
Dördüncü Murad'ın padişahlığının ilk döneminde vilayetler Abaza İsyanı ile ateşler içinde yanarken, Kemankeş Ali Paşa'nın (yukarıda) tek derdi vardır : Sadrazamlık makamını korumak !..
İşte bu sıralarda Biber Mehmed Paşa Mısır'dan azledilmiş olarak İstanbul'a gelir ve Budin Vilayetine atanır. Mehmed Paşa, Sultan İkinci Osman zamanında bostancı başı görevinde bulunmuştur. Meyhaneleri bastığını ileri sürmemeleri, kendisini de makamından etmemeleri için maiyetinden iki hizmetkarı ile sipahilere 25 bin flori göndermiştir. Fakat hizmetkarlar bunun yarısını kendilerine ayırıp, sipahilere kalanını vermişlerdir. Biber Mehmed Paşa kendilerinden makbuz isteyince, hilelerinin anlaşılmasından korkup efendilerini öldürmek isterler. Derhal sipahilere gidip, Paşanın verdiği altınları geri istediğini söylerler. Sipahiler de öfkelenip Sadrazam Kemankeş Ali Paşa'ya çıkarak, "Biber bize sadrazamlığı elde etmek için flori arz ediyor, ama biz senden hoşnutuz" derler..
O andan itibaren Sadrazam, Biber'in katline karar verir ve akıllara durgunluk verecek bir tezgah düzenler. Ertesi gün, kayınpederi olan Rumeli Kazaskeri Bostanzade'yi Biber Mehmed Paşa'nın yanına gönderir. Biraz sohbetten sonra Bostanzade sarığından bir kağıt çıkarır ve, "Benim yıldız falında üstüme yoktur. Elbette damadım yerine sen sadrazam olursun. Rica ederim ki, o zaman bize eziyet buyurulmaya.." diye yalvar yakar olur..
Biber Mehmed Paşa ise korkuyla, "Efendi git Allah aşkına ! Bırak bu kelamı. Bize sadrazamlık lazım değil.." dese de Bostanzade sürekli ısrar eder. Nihayet Mehmed Paşa, bir söz söylemeden kurtulamayacağını anlayınca, belayı başından savmak için, "Kaderde var ise, hayırlı ola.." der. Bostanzade de hemen damadına koşar, "sadrazamlığa rağbet ve talebi muhakkaktır" der !..
Sadrazam derhal Valide Kösem Sultan'a koşar, "Biber, sipahiyi fitneye tahrik edip flori göndermiştir. Yok edilmezse devlet işlerine halel gelir" der ve onun olurunu alır. Saraydan çıkar çıkmaz da Biber Mehmed Paşa'ya haber gönderir : "El öpmek için saraya giderken bizlere uğrasın, maiyet ile gidelim.." der..
Biber Mehmed Paşa, sadrazamın konağına geldiğinde onun saraya gittiğini öğrenir ve yalnız başına saraya geldiğinde, çamaşırlıkta durdurulur..
KemankeşAli Paşa önceden geldiği sarayda, bostancılara : "Bugün Padişah bir suçluyu helak etmek için ferman vermiştir. Hanginiz yapar ?" diye sorar. Aslında, bostancıbaşılığı zamanında, Biber'in adamlarından olan Kara Mahmud, "Ben yaparım" der ve birkaç bostancı ile merdiven arkasına saklanıp bekler.
Tam bu sırada Biber merdivenden çıkar. Kemankeş onu görür görmez azarlamaya başlar. Zavallı Paşa, onun amacını anlayarak, "Sultanım suçum nedir ? Beni padişaha bulaşmaktan niçin men edersiniz ? Bulaşayım, benim de sözüm vardır" der. Kemankeş onu dinlemez. Biber'in göğsüne bir yumruk vurarak onu merdivenlerden aşağı yuvarlar. Bostancılara da, "Alın şunu, hakkından gelin !" diye bağırınca, merdiven altında bekleyen bostancılarla beraber Kara Mahmud da fırlar ve karşısında eski efendisini görünce şaşırır. Vurmamak ister ama artık mümkün değildir..

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder