Sayfalar

541 ) ACEM'İN İPEĞİ, İNGİLİZ'İN OYUNU !..

     

  16. yüzyıl sonlarında İran ipeği, Levant ticaretini canlandıran ve Osmanlı hazinesini dolduran başka bir zenginlik kaynağı olmuştur. Bu tarihe doğru ipeğin Avrupa ekonomisinde önem kazanması üzerine, Ortaçağlardan beri meşhur olan İran ipeği Bursa, Halep ve İzmir'de Batı tacirlerinin en çok aradıkları ve büyük meblağlar yatırdıkları canlı bir ticaretti. Hazar Denizi'nin güney kıyıları, Gilan, Mazenderan, Arran, Şirvan Ortaçağlardan beri Akdeniz için başlıca ipek üretim merkezlerini oluşturmaktaydı. Bursa'ya, Suriye'den ve İran'dan her yıl yaklaşık 1000 deve yükü ipek gelirdi. İpeğin ikinci büyük pazarı Halep'ti. 1618 baharında Bağdat yoluyla Halep'e 1000 yük ipek gelmişti. 17. yüzyılda İzmir gelişerek İran ipek ticaretinin büyük bir kısmını kendi üzerine çekecektir. Bir Fransız kaynağına göre, 1670'e doğru İran'ın ürettiği 22 bin balya ipekten 3 bin balyası İzmir'e gelmekte ve oradan ihraç edilmekteydi..





   İran, Şah Abbas zamanında, 1587-1628 arasında, büyük rakibi Osmanlı Devleti'ni bu servet kaynağından yoksun etmek için büyük bir çaba gösterdi. İran-Osmanlı savaşı, gerçek bir ekonomik savaş, bir karşılıklı abluka manzarası göstermeye başladı. Şah Abbas, İran ipeğinin Osmanlı ülkesine gitmesini yasakladı. İpeği Avrupalılara başka yollardan satmak ve Osmanlı ülkelerinin transit görevine son vermek gayesiyle büyük diplomatik faaliyetler gösterdi ; o, ipek ihracını yasakladığı gibi, Osmanlılar da altın ve gümüşün gitmesini yasakladılar. Bu durum, İran'da para buhranını şiddetlendirdi. 
   1617'de İngilizler Hint Denizi yolundan İran ipeğine doğrudan doğruya talip oldukları zaman yalnız İngiltere için bu satın alma 3-4 milyon altına varmaktaydı. İngilizler bu kadar parayı krallık dahilinde bulmanın güçlüğünü düşünmekte ve esasen paranın dışarı çıkmasını istemediklerinden karşılığında mal teklif etmekte idiler. Hatırlamalıdır ki, İngilizler ham ipeğin önemli bir kısmını Avrupa pazarlarına sevk etmekteydiler. 1580 kapitülasyonlarından sonra, öncelikle Levant'ta gelişen İngiliz ticareti, kapitalizmin gelişmesinde önemli bir rol oynamıştır. İngilizler, 1620 yılına doğru baharat ve ipek ticaretinin kesilmesiyle, Osmanlı hazinesinin yılda en az 300 bin altın gümrük geliri kaybedeceğini hesaplamaktaydılar. Venedik balyosuna göre, Hint ticareti, gümrük vergisi olarak padişaha senede yarım milyon altın getirmekteydi. 




   Şah Abbas, Osmanlıları ezmek için Hristiyan alemi ile ve özellikle onların o zaman Batı'daki en büyük düşmanı olan Habsburglar ile ittifak yapmayı düşünüyordu. Hatta, İran Şahı'nın İspanya'ya elçi göndererek, Osmanlı İmparatorluğu'nun Asya tarafı İran'a, Avrupa yakası İspanya'ya ait olmak üzere bölüşülmesini önerdiği söylentileri dolaşıyordu. Öte yandan 1583'ten sonra Portekiz'in ve kolonilerinin sahibi sıfatıyla Hint denizlerine gelen güçlü İspanya Kralı II. Philip, Hint yolunu tamamen kapatarak Osmanlı'ya ağır bir darbe vuracağını düşünüyordu..
   1590'da İran'la Osmanlı Devleti arasında barış imzalandı. Fakat bu barış geçiciydi. Şah Abbas, 1599 yazında belli başlı Avrupa saraylarına, Hüseyin Ali Bey adında bir adamını, hizmetinde bulunan İngiliz Sir Anthony Sherley ile beraber elçi olarak gönderdi. Bu heyetin görevi, Osmanlı İmparatorluğu aleyhine Hristiyan hükumetleri ile büyük bir ittifak yapılmasını ve ticaret yolunun Osmanlı ülkelerinden başka tarafa çekilmesini sağlamaktı. Karadeniz ve Kafkaslar'a doğru ilerleyen Rus Çarlığı ile Osmanlı arasındaki gerginlik, İran ile Moskova arasında dostça ilişkilere yol açtığından Osmanlı İmparatorluğu her yandan çember içine alınmış olacaktı. Osmanlılar ile savaş halinde bulunan imparator, İran elçilerini iyi karşıladı ve Şah'a teşvik edici bir cevap yazdı. Hristiyan hükumetleri arasında Osmanlı'ya karşı bir Liga oluşturma çabalarına devam edeceğini vaat etmesinin yanı sıra, Hristiyanların Türklerle ticaretini önlemeye çalışacağını, İran Şahının da kendi Gürcüler ve Ruslar ile aynı şeyi yapması gerektiğini bildiriyordu. 
   Papa tarafından da kabul edilen İran elçi heyeti İspanya'ya İspanya'ya, oradan da İngiltere'ye gitti. Osmanlı Hükumeti bu girişimlerden haberdardı ve İngiliz elçisini sorguya çekiyordu. İran diplomatik atağı, o zaman için görünürde bir sonuç vermedi. 1603'te İranlılarla Osmanlılar arasında savaş yeniden başladı. Şah Abbas, Avrupa'ya yeniden elçi heyetleri gönderdi. 1610'da Avrupa'ya giden bir İran elçi heyeti Lizbon'a beraberinde denemek amacıyla 200 balya ipek getirmiş ve deniz yolunun daha ucuz olduğunu göstermişti. O zaman Madrid'teki Venedik elçisinin istihbaratına göre, İranlıların başlıca amaçlarından biri, padişahı ipek üzerinden aldığı gümrük gelirinden mahrum etmekti. İngiltere'ye giden bir İran heyeti, ipek ticareti için İran'a gemiler ve Türklere karşı silah gönderilmesini istediyse de görüşmeler bir sonuç vermedi. Londra'ya aynı tarihte İstanbul'dan çavuşlar geldi ve İngiltere Kralı, İran elçisini kabul etmedi. O yıl, Türkiye'ye önemli miktarda İngiliz çeliği ve kılıç gönderildi..
   Bununla beraber İngilizler, çok geçmeden Hollandalılarla beraber Osmanlı'nın Hint ve İran ticaretini ciddi surette baltalayacaklardır. İngilizler ve Hollandalılar, 1590'dan beri ateş gücü yüksek kalyonlarıyla Akdeniz'de egemen duruma geldikleri gibi, 1613 tarihine doğru Hint Okyanusu'ndan Kızıldeniz'e saldırılar yapmaya başladılar ; bu saldırılar o kadar arttı ki, Osmanlı divanı buna karşı ciddi önlemler almak gereğini hissetti ve Kızıldeniz'de bir donanma yapılması için Mısır'a beş kalyon kereste gönderdi. Çok geçmeden İngiliz hükumeti, İran'ın ipek ticareti için yeni bir yol arama girişimini benimsedi..
   1619'da İran'a İngiliz gemilerinin gidip ipek aldıkları haberi, Osmanlıları ve Venedik'i çok kaygılandırdı. İstanbul'daki Venedik balyosu, Osmanlı hükumetini uyarıyor ve Suriye yolu üzerinden ipek ve diğer eşya ticaretinin tamamen duracağını söylüyordu. 
   Veziriazam, bilhassa deniz yolunun uzunluğunu öne sürerek bu endişeye katılmaz göründü. Gerçekten bu sırada İran'la barış imzalanmış (1618 Serav Barışı) ; Halep pazarına Bağdat yoluyla büyük miktarda ipek ve diğer maddeler gelmeye başlamıştı. Fakat şimdi İran ipeğinin bir kısmı İngiltere'ye Güney İran'dan, Hint Okyanusu yoluyla gidiyordu. Bu sırada, Halep'te Osmanlı'nın yanlış bir siyasetle ipek üzerinden yeni yeni vergiler almaya kalkışması, yeni bir ipek yolu açmaya çalışanların çabalarını artırmalarına sebep oldu. 1622'de Londra'daki Venedik elçisi, Hint Okyanusu'ndan gelen üç geminin İngiltere'ye önemli miktarda İran ipeği getirdiğini bildirmekteydi. Osmanlı hükumeti, içinde bulunduğu güçlükler yüzünden, bazı önemsiz tedbirler almakla yetindi. Şah'ın yeni kurduğu Bender-Abbas Limanı, İngiliz ve Hollanda ticareti sayesinde hızla gelişmiş, Güney Asya'nın en büyük limanlarından biri haline gelmişti. 
   İran ticaretinin kısmen Hint Denizi'ne yönelmesi, Osmanlı transit ticareti için o nispette bir kayıp demekti. Bağdat'ı zapt etmiş olan Şah, Osmanlılardan Halep'i de alarak ipeği daha kısa yoldan ulaştırma olanağını öne sürmekteydi. Bağdat ve Halep'in aynı elde bulunması, Hürmüz-Basra-Bağdat'tan geçen Hint ticaret yolunun işlemesi için gerekliydi. İşte Osmanlı Devleti'nin Bağdat'ı geri almak için, o kadar büyük çaba göstermesinin bir sebebi budur. Bağdat, ancak 1638'de Dördüncü Murad tarafından geri alınacaktır..
   Türkiye ile İran arasında 1639'da imzalanan Kasrışirin Antlaşması uzun bir dönem için savaşa son verdi. Şah Abbas 1628 yılında ölmüş ve halefi onun ülkede ipek tekeli siyasetini terk etmişti. 17. yüzyılda İzmir'i Halep'ten daha ileri bir ticaret merkezi haline getiren başlıca etkenlerden biri İran'da ipek ticareti olmuştur. 
   1580-1630 döneminde Osmanlı'nın dünya ticaretindeki kayıpları, kuşkusuz, genel ekonomik düşüş ve değerli maden stokunun azalmasında başlıca etkenlerden biridir ve para hareketlerini kuvvetle etkilemiştir. Osmanlı bütçe hareketleri bu düşüşü açık biçimde yansıtmaktadır. 1527-1528 mali yılında 277 milyon akçeye (4.6 milyon altın) varan ve 127 milyon akçe fazlalık veren merkezi hazine, 1597-1598'de 300 milyon akçe (düşük ayar akçe karşılığı 2-2.4 milyon altına) düşmüş ve o yıl 600 milyon akçe açık vermiştir...

      

Hiç yorum yok:

Hürriyet

KAYNAK OLARAK KULLANDIĞIM KİTAPLAR..
-------------------------------------------------------
1.DEVLET-İ ALİYYE.I...HALİL İNALCIK 2.OSMANLILAR..HALİL İNALCIK
3.İMP.'UN EN UZUN YÜZYILI..İLBER ORTAYLI
4.SON İMP. OSMANLI..İLBER ORTAYLI
5.TARİHİN IŞIĞINDA..İLBER ORTAYLI
6.OSM. TOPLUMUNDA AİLE..İLBER ORTAYLI
7.OSM.'YI YENİDEN KEŞFETMEK..İ.ORTAYLI
8.BATILILAŞMA YOLUNDA..İLBER ORTAYLI
9.OSMANLI TARİHİ..A.DE LAMARTINE
10.OSMANLI..CAROLİNE FİNKEL
11.OSM.İMP.TARİHİ..NICOLEA JORGA
12,BÜYÜK TÜRK..NICOLEA JORGA
13.YENİLMEZ TÜRK...NICOLEA JORGA
14.TÜRKİYE TARİHİ..ED.SİNA AKŞİN
15.OSM.DÜNYASI VE İNSANLARI..GÜLGÜN ÜÇEL
16.OSMANLI ORDUSU..GÜLGÜN ÜÇEL-AYBET
17,BU MÜLKÜN SULTANLARI..NECDET SAKAOĞLU 18.YENİÇERİLER..REŞAT EKREM KOÇU
19.SON PADİŞAH..YILMAZ ÇETİNER
20.SORULARLA OSM. ..ERHAN AFYONCU
21. SOKOLLU ...RADOVAN SAMARCIC
22. OSM.İMP.TARİHİ...A.CEVDET PAŞA
23. OSM.GERÇEĞİ..ERDOĞAN AYDIN
24. FATİH VE FETİH..ERDOĞAN AYDIN
25.KADINLAR SALTANATI..A.REFİK ALTINAY
26.DOĞU'YA BAKIŞ..GERALD MACLEAN
27.AT SIRTINDA ANADOLU..FREDERIC BURNABY
28.ABDÜLMECİD..HIFZI TOPUZ
29.ŞAH SULTAN ..İSKENDER PALA
30.FLORANSA BÜYÜCÜSÜ..S.RUSHDIE
31.TARİHİMİZLE YÜZLEŞMEK..EMRE KONGAR
32.PARİS'TE BİR OSM.SEFİRİ..ŞEVKET RADO
33.TARİHİN SAKLANAN YÜZÜ..ÇETİN ALTAN
34.OSM.İMP.'DA SON 300 YIL..ALAIN PALMER
35.KONSTANTİNİYYE..PHİLİP MANSELL
36.TÜRKİYE'NİN SİYASİ İNTİHARI..CENGİZ ÖZAKINCI
37.BU VATAN BÖYLE KURTULDU..EROL MÜTERCİMLER
38.16.YÜZYILDA İSTANBUL..METİN AND
39. ERKEN MODERN OSMANLILAR.. VIRGINIA H. AKSAN-DANIEL GOFFMAN
40."POPÜLER TARİH" VE "NTV TARİH " DERGİLERİ
41.İKİNCİ ADAM..Ş.SÜREYYA AYDEMİR
42.HAYAT..AYŞE KULİN
43.DEVRİM VE DEMOKRASİ..NUMAN ESİN
44.BİR NUMARALI TANIK..KURTUL ALTUĞ
45.İHTİLALİN MANTIĞI..Ş.S.AYDEMİR
46.KUTSAL İSYAN...HASAN İZZETTİN DİNAMO
47.KUTSAL BARIŞ...HASAN İZZETTİN DİNAMO
48.ÇÖL KRALİÇESİ...JANET WALLACH
49.YÖNETMENLER,FİLMLER,ÜLKELER..A.DORSAY
50.AY HIRSIZI...SUNAY AKIN
51.ONLAR HEP ORADAYDI...SUNAY AKIN
52.KULE CANBAZI...SUNAY AKIN
53.LÜZUMSUZ BİLGİLER ANSİKLOPEDİSİ..TAMER KORUGAN
54.PRENS..NİCCOLO MACHİAVELLİ
55.İSTANBUL'DA BİR ZÜRAFA..SUNAY AKIN
56.KIZ KULESİNDEKİ KIZILDERİLİ..S.AKIN
57.AH BEYOĞLU,VAH BEYOĞLU..SALAH BİRSEL
58.İSTANBUL-PARİS..SALAH BİRSEL
59.YAVUZ'UN KÜPESİ..ERHAN AFYONCU
60.OSMANLI PADİŞAHLARININ HAYAT HİKAYELERİ...YILMAZ ÖZTUNA
61.BİZİM DİPLOMATLAR..BİLAL N.ŞİMŞİR
62.KİM VAR İMİŞ BİZ BURADA YOĞ İKEN..CEMAL KAFADAR
63.RÜZGARIN GÖLGESİ..CARLOS RUIZ ZAFON
64.MELEĞİN OYUNU..CARLOS RUIZ ZAFON
65.ORTA DOĞU..TAYYAR ARI
66.ABD-ORTA DOĞU-TÜRKİYE..HALUK GERGER
67.ORTA DOĞU.. BERNARD LEWIS
68.ON BİR CUMHURBAŞKANI ON BİR ÖYKÜ.. CÜNEYT ARCAYÜREK
69.ÖFKELİ YILLAR...ALTAN ÖYMEN
70.ATATÜRK'TEN SONRA BUGÜNLERE NASIL GELDİK ?..CÜNEYT ARCAYÜREK
71.ÇANKAYA...CÜNEYT ARCAYÜREK
72.DEMOKRASİNİN İLK YILLARI..C.ARCAYÜREK
73.YENİ İKTİDAR,YENİ DÖNEM..C.ARCAYÜREK
74.BİR İKTİDAR,BİR İHTİLAL..C.ARCAYÜREK
75.NEREDEYSE BİR BALİNA..STEVE JONES
76.MOSSAD GİZLİ TARİHİ...GORDON THOMAS
77.BARIŞA SON VEREN BARIŞ...DAVID FROMKIN
78.SULARIN GETİRDİĞİ PADİŞAH..CAHİT ÜLKÜ
79.TANK SESİYLE UYANMAK..HASAN CEMAL
80.BİR MANİNİZ YOKSA.. ...AYFER TUNÇ
81.ALATURKAFRANKA..ERCAN ÇİTLİOĞLU
82.SUÇUMUZ MÜKEMMEL OLMAK..S.DUMAN
83.DARBE...STEPHEN KINZER
84.ÖZAL HİKAYESİ..HASAN CEMAL
85.TURGUT NEREDEN KOŞUYOR ? ..E.ÇÖLAŞAN
86.YEDİ TEPE ANADOLU...ALİ CANİP OLGUNLU
87."K", "DERBEDER BİR KAHİN"...CANSU YILMAZÇELİK
88.LATİFE HANIM...İPEK ÇALIŞLAR
89."K",YIKIK BİR SARAYDIR DÜNYA..PERİHAN ÖZCAN
90.BEYAZ PERDEDE KIRMIZI FİLMLER.. ATİLLA DORSAY
91.TEK ADAM..Ş.SÜREYYA AYDEMİR
92.DAHİLER VE AŞKLARI...ÖZCAN ERDOĞAN
93.HAYATIM KİTAP..YAŞAR AKSOY
94.BOĞAZİÇİ ŞINGIR MINGIR..SALAH BİRSEL
95.BİR EKONOMİK TETİKÇİNİN İTİRAFLARI...JOHN PERKİNS
96.CUMHURİYET TARİHİ YALANLARI 1. VE 2. CİLT...SİNAN MEYDAN
97. KOMPLO TEORİLERİ..EROL MÜTERCİMLER
98.ÖNCE KADINLAR VE ÇOCUKLAR..SUNAY AKIN
99.BİR ÇİFT AYAKKABI..SUNAY AKIN
100. BENİM CUMHURİYET'İM..EMİNE UŞAKLIGİL
101.DARAĞACINDA ÜÇ FİDAN..NİHAT BEHRAM
102.NEREYE..CAN DÜNDAR
103.İSTANBUL'DAN SAYFALAR..İLBER ORTAYLI
104.BİZİM İZMİRİMİZ..MELİH GÜRSOY
105.GİZLENEN TARİH..BRİAN HAUGHTON
106.BERGAMA DÜŞLERİMİN ŞEHRİ,İZMİR SEVDAM..SELAHATTİN TURAL
107.GÖLGEDEKİLER..CAN DÜNDAR
108.KIRMIZI BİSİKLET..CAN DÜNDAR
109.YAKAMDAKİ YÜZLER..CAN DÜNDAR
110.GEÇMİŞ AYRINTIDA SAKLIDIR..CEMİL KOÇAK