Sayfalar

817 ) MUSTAFA KEMAL'İN "AYDINLANMA BOMBASI" VE KARAKAŞ RÜŞTÜ HADİSESİ

    

Dönme meselesi ve onlara dair kamusal bilgi, Karakaşzade Mehmed Rüştü Efendi TBMM'ne ve ardından 1 Ocak 1924'de de Mustafa Kemal'e hitaben bir dilekçe gönderene kadar görece sınırlı kaldı. Nüfus mübadelesi daha uygulama aşamasındayken gönderilen dilekçe, en hararetli aşamasının yaşandığı Ocak 1924'den itibaren, kamuoyunda uzun sürecek bir tartışmaya yol açtı. Tartışmaya katılanlar, üç mezhebe ait Dönmeler ya da bu "gizemli" cemaati merak eden ya da eleştiren Dönme olmayan kimselerdi..
Karakaş Rüştü'nün ifadeleriyle, Mustafa Kemal'in "Aydınlanma bombası" Dönme tarihinin akışını tamamıyla değiştirmişti. Ayrıca bu dönem, Dönmelerin "Selanikliler" diye adlandırılmaya başladığı bir dönem olarak da dikkat çekicidir. Rüştü (1880-1926 ?) Feyziye Mektebi'nden mezun olan ve Selanik, İstanbul ve Berlin'de dükkanları bulunan bir tüccardı. Dilekçesinde, iki amacı olduğunu belirtiyordu : Dönmelerin şimdiye kadar çifte bir hayat yaşadıklarının Türkler tarafından fark edilmesi ile Dönmelerin gizli hayatlarının sonlandırılması ve yeni Türk kimliğini benimsemek için ikna edilmesi..
Dilekçe, Türk Sesi, Vakit, Vatan, Akşam, İleri, Tanin, Tevhid-i Efkâr, Son Saat, Sebilülreşad, Resimli Dünya, Resimli Gazete ve Mihrab gibi önde gelen günlük gazetelerin birçoğu tarafından haber yapıldı ve üzerine tartışmalar döndü. Bu durumda dahi, Dönmeler arasında yaşanan iç tartışmaların sadece küçük bir kısmı gazete ve dergilere sızabildi..



Hadise, Rüştü'nün dilekçesinin (Yunus Nadi tarafından yayımlanan)(üstte) "Yenigün"de 1 Ocak 1924 tarihinde gün yüzüne çıkmasıyla başladı. Ertesi gün "Vakit"de, İhsan adında birisi tarafından yayımlanan kısa bir makaleyle, tartışma alev aldı. İhsan'ın yazısının başındaki sorgulayıcı "Dönmelerin Türklükle ne alakası var ?" sorusu tartışmaların dinamosu oldu..
Ondan sonraki gün ve aylarda Rüştü ile röportajlar ve Dönmelerle ilgili lehte veya aleyhte haberler, neredeyse bütün büyük gazetelerde boy göstermeye başladı. Rüştü röportajlarında, Dönmelerin tamamıyla gizli Yahudi olduğu ve asırlardır Türklerin gözünü boyadıkları şeklindeki ana tezlerini tekrar etti. Bazılarına göre Rüştü'nün motivasyonu samimiydi ; bazıları ise onun bazı Türklerden para aldığından şüpheleniyordu. Yine, bazıları, onun motivasyonunun tamamıyla şahsi olduğunu, otuz yaşında cemaatten kovulduktan sonra kendi insanlarından intikam almak istediğini iddia ediyordu..
4 Ocak'ta, Necmettin Sadak tarafından yayımlanan "Akşam", Rüştü'nün Meclis'e gönderdiği dilekçesinin tamamını yeniden yayımladı ve benzeri bir dilekçenin Yunan Parlamentosu'na da gönderildiğini yazdı. Haberde, Yunanlıların Dönmeleri, "Türklerden bin kat daha tehlikeli" bulduklarına ve Selanik'te kalma taleplerinin reddedildiğine de değiniliyordu. 
Ahmet Cevdet tarafından yayımlanan "İkdam"da, adı belirtilmemiş bir yazar, Dönmelerin ne Türk ne de Müslüman olduğunu yazdı. Türkleri aldatarak hayli zengin olmuşlardı ve dolayısıyla Meclis, onları mübadeleden muaf tutmalıydı ; çünkü mübadele, Arnavut Müslümanların dahi muaf tutulduğu bir şekilde "ırk"a dayalı olarak gerçekleştiriliyordu..
Aynı gün, Celal Nuri (İleri) (altta ortada)  tarafından yayımlanan "İleri"den (altta sağda) muhabirler, Rüştü'nün babalarına kızgın ve öfkeli olan, onun fikirlerinin bütün Dönmelerin temsilcisi olamayacağını söyleyen oğullarından alıntılara yer verdi.. 

      

Ahmet Emin'in (Yalman) (üsttesolda) "Vatan"ı, Rüştü'nün "akıl" sağlığından ve "şahsi sorunları"ndan bahseden ilk gazete oldu. Yazarı muhtemelen Dönmelerin Yakubi mezhebinden Ahmet Emin'in kendisi olan makalede, Selanik'te böyle bir cemaatin olduğu ve "Avustralya ile Tazmanya'daki ilkel kabileler"de bulunabilecek gülünç âdetlere benzer âdetlere sahip bulundukları ; lakin bilim ve teknolojinin gelişmesiyle, bu âdetlerin çoğunun ortadan kalktığı iddia ediliyordu. Halihazırda cemaat tamamıyla Türk toplumuna asimile olmuştu ve aralarından (Hasan Tahsin olarak bilinen) Osman Nevres (altta solda) ve Askeri Tıbbiye Müdürü Şükrü Bey (altta sağda) gibi milli kahramanlar çıkmıştı.. 

    

5 Ocak'ta mason ve muhtemelen Dönme olan, "Tanin"in başyazarı Hüseyin Cahit (Yalçın)(altta), Rüştü'nün "saçma" ve "tuhaf" iddialarını reddeden uzun bir makale yayımladı. (Dönmeler artık bu adla anılmaya başladıkları için) "Selanikliler"i savunan Hüseyin Cahit, "Milliyet hars (kültür) ve histen daha fazla önemlidir. Bu nedenle Arnavut veya Arap kanından olan bir Müslüman saf ve fedakar bir Türk olabilir" diye yazdı. Selanikliler Türkçe konuşuyorlardı ve imparatorluktaki diğer etnik grupların aksine, ayrılıkçı siyasal hesapları yoktu. Dinleri söz konusu olduğunda bazıları "batıl" inançlar besleyebilirlerdi ; ancak eğitim ve medeniyetin ilerlemesiyle, bunlar zaten ortadan kalkmıştı. Yurtseverlikleri, ahlaki nitelikleri, dürüstlük ve vatana hizmetleri sorgulanamazdı. Bu nedenle mübadeleden muaf tutulmaları kabul edilemezdi... 



Aynı gün "Vatan"da adı belirtilmemiş bir yazar, Rüştü'nün adını vermek istemeyen akrabalarından birisinin mektubuna yer verdi. Mektuba göre Rüştü, ekonomik sorunlarla ve iki acı boşanmayla mücadele ediyordu. Ülke dışında kalabilmek için Türk elçiliklerinden birisine bir iş başvurusu yapmıştı. Ankara'ya gidiş nedeni buydu. Rüştü, hiçbir biçimde Selaniklilerin temsilcisi değildi ; ancak kendisini temsil edebilirdi. Mektubu alıntılayan yazar, Rüştü'nün bazı iddialarının geçmiş için geçerli olduğunu ; ancak bu uygulamaların artık ortadan kalktığını yazıyordu. Ardından, Rüştü'nün Türklere Dönme cemaatini reddetmelerini söylemedeki asıl amacının, Dönmeleri nüfus mübadelesinden muaf tutmak olduğunu belirtiyordu. "Aksi taktirde hangi makul insan 'Sizi asırlardık kandırdık, kanınızı emdik, bizi artık kendinizden ayrı tutun' diyebilirdi !" Sonra, yazar, "Ataları iki asır önce ihtida etmiş birisine 'Dönme' demek doğru mu ? Tarihte geriye gidersek, o zaman herkes Dönmedir" diyordu. 
"Vakit" ile "Tanin"in, mesele hakkında Yakubi bakış açısını göstererek, Dönme yerine Selanikli ifadesini kullanmasının nedeni de buydu. Cumhuriyet arşivleri incelendiğinde, coğrafi kökeni gösteren Selanikli ile herhangi bir mühtediyi gösteren Dönme ifadesinin, 1920'lerde Türk görevlileri tarafından birbirinin yerine kullanıldığı görülür..
"Vakit", 7 Ocak'ta TBMM'nin kapalı bir oturumda meseleyi tartıştığını yazar. Aynı sayıda, Rüştü'nün Dönmelere mektubuyla da karşılaşırız. Kendisi hakkındaki bütün suçlamaları reddeden Rüştü, "kardeşleri"ni asırlık ikiyüzlülüklerini terk etmeye ve Türk milletine katılmaya çağırır. Bu arada "Vatan" da Rüştü'nün Mustafa Kemal'e mektubunu yayımlar. Burada Rüştü, yurttaşları için ortak bir kimlik yaratamamış olmasını Osmanlı sisteminin hatası olarak görüyordu. Artık bunu yapmanın zamanı gelmişti. Mustafa Kemal'den, Dönme meselesini çözmesini ve onların eskiden olduğu gibi yaşamaya devam etmesine izin vermemesini rica ediyordu ; çünkü bu, homojen bir Türk kimliğinin oluşmasına olumsuz etkide bulunacaktı. Eğer davet edilirse, Mustafa Kemal'e Dönmeler hakkında ayrıntılı bilgiler aktarabileceğini söylüyordu. Mustafa Kemal'in cevabının ne olduğunu bilmiyoruz ; lakin dilekçenin Başbakanlık'a aktarıldığını öğreniyoruz. Aynı gün "Vakit"in başyazarı, eğer Selanikliler Yunan Parlamentosu'na başvurarak Yunanistan'da kalmaları için talepte bulunmuşlarsa, onların Türkiye'ye getirilmesinin hiçbir faydası olmayacağını ileri sürerek, Meclis'i nüfus mübadelesi gerçekleştirilmeden önce Selanikliler hakkında bir araştırma yapmaya çağırıyordu. Muhtelit (karma) Mübadele Komisyonu Başkanı Tevfik Rüştü'nün (Aras) (altta), Dönmelerin Yunanistan'da kalma talepleri hakkındaki haberleri yalanladığı görülmektedir ; çünkü gazetenin başyazarı, komisyonun başkanının şahitliğinin iddiaları çürütmek için yeterli olmadığını söyler. Başyazar ayrıca, nüfus mübadelesinin dini kimlik bazında gerçekleştirildiğini de ekler..



Nüfus mübadelesine dahil olma kriterlerinin birçok kimse için kafa karıştırıcı olduğu görülmektedir. Geriye doğru bakıldığında, Yunanlılar için ana kriterin din olduğu ve bu nedenle onların Türkçe konuşan Rum Ortodoks Karamanlı cemaatini mübadeleye dahil ettiklerini ; Türkler için ise kriterin hem din hem de ırk olduğunu, bu nedenle Arnavut Müslümanların Türkiye'ye getirilmediğini söyleyebiliriz..
10 Ocak'ta "Vatan", "genç bir adam"ın, Selanik'te 250 yıldır gelişmekte olan bir kavmin tarihi ve dahili yapısı üzerine notlarını yayımlayacağını duyurur. "Bir tarih araştırmacısı" olarak sunulan bu "genç adam", 1915 yılında ABD'de Columbia Üniversitesi'nden sosyoloji doktora derecesi alan ilk Türk olan, Yakubi mezhebi mensubu, Ahmet Emin'den (Yalman) başkası değildir !..
İronik bir biçimde, Rüştü gibi Ahmet Emin de, ortak bir Türk kimliğini yaratamadığı için Osmanlı çoğulculuğunu ve hoşgörüsünü suçlar. Artık ulus-devletin halkı üzerine bir kimlik empoze etmesi ve kültürünü homojenleştirmesi zamanıdır. Dönme cemaatinin tarihinden bahseden Ahmet Emin Yalman dahil herkesin, bilim, teknoloji ve modern eğitimin Dönme geleneğini bitirdiğini iddia etmesi de ilginç bir husustur..
Tartışmalar hem içeride hem de dışarıda hummalı bir şekilde devam ederken, İhsan Arif, 17 ve 18 Ocak'ta "Akşam"da iki makale daha kaleme alır ; bu makalelerde yazar, Dönmeler tarafından 15 yıl önce "aforoz" edildiğini ve onlardan nefret ettiğini söyleyen Rüştü'nün bir Türk bakkalın kızıyla evlendiğini duyurur. 28 Ocak'ta,özellikle Kapancılar ile Yakubilerin artık faal örgütlerinin kalmadığını ileri süren Ahmet Emin Yalman'a karşı yazdığı reddiyede, Rüştü, "yalnızca yaşlılar değil, birçok genç Dönmenin de batıl inançlara inandığını" söyler.. 
Bu röportajlardan sonra Rüştü susar veya susturulur..  
Tartışmaların Türkiye'deki seyri bu şekilde devam ederken, Yunanistan'da konu tamamen kapanmamıştı. Nüfus mübadelesinden sonra Selanik'te kalan Dönmeler hakkında ateşli bir tartışma yaşanıyordu. Kentte Arnavut, Sırp veya diğer Avrupa ülkelerinin vatandaşlığını almış 60-100 kadar Dönme vardı. Yunan gazeteleri, onları hilebazlıkla, yasadışı göçmenlik ve gaspçılıkla suçluyordu. Nihayette birçoğu Türkiye'ye veya Avrupa'ya gitmeye zorlandı. Dönmelerin ya Mübadele sırasında ya da daha sonraki baskılarla Yunanistan'dan ayrılmaları orada kalan Yahudilerin tamamının 1940'larda toplama kamplarına gönderildiği ve Naziler tarafından yok edildiği öğrenildiğinde bir lütuf olarak algılanacaktı.. Bazı Dönmeler için bu durum, Mesih Sabatay Sevi'nin mucizesinden başka bir şey değildi. Mesih'in bahsettiği kurtarıcılık bu olsa gerekti. Zira eğer orada kalsalardı, Nazi toplama kamplarına gönderilip yok edilen 40 bin kadar Yunanistanlı Yahudi'nin başlarına gelen, onların da başlarına gelecekti..



CENGİZ ŞİŞMAN'ın "Suskunluğun Yükü / Sabatay Sevi ve Osmanlı-Türk Dönmelerinin Evrimi" adlı kitabından derlenmiş bir yazıdır..       

Hiç yorum yok:

Hürriyet

KAYNAK OLARAK KULLANDIĞIM KİTAPLAR..
-------------------------------------------------------
1.DEVLET-İ ALİYYE.I...HALİL İNALCIK 2.OSMANLILAR..HALİL İNALCIK
3.İMP.'UN EN UZUN YÜZYILI..İLBER ORTAYLI
4.SON İMP. OSMANLI..İLBER ORTAYLI
5.TARİHİN IŞIĞINDA..İLBER ORTAYLI
6.OSM. TOPLUMUNDA AİLE..İLBER ORTAYLI
7.OSM.'YI YENİDEN KEŞFETMEK..İ.ORTAYLI
8.BATILILAŞMA YOLUNDA..İLBER ORTAYLI
9.OSMANLI TARİHİ..A.DE LAMARTINE
10.OSMANLI..CAROLİNE FİNKEL
11.OSM.İMP.TARİHİ..NICOLEA JORGA
12,BÜYÜK TÜRK..NICOLEA JORGA
13.YENİLMEZ TÜRK...NICOLEA JORGA
14.TÜRKİYE TARİHİ..ED.SİNA AKŞİN
15.OSM.DÜNYASI VE İNSANLARI..GÜLGÜN ÜÇEL
16.OSMANLI ORDUSU..GÜLGÜN ÜÇEL-AYBET
17,BU MÜLKÜN SULTANLARI..NECDET SAKAOĞLU 18.YENİÇERİLER..REŞAT EKREM KOÇU
19.SON PADİŞAH..YILMAZ ÇETİNER
20.SORULARLA OSM. ..ERHAN AFYONCU
21. SOKOLLU ...RADOVAN SAMARCIC
22. OSM.İMP.TARİHİ...A.CEVDET PAŞA
23. OSM.GERÇEĞİ..ERDOĞAN AYDIN
24. FATİH VE FETİH..ERDOĞAN AYDIN
25.KADINLAR SALTANATI..A.REFİK ALTINAY
26.DOĞU'YA BAKIŞ..GERALD MACLEAN
27.AT SIRTINDA ANADOLU..FREDERIC BURNABY
28.ABDÜLMECİD..HIFZI TOPUZ
29.ŞAH SULTAN ..İSKENDER PALA
30.FLORANSA BÜYÜCÜSÜ..S.RUSHDIE
31.TARİHİMİZLE YÜZLEŞMEK..EMRE KONGAR
32.PARİS'TE BİR OSM.SEFİRİ..ŞEVKET RADO
33.TARİHİN SAKLANAN YÜZÜ..ÇETİN ALTAN
34.OSM.İMP.'DA SON 300 YIL..ALAIN PALMER
35.KONSTANTİNİYYE..PHİLİP MANSELL
36.TÜRKİYE'NİN SİYASİ İNTİHARI..CENGİZ ÖZAKINCI
37.BU VATAN BÖYLE KURTULDU..EROL MÜTERCİMLER
38.16.YÜZYILDA İSTANBUL..METİN AND
39. ERKEN MODERN OSMANLILAR.. VIRGINIA H. AKSAN-DANIEL GOFFMAN
40."POPÜLER TARİH" VE "NTV TARİH " DERGİLERİ
41.İKİNCİ ADAM..Ş.SÜREYYA AYDEMİR
42.HAYAT..AYŞE KULİN
43.DEVRİM VE DEMOKRASİ..NUMAN ESİN
44.BİR NUMARALI TANIK..KURTUL ALTUĞ
45.İHTİLALİN MANTIĞI..Ş.S.AYDEMİR
46.KUTSAL İSYAN...HASAN İZZETTİN DİNAMO
47.KUTSAL BARIŞ...HASAN İZZETTİN DİNAMO
48.ÇÖL KRALİÇESİ...JANET WALLACH
49.YÖNETMENLER,FİLMLER,ÜLKELER..A.DORSAY
50.AY HIRSIZI...SUNAY AKIN
51.ONLAR HEP ORADAYDI...SUNAY AKIN
52.KULE CANBAZI...SUNAY AKIN
53.LÜZUMSUZ BİLGİLER ANSİKLOPEDİSİ..TAMER KORUGAN
54.PRENS..NİCCOLO MACHİAVELLİ
55.İSTANBUL'DA BİR ZÜRAFA..SUNAY AKIN
56.KIZ KULESİNDEKİ KIZILDERİLİ..S.AKIN
57.AH BEYOĞLU,VAH BEYOĞLU..SALAH BİRSEL
58.İSTANBUL-PARİS..SALAH BİRSEL
59.YAVUZ'UN KÜPESİ..ERHAN AFYONCU
60.OSMANLI PADİŞAHLARININ HAYAT HİKAYELERİ...YILMAZ ÖZTUNA
61.BİZİM DİPLOMATLAR..BİLAL N.ŞİMŞİR
62.KİM VAR İMİŞ BİZ BURADA YOĞ İKEN..CEMAL KAFADAR
63.RÜZGARIN GÖLGESİ..CARLOS RUIZ ZAFON
64.MELEĞİN OYUNU..CARLOS RUIZ ZAFON
65.ORTA DOĞU..TAYYAR ARI
66.ABD-ORTA DOĞU-TÜRKİYE..HALUK GERGER
67.ORTA DOĞU.. BERNARD LEWIS
68.ON BİR CUMHURBAŞKANI ON BİR ÖYKÜ.. CÜNEYT ARCAYÜREK
69.ÖFKELİ YILLAR...ALTAN ÖYMEN
70.ATATÜRK'TEN SONRA BUGÜNLERE NASIL GELDİK ?..CÜNEYT ARCAYÜREK
71.ÇANKAYA...CÜNEYT ARCAYÜREK
72.DEMOKRASİNİN İLK YILLARI..C.ARCAYÜREK
73.YENİ İKTİDAR,YENİ DÖNEM..C.ARCAYÜREK
74.BİR İKTİDAR,BİR İHTİLAL..C.ARCAYÜREK
75.NEREDEYSE BİR BALİNA..STEVE JONES
76.MOSSAD GİZLİ TARİHİ...GORDON THOMAS
77.BARIŞA SON VEREN BARIŞ...DAVID FROMKIN
78.SULARIN GETİRDİĞİ PADİŞAH..CAHİT ÜLKÜ
79.TANK SESİYLE UYANMAK..HASAN CEMAL
80.BİR MANİNİZ YOKSA.. ...AYFER TUNÇ
81.ALATURKAFRANKA..ERCAN ÇİTLİOĞLU
82.SUÇUMUZ MÜKEMMEL OLMAK..S.DUMAN
83.DARBE...STEPHEN KINZER
84.ÖZAL HİKAYESİ..HASAN CEMAL
85.TURGUT NEREDEN KOŞUYOR ? ..E.ÇÖLAŞAN
86.YEDİ TEPE ANADOLU...ALİ CANİP OLGUNLU
87."K", "DERBEDER BİR KAHİN"...CANSU YILMAZÇELİK
88.LATİFE HANIM...İPEK ÇALIŞLAR
89."K",YIKIK BİR SARAYDIR DÜNYA..PERİHAN ÖZCAN
90.BEYAZ PERDEDE KIRMIZI FİLMLER.. ATİLLA DORSAY
91.TEK ADAM..Ş.SÜREYYA AYDEMİR
92.DAHİLER VE AŞKLARI...ÖZCAN ERDOĞAN
93.HAYATIM KİTAP..YAŞAR AKSOY
94.BOĞAZİÇİ ŞINGIR MINGIR..SALAH BİRSEL
95.BİR EKONOMİK TETİKÇİNİN İTİRAFLARI...JOHN PERKİNS
96.CUMHURİYET TARİHİ YALANLARI 1. VE 2. CİLT...SİNAN MEYDAN
97. KOMPLO TEORİLERİ..EROL MÜTERCİMLER
98.ÖNCE KADINLAR VE ÇOCUKLAR..SUNAY AKIN
99.BİR ÇİFT AYAKKABI..SUNAY AKIN
100. BENİM CUMHURİYET'İM..EMİNE UŞAKLIGİL
101.DARAĞACINDA ÜÇ FİDAN..NİHAT BEHRAM
102.NEREYE..CAN DÜNDAR
103.İSTANBUL'DAN SAYFALAR..İLBER ORTAYLI
104.BİZİM İZMİRİMİZ..MELİH GÜRSOY
105.GİZLENEN TARİH..BRİAN HAUGHTON
106.BERGAMA DÜŞLERİMİN ŞEHRİ,İZMİR SEVDAM..SELAHATTİN TURAL
107.GÖLGEDEKİLER..CAN DÜNDAR
108.KIRMIZI BİSİKLET..CAN DÜNDAR
109.YAKAMDAKİ YÜZLER..CAN DÜNDAR
110.GEÇMİŞ AYRINTIDA SAKLIDIR..CEMİL KOÇAK