-TÜRKİYE..HALUK GERGER
67.ORTA DOĞU.. BERNARD LEWIS
68.ON BİR CUMHURBAŞKANI ON BİR ÖYKÜ.. CÜNEYT ARCAYÜREK
69.ÖFKELİ YILLAR...ALTAN ÖYMEN
70.ATATÜRK'TEN SONRA BUGÜNLERE NASIL GELDİK ?..CÜNEYT ARCAYÜREK
71.ÇANKAYA...CÜNEYT ARCAYÜREK
72.DEMOKRASİNİN İLK YILLARI..C.ARCAYÜREK
73.YENİ İKTİDAR,YENİ DÖNEM..C.ARCAYÜREK
74.BİR İKTİDAR,BİR İHTİLAL..C.ARCAYÜREK
75.NEREDEYSE BİR BALİNA..STEVE JONES
76.MOSSAD GİZLİ TARİHİ...GORDON THOMAS
77.BARIŞA SON VEREN BARIŞ...DAVID FROMKIN
78.SULARIN GETİRDİĞİ PADİŞAH..CAHİT ÜLKÜ
79.TANK SESİYLE UYANMAK..HASAN CEMAL
80.BİR MANİNİZ YOKSA.. ...AYFER TUNÇ
81.ALATURKAFRANKA..ERCAN ÇİTLİOĞLU
82.SUÇUMUZ MÜKEMMEL OLMAK..S.DUMAN
83.DARBE...STEPHEN KINZER
84.ÖZAL HİKAYESİ..HASAN CEMAL
85.TURGUT NEREDEN KOŞUYOR ? ..E.ÇÖLAŞAN
86.YEDİ TEPE ANADOLU...ALİ CANİP OLGUNLU
87."K", "DERBEDER BİR KAHİN"...CANSU YILMAZÇELİK
88.LATİFE HANIM...İPEK ÇALIŞLAR
89."K",YIKIK BİR SARAYDIR DÜNYA..PERİHAN ÖZCAN
90.BEYAZ PERDEDE KIRMIZI FİLMLER.. ATİLLA DORSAY
91.TEK ADAM..Ş.SÜREYYA AYDEMİR
92.DAHİLER VE AŞKLARI...ÖZCAN ERDOĞAN
93.HAYATIM KİTAP..YAŞAR AKSOY
94.BOĞAZİÇİ ŞINGIR MINGIR..SALAH BİRSEL
95.BİR EKONOMİK TETİKÇİNİN İTİRAFLARI...JOHN PERKİNS
96.CUMHURİYET TARİHİ YALANLARI 1. VE 2. CİLT...SİNAN MEYDAN
97. KOMPLO TEORİLERİ..EROL MÜTERCİMLER
98.ÖNCE KADINLAR VE ÇOCUKLAR..SUNAY AKIN
99.BİR ÇİFT AYAKKABI..SUNAY AKIN
100. BENİM CUMHURİYET'İM..EMİNE UŞAKLIGİL
101.DARAĞACINDA ÜÇ FİDAN..NİHAT BEHRAM
102.NEREYE..CAN DÜNDAR
103.İSTANBUL'DAN SAYFALAR..İLBER ORTAYLI
104.BİZİM İZMİRİMİZ..MELİH GÜRSOY
105.GİZLENEN TARİH..BRİAN HAUGHTON
106.BERGAMA DÜŞLERİMİN ŞEHRİ,İZMİR SEVDAM..SELAHATTİN TURAL
107.GÖLGEDEKİLER..CAN DÜNDAR
108.KIRMIZI BİSİKLET..CAN DÜNDAR
109.YAKAMDAKİ YÜZLER..CAN DÜNDAR
110.GEÇMİŞ AYRINTIDA SAKLIDIR..CEMİL KOÇAK